17

47.5K 3.7K 4.6K
                                    

Haiii, ben geldiiim. Ah bu fic kalbimi eritiyorrr <3 Aiiiyy bu arada ailemiz 100K okunma olmuuş, destek çıkan, okumak için şans veren herkese çok teşekkür ederim. Umarım severek okumaya devam edersiniz. Sizi seviyoruum <333

Bol bol oy ve yorum isterim, yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

**

Ben de ona sarılmak istedim. Tıpkı onun bedenimi kavrayan kolları gibi ben de onu sarmalamak istedim, ama yapamadım.

Tek yapabildiğim gömleğinin yakalarını sıkmaya son vermek ve yüzümü boynuna gömmek oldu. "Benim güzeller güzelim... Güvendesin..."

Sırtımı nazikçe sıvazlayan parmaklarının dokunuşu, saç diplerime bıraktığı kuş tüyü kadar hafif öpücükleri beni gittikçe biraz daha mayıştırdı.

Gömülüp kaldığım noktada kaybolmak istedim. İlk kez birinin sığındığım kolları bana huzurlu ve güvende hissettiriyordu. Hiç tadamadığım o huzuru ve güveni, Taehyung'un kollarında olmak bana veriyordu.

Kısacık sürede onun yanımda olmasına alışmaya başlamıştım ve bu kötüydü. Sürekli yanımda olmasını istememe sebep olacak kadar kötüydü hem de... Bencilce hep benimle olsun, yanımda kalsın istemeye başlıyordum ve bu beni korkutuyordu.

Daha ziyade ona bağlanıp alışınca, herkes gibi bana sırt çevirip benden uzaklaşmasından korkuyordum.

-

Dakikalarca boynunda gözyaşı döktüm, ta ki ağlayamayacak hale gelip bitkin düşüne, tükenene kadar. Ailemi kazada kaybetmeseydim hayatım nasıl olurdu diye düşünmüştüm, bu daha çok ağlatmıştı beni.

Ağlarken tek sığındığım limanım, sessizce sakinleşmemi beklemişti. Ve tıpkı söz verdiği gibi, sakinleşene kadar beni bırakmamıştı.

Gömleğinin yakalarını tutan parmaklarım uyuşmaya başlarken, yavaşça yüzümü gömüldüğüm sıcak ve yumuşacık boynundan ayırarak geri çekildim.

Göğsüne yüklediğim ağırlığımı onun üzerinden geri çekip doğrulurken omuzlarından tutunarak destek aldım.

Tenim gözyaşlarımın istilasına uğramıştı ve gözlerim son derece puslu görüyordu. Aracın tepe lambası sayesinde aracın içi karanlık değildi. Fakat ışık gözüme çarpınca bir süredir kapalı tuttuğum ve karanlığa alışan gözlerim ışığın saldırısıyla zonklamıştı.

"İyi misin güzeller güzeli bebeğim?" diye kısık bir sesle mırıldandı, bir süredir konuşmadığı için sesi son derece hırıltılı bir tınıyla döküldü dudaklarından. Tanrım... Bana güzeller güzeli bebeğim demişti.

Bu hitabı karşısında vücuduma garip bir titreşim yollanırken, burnumu çekerek kuruyan dudaklarımı birbirine bastırdım. Sesi zihnimde tekrarlandıkça nabzım çılgınlar gibi rayından çıktı. Beni gerçekten güzel görüyordu...

Tanrım... Bana böyle güzel sözler söyleyen tek kişi oydu ve ben... Ben ilk kez gerçekten güvende ve huzurlu hissettiğim yetmiyormuş gibi, o bana böyle özel sözler söyledikçe kendimi değerli biri gibi hissetmeye başlıyordum...

Hayır hayır ben özel biri değildim. Ben herkes tarafından dışlanılan biriydim. Ben kendimi bile sevmezken, kendimi özel biri gibi hissetmezken, kendime değer vermezken onun sadece yanımda olup bana destek çıkmasını gözümde çığır yaratacak şekilde görmemeliydim. Bu iyi değildi, bu hiç iyi değildi. Çünkü benim kaygılarım yüzünden günün birinde benden sıkılıp yanımda kalmak istemezse, o zaman feci yıkıma uğrardım...

MAFIA IN DANGEROUS • TAEKOOKWhere stories live. Discover now