23

46.7K 3.4K 6K
                                    

Haiii, ben geldiiim. Hıağğğ Mid bebeğimi çok özlemişiiim, bölümü bir türlü yazamadım, azıcık geciktiği için üzgünüm. Beklettiğim için elimden geldiğince uzun tutmaya çabaladım bölümü. 2600 kelimelik bölümle işte geldim buradayım eehhehe <33

Bu arada ailemiz 200K'ya çok yaklaştııı. Neredeyse 190K olmak üzereyiz, çok mutluyum çok teşekkür ederiiim okuma şansı veren her birinize minnettarım! Xx

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

**

"Hassiktir." diye hırıltılı bir sesle homurdandığında, dudaklarımı büzmeye son verip gözlerimi araladım.

"Ama hani küfretme-" Çenemden yakaladığı gibi dudaklarını ağzımın ortasına mühürlercesine kapattığında sözlerim hiçliğe karıştı.

Dudaklarımı aniden sahiplenircesine kaplayan dudaklarının baskısıyla tenim buharlaşıyormuş gibi eridiğimi hissettim. İçimde şimşekler çakıyor, depremler oluyor gibi sarsıldım.

Aniden gelen atağı beni ciddi anlamda şok etmişti. Kulaklarımda atan damarlarımın sesini işittim. Nabzım ciddi anlamda kulaklarımda atıyordu, hatta öyle ki bütün vücut uzuvlarımı seyahete çıkmış gibi adım adım geziyordu.

Yumuşacık dudaklarının sıcak ve ıslak dokunuşu, ayaklarına yığılıp kalacağım kadar aptallaştırdı beni. Elimin ayağımın kesildiğini fark ettim. Kalbim bir kuş misali çırpınışlara geçmişti. Göğüs kafesimin içindeki kalbim kanat çırpıyordu sanki.

O dudaklara hapsolmak, o dudaklarda kaybolmayı istediğim gerçeği gittikçe kabardı. İçim içime sığamayacak hale geldi.

Alt dudağımı ağzının içine çekerek emdiğinde, kapattığımı bile fark edemediğim gözlerimi sıkarak ağzının içine doğru derin bir inilti bıraktım.

O dudaklarının verdiği his, o haz... O kadar farklıydı ki. Tanrım...

Kısa bir süre, beni eritip bitirecek şekilde alt dudağımı emdikten sonra soluklanabilmem için dudaklarımızı ıslak bir sesle ayırıp hafifçe geri çekildiğinde, dudaklarının sıcaklığının yerini amansızca hava sarmaladı.

Dudaklarımızı ayırınca boşluğa düşmüş gibi hissetsem de, nefes almayı unuttuğumu, o beni öperken nefesimi tuttuğumu da ancak o geri çekildiğinde algılayabildim. Oh Tanrım, resmen öpücüğünde kendimi kaybetmiştim. Bir sihir gibi dudaklarıma işlemişti öpücüğü, kanıma kazınmıştı. Büyülemişti beni...

"Sen şimdi beni gerçekten de kabul ettin... Mafya olmam mühim değil, yanında kalabilir miyim?"

Taehyung'un boğuk sesi kulaklarıma rüzgar ile birlikte çarpıp geçtiğinde, burnumdan derin nefes çekerek kirpiklerimi usulca titreştirip araladım.

Bakışlarımız orta yolda çarpışma yaşadığında kalbim tekledi. Gözlerindeki o ışıltı çok güzeldi, o heyecanın ışıltısı... Alabildiğine siyah göz bebeklerinden kendi yansımamı görmek çok daha güzeldi...

Ben onu gerçekten kabul etmiştim. Kötü biri gibi davranmadığı sürece, kötü biri olmadığı sürece onu kabul etmeye hazırdım. Çünkü her ilkimi yaşadığım Taehyung benim için ciddi anlamda özel birine dönüşmüştü ve ben ona çok alışmıştım... Haddinden fazla alışmıştım hemde.

Düşüncelerimin derinliklerinde boğulmaya son verip kirpiklerimin arasından onu izlerken başımı ağır ağır olumlu anlamda salladım.

"Siktir, benden kaçmayacaksın..." dedi ve banktan hışımla kalkıp başını elleri arasına aldığı gibi bankın etrafında bir daire çizecek şekilde dolaşırken, "Hani küfür yoktu ama-" diye başlamıştım ki, hışımla bankın önüne gelip yanıma geri oturdu.

MAFIA IN DANGEROUS • TAEKOOKWhere stories live. Discover now