TAKINTILI +18(tamamlandı)

32.bölüm

"4"

"nolur bırak"

"3"

"2"

"Aron dur, dur lütfen. Başka bir şey iste. Yapamam bunu" deyip ondan kurtuldum. Pencerenin önüne gidip ona baktım. Sadece gülüyordu. Bundan nasıl eğlenirdi. Beni bu hale getirip bundan nasıl zevk alırdı?

"hımm, bir düşüneyim güzel sevgilim. "

"kimseye zarar vermeyeceksin, bir daha bu konuşmayı yapmak istemiyorum Aron. Böyle olmaz, bu iğrenç hastalıklı fikirlerini benden uzak tut."

"sen uslu bir kız olursan, böyle şeylere gerek kalmaz. Şimdi gelelim isteğime." deyip yanıma geldi. Eli Tshirtümün eteklerini tutarken gözüme baktı. Ellerini tuttum.

"olmaz" dedim.

"biliyorum bebeğim şimdi değil, böyle ayaküstü atıştıracak değilim. Onun için çok açım. Ama başka bir şey istiyorum. İzin ver"

Elimi tereddüt ederek çektim. Tshirtü çıkarıp ellerini karnımda gezdirdi. Parmağıyla göğsümün üzerinde belli belirsiz dokunuşları vardı. Gözlerimi ayırmadan ona bakıyordum. Sıcak avucunu iki göğsümün arasına koydu.

"buraya, tam olarak burada bir dövme istiyorum. Ben seçeceğim."

Elinin olduğu yere baktım, bir cana karşılık vücuduma kalıcı bir iz. İtiraz edecek durumda değildim. Görünmeyen bir yerde olacağı için de sorun olmaz diye düşündüm. Bu zamana kadar dövme yaptırmak için hiç istekli olmamıştım. Yine bir ilk, yine o.

" saçma sapan bir şey olmayacak değil mi, böyle kalp içinde Aron falan yazmayacak"

Büyük bir kahkaha attı, saçlarımı arkaya atıp yanağımı okşadı.

"özledim seni, seninle böyle olmayı. Hayır sevgilim, beni simgeleyen bir şey olacak ama düşündüğün gibi değil. Hazırlan, çıkalım. Seni arabada bekliyorum"

Yukarı çıkıp keten gömlek ve kot şort giydim, saçlarımı toplayıp aşağı indim.

Sevdiğim insanları bana karşı kullanacağı bir seçenek olmaktan çıkarmam gerekiyordu.

"bu böyle nereye kadar devam edecek, bir şeyler senin istediğin gibi olmazsa aynı ucuz numarayı mı kullanacaksın" dedim arabaya binerken. Bu sefer o kullanıyordu.

"o zamana kadar akıllanırsın diye umuyorum, yoksa yine yaramazlıklar mı yapacaksın?"

"Aron, ben gitmek istiyorum. Yeniden sensiz bir hayat istiyorum. Eski normal simge olmak istiyorum"

"bu aralar çok saçma şey istiyorsun farkında mısın? Keşke o güzel ağzın bizim için de bir şeyler istese."

"göreceğim demiştim, ne zaman arayacaksın?"

"simge bak gidene kadar tek bir kelime daha duyarsam içine gireceğim, sevdiğim şekilde hem de. Anlaştık mı?" deyip bana bakarak güldü.

Gözlerimi açıp sadece başımı salladım. İstediğini almış olacak ki yola çıkmıştık.

Evin olduğu siteden uzaklaşıp merkezdeki kalabalık bir caddeye geldik. İnmemi istediğinde etrafa baktım. Bir karakolun önündeydik. Ona ne saçmalıyorsun der gibi döndüm. Elini uzattı. Yanına gidip elini tutmadım ama ne yaptığımızı anlamamıştım.

"içeri girip bir yanlış anlaşılma olduğunu söyleyeceksin. İki medeni insanız, ortak bir çocuğumuz var. Görüşmemiz gayet doğal. Birkaç gün şehir dışına çıkmıştın. Merak etmişler, polise haber vermişler. En son benimle beraber olduğun için de eve geldiler. "