33.bölüm 📛

12.3K 189 19
                                    


Deniz normal odaya alınmıştı. İçeri girmedim, ailesiyle de kapının önünde tanıştık. Hiçbir şeyden haberleri yoktu. Aronun adamları da hastanede dolaşıyordu, onlar bizi denizin iş yaptığı bir aile olarak tanıyorlardı.

"ah simge, vurulmuş bu oğlan. Yaralandı deyince bende dövüştü sandım. Maşallah iyi ama kemik suyu içirsinler bolca da kendine gelsin" deyip ailesinin yanına gitti. Odaya girmek için cesaretimi topladım. Kapıyı çalıp içeri geçtim.

Telefonda gördüğümden beri daha iyiydi.

"gelebilir miyim" git dese neden diye sormazdım, hakkım yoktu.

"simge, sen iyi misin"

"asıl benim bu soruyu sormam gerekiyor, Deniz ben özür dilerim." deyip biraz daha yaklaştım. Göz altları kızarmış, yorgun duruyordu.

"ben anlamadım neden özür diliyorsun , en son seni hatırlıyorum"

Aron yaptırdı desem, bir savaşın daha fitilini ateşlemiş olacaktım. Yine birileri daha ya böyle yatağa düşecek ya da ölecekti.

"ben şok olmuştum deniz, sanırım bir avcıydı göremedim kimin vurduğunu" kısmen yalan da değildi.

"sen mi getirdin beni hastaneye"

"Aron geldi, o getirdi hastaneye."

"buldu seni, sen nasıl geldin o şerefsiz de mi burada? Hangi yüzle?"

"sakin ol, burada değil. Sen yoğun bakımdaydın zaten, sonra babaannem gelince beraber gelelim dedik. Ben eve döndüm, kafamı toplamam lazım. Sen de bir an önce iyileş" desem de ağlamaya başladım. Burada olmamalıydı. Evini açmıştı bana, o güzel yeri. Şimdi her şey yok olmuştu.

" eve mi döndün? Özgürüm diyen kız geri mi döndü yani? Yeni hayatına ne olacak? Planlar yaptık, ev arayacaktın. Simge seni zorla tutuyor demi? "

"hayır" dedim ama sesim çıkmadı.
"hayır deniz, kendim gittim. Karen var biliyorsun onu bırakamadım. Neyse çabuk iyileş, ailen endişelenmiş. İşlerine dön, mutlu ol."

"vedalaşıyor muyuz?" dediğinde yutkundum. Artık hıçkırıklarımı tutamıyordum. Bir yerlere kaçabilsem keşke deniz. Yine datçaya mı gitsem ya da hayalini kurduğun o Sanat okulunu açacağın bir yer bulsak. Ben sanattan anlamam ama yönetime ortak olurum. Kaçsak buralardan. Bir bağımız olmadan, arkadaşımsın sen benim. Her şeyden önce arkadaşım. Şimdi bunlar olmayacak, sen yaşa diye senden uzak durmam gerek. Birileri yaşasın diye kendi hayallerimi öldürmem gerek. Özür dilerim deniz.

"hayır, görüşürüz. Kendine iyi bak. Hasta ziyareti kısa olurmuş. Gitsem iyi olacak." kapıya doğru gidip son kez ona baktım. Arkamı dönüp kapı kolunu indirdim.

"simge" durdum. Bakmak istemiyorum.

"anladım seni, gitmek zorunda hissediyorsun kendini. O adama mecbur değilsin. Sana ne söyledi bilmiyorum ama benimle kal. Gidelim buralardan. Bizi bulamayacağı bir yere gideriz"

Neresi? Kaçtığım her yere gelmedi mi?

"simge, gitme. Seni seviyorum."

Sevme beni. Ben doğru kişi değilim Deniz. Çevremde bir bataklık var. Eğer yaklaşırsan yutar seni. Boğulursun.

Kapıyı açtım.

"simge" dedi son kez. Dönmedim.

"hoşça kal Deniz."

Kapıyı kapatıp yere kayarak oturdum. İçim acıyordu. Hıçkırarak ağladım. Ağladıkça daha da ağlamak istedim. Biri ellerimi tuttu. Kaldırmak istediğini biliyordum ama kalkamadım.

TAKINTILI  +18(tamamlandı) Where stories live. Discover now