MAFIA IN DANGEROUS • TAEKOOK

31

Haiii, ben geldiiim. Hıağğğ MID taekookumu ve sizi çok özlediim. Ama ilham eksikliği yaşadığım için bu bölümü bir türlü yazamamıştım. Şükür ki tamamlayabildim. Dün ki manifestleriniz işe yaradı, ilhamları bana gönderdiğiniz için teşekkürler hahah :') Ama biraz da Madness için istiyorummmm/:

Bu arada ailemiz 300K'ya ulaştııı. Hıağğğ çok teşekkür ederim, destek çıkan herkese. Seviyorum siziii <3

Yazım yanlışlarım varsa affoluna, keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

**

Gömülüp kaldığım o sıcacık güvenli alanımdan yüzümü ayırırken birbirine yapışan kirpiklerimi kırpıştırarak gözlerimi aralamayı başardım.

Vücut ağrılarım hafiflemişti, ama hâlâ bitkin hissediyordum. Esneyerek boylu boyunca üstünde uzandığım bedene baktım. Taehyung'un uyuyor olduğunu görünce dudaklarıma minik bir gülümseme asıldı.

Kirpikleri elmacık kemiklerini gölgelendiriyordu. Yüz ifadesi rahat, dudakları aralıktı. O kadar güzel uyuyordu ki...

"Her şeye rağmen yanımda olduğun ve bana yuva olduğun için teşekkür ederim."

Başımı çevirerek duvar saatini kontrol ettiğimde, iki saattir uyuyor olduğum gerçeğiyle yüzleştim. Aynı konumdaydık. Hâlâ sırtüstü yatmaya devam ediyordu. Üstelik bornozlaydı.

Tanrı aşkına, benim yüzümden kıyafetlerini giymek için bile yanımdan ayrılmaya fırsat bulamamıştı. Bencilce yanımdan ayrılmasını istemediğim için o da uyurken bile beni bırakmamış, doktor ahjussi geldiğinde bile bornozla karşısına çıkmış ve bunu zerre önemsememişti.

Ben kucağında uyurken de, benim rahat edebilmem için konumunu hiç değiştirmemişti. "Seni çok seviyorum..." diye fısıldayarak eğilip burnuna dudaklarımı bastırıp geri çekildim.

Kalçamdaki o uyuşukluk hissi azalmış olsa da bacağım kasılmış gibi hareket ettirmekte güçlük yaşadığımı fark ettim.

Ama inkâr etmeyeceğim her ne kadar çekinip iğne vurulmasını istememiş olsam bile, şu an bedenimi gerçek anlamda toparlamaya başladığını hissedebiliyordum.

İki saat önce başımı yataktan kaldıramazken, şu an üstünde hareket edebilecek, hatta ayağa kalkıp tuvalet ihtiyacımı dahi görebilecek kadar enerjimin olduğuyla yüzleştim.

Gece boyunca benim benim yüzümden uyanık kalmış ve uykusuz olduğu için şimdi huzurla uyuyordu.

Onu uyandırmamaya özen gösterecek bir yavaşlıkta kalkmaya çalıştım.

Bacaklarımı onun rahat bedeninden kaydırıp ayak tabanlarımı sırasıyla zeminle buluşturmayı başardım.

Bakışlarım doğrudan Taehyung'un yüzüne sabitliydi. Uyanıp uyanmadığını kontrol ederken gülümsedim. Mışıl mışıl uyuyordu. Tüm gün benimle uğraşmış, gece boyunca ayık kalmış ve yorgun düşmüştü.

Benim yüzümden üstüne bir parça eşya giymeye bile fırsat bulamadığı gerçeğiyle iç geçirerek yorgana uzandım ve üstünü boynuna kadar özenle örttüm. Çok sıkışmıştım ve kasıklarım sızlıyordu. Mesanem çatlamadan odanın içindeki banyoya yönelip işimi hallettim.

Odaya kısa bir süre sonrasında geri döndüğümde esneyerek yatağa geri yürüdüm. Onu uyandırmaya kıyamazdım, biraz dinlenmeye ihtiyacı vardı.

Bu yüzden yanına kıvrılıp biraz daha uyuyabileceğim gerçeğiyle yorgana uzandım.

Yanına uzanıp üstümüzü geri örterken yavaşça başımı yastığa yaslayıp bacaklarımı uzattım.