35.bölüm

6.5K 167 44
                                    


Karanlık odada tek başıma uyandım. Evde ses yoktu. Gözlerimi birkaç kez daha kırpıp kendime geldim. Kalkıp elimi yüzümü yıkadım. Saçlarımı düzgünce toplayıp yandan çıkanları tel tokayla tutturdum.

Telefonun ışığı karanlık odada yanıp sönerken uyumadan önce gelen bildirimlere baktım. Tanımadığım bir numara 5 kez aramıştı. Bir de video göndermiş, konum paylaşarak atmıştı. Video yüklenirken pijama üzerimi çıkartıp yatağa attım. Odaya gidip bir kot pantolonla siyah beyaz çizgili Tshirtümü giydim. Bahçeye inmek için çoraplarımı giyip bir spor ayakkabı aldım.

Telefona bakıp videoyu açtım. Aron. Bir kadınla beraberdi. Üzeri çıplaktı. Yatakta yatan kadına eğildiğinde midem bulandı. Az önce benimle beraberken iş diye bir başkasına mı gitmişti. Daha fazla izlemek istemedim. Çantamı alıp dışarı çıktım. Arabam nerede bilmiyordum, garajdan bir tane araba alıp attığı konuma giderken içimden hala o olmasın diye geçiriyordum.

Peşimden bir araç gelmişti sadece. Atılan konuma geldiğimde dayanamayıp aradım onu. İzbe bir yere benziyordu. Işık yoktu. Çevrede araç falan da göremedim. Kapıyı açıp gerideki arabaya baktım. Videoyu gönderip, Aron u aradım. Biri şaka yapmıştı herhalde ama videodaki kişi oydu. Bende düşünmeden çıkıp gelmiştim. Kendime kızdım, madem öyle şirkete gitsem ya en azından orada olup olmadığını görürdüm.

Birkaç kere çaldı. Tam kapanacakken açıldı.

"Aron"

"simge hanım, Aron bey toplantıda. Siz aradığınız için açtım, yarım saate biter."

"şirkette misiniz"

"evet, telefonu odasına bırakır toplantıdan önce, acil bir şey varsa ileteyim hemen"

"sen götürebilir misin telefonu, bir şey soracağım" dediğimde tamam diyerek bekletti. Yasemin de orada olduğuna göre gerçekten şirketteydi. Kapı tıklatılma sesi geldi. İçeri girebilir miyim dediğini duydum içim biraz daha rahatladı.

"simge"

"Aron, ben toplantıyı böldüm sanırım"

"söyle sevgilim önemli değil, bir şey mi oldu"

"nasıl söylesem bilmiyorum, telefonuma bir mesaj geldi. Konum gibi bir şey. Sana da gönderdim ama bakmadın. Ben direkt geldim ama pişman oldum. Şimdi yanına geleceğim detaylı anlatırım"

"simge sen evde değil misin, çocuklar çıktığını görmemiş. Neredesin çabuk arabaya binip buraya gel."

"tamam panik yapma, yanımda bir araç var zaten, bak yanıma geliyor dur kim olduğunu sorayım" deyip adamın yaklaşmasını bekledim. Telefonun diğer ucundan emirler yağdırmaya devam ediyordu. Suçluluk duyduğum için de bağırıp çağırmasına bir şey diyemedim.

"şey, adınız neydi" dedim Aron da susmuş dinliyordu.

"deniz beyin selamı var." deyip elindeki bezi yüzüme tuttu. Direnmeye başlamadan gözlerim kararmıştı.

&

"simge" yüzümü buruşturdum. Sesi ayırt etmeye çalıştım. Gözlerimi açıp etrafa baktım.

"kendine geldin sonunda, böyle uyandığın ikinci sefer"

"deniz" dedim sesim zorlukla çıktı. Ne olduğunu anladığım an kendimi geriye çektim. Işık giren büyük bir odadaydım. Dışarıdan dalga sesleri geliyordu. Açık pencereden giren güneş ışığı çift kişilik yatağın yarısını kaplamıştı. Büyük bir dolap, makyaj masası, bir kapı daha vardı banyoydu muhtemelen.

Ayağa kalktığımda biraz sendeledim ama deniz kolumdan tuttu.

"burada ne işim var, mesajı atan sen miydin deniz"

TAKINTILI  +18(tamamlandı) Where stories live. Discover now