24.bölüm

7K 179 11
                                    


 
Aron'un sürdüğü arabayla eve gelmek üzereydik. Sabah birkaç konuşma harici birbirimize bir şey söylememiştik. Dediği şeyleri düşünmek istiyordum. Kafam o kadar karışmıştı ki sanki önümde bin parça birbirine benzer renkte puzzle vardı ve ben süreyle yarışıyordum. Denediğim, birleştirdiğim parçalar asla bütün resmi görmeme yetmiyor, bazıları hatalı oluyordu.

Aron ve Karen odalarına  çıkarken seraya gideceğimi söyledim. Duşa gireceği için biraz zamanım vardı bu sürede denizin verdiği numarayı aradım. O günkü güçlü sesi yankılandı seranın içinde, köşeye gidip demir banka oturdum.

"alo, merhaba"

"merhaba"

"ingilterede konuşmuştuk Hilton da, simge ben."

"numaramı nasıl buldun"

"Rachel buldum işte bir şekilde, fazla vaktim yok. Sana sormam gereken şeyler var. Aron u tanıyorsun biliyorum. Bana onunla alakalı söyleyeceğin her şeye ihtiyacım var."

"sana bir şey mi yaptı"

"hayır, ama bir şeylerdem şüpheleniyorum. Beni aydınlatırsın diye düşünmüştüm."

" başıma bela almak istemiyorum Simge, tehlikeli olduğunu bil. Çünkü bildiğim şeyleri söylersem beni bulur. Ama sana şunu söyleyebilirim, o ruh hastasının teki. Alexa ondan kurtulmak için çok uğraştı. "

" alexa mı, o gün bana benziyorsun dediğin kişinin adı bu mu? "

" evet simge çok benziyorsun, o yakın arkadaşımdı ve seni masada görünce o sandım. 6 yıl önce, aronla yan yana görmüştüm onu ve son görüşüm olduğunu bilseydim gitmesine izin vermez, sıkı sıkı sarılırdım." telefonda ağladığını anladığım an boğazımda oluşan yumru gitmedi. Gözlerim yandı. Bana benzeyen ölü bir kadın vardı, acaba karen in annesi o olabilir miydi?

" son kez gördüm dedin, haber almadın mı hiç daha sonra. Bak Rachel biliyorum zor bir durum ama lütfen düşün."

"bilmiyorum, o kaybolunca saçma sapan dedikodular dolaştı arkadaşlar arasında. Bazıları şehirden ayrıldı dedi, ailesi kayıptı onu bulmuş diyenler oldu, hatta hamile olduğunu söyleyenler vardı. Ben görmedim."

"hamile mi"

"simge, dur, bir şey hatırladım. Ben yokken bir mesaj bırakılmıştı. Onu son görüşümden 1 yıl sonra sanırım, annem bir ajandaya yazmıştı numarayı. Aslında klinik gibi bir yerdi hatta gitmeyi düşündüm ama böyle bir hastalarının olmadığını söylediler. Belki Alexa değildi bile adını vermemiş çünkü elimde sadece bu var. "

Rachel ile Aron un bana karenin annesini anlattığı tarihler uyuyordu. Benzerlik meselesi vardı bir de. Ona benzediğimi duymak soğuk duş etkisi yapmıştı bende. Sokaktaki adamın beni görünce olan hali neydi peki?

" Rachel bana atar mısın bilgileri, teşekkür ederim her şey için. Biliyorum tedirginsin ama sana ulaştığımı asla bilmeyecek, endişe etme"

"sana Alexa için yardım ettim simge, arkadaşım için. Bana bir prens anlatmıştı, her istediğini yapan, imkanları olan. Ama gördüğüm adamın anlattığı kişiyle alakası yoktu. Kendine dikkat et."

"ediyorum Rachel, merak etme. Tekrar teşekkür ederim."

Çıtırtıyla korkup elimdeki telefonu kapatamadan yere düşürmüştüm. Arkamı dönüp seranın içine göz gezdirdim.

"biri mi var, Aron?" seslenip telefonu yerden aldım. Camı çatlamıştı. O an kapının kenarında gördüğüm kediyle tuttuğum nefesimi bıraktım. Banktan kalkıp kapıyı çektim. Bahçeden geçip içeri girdiğimde Karen bana koşuyordu.

TAKINTILI  +18(tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin