38

32.5K 2.5K 3.5K
                                    

Haiii, ben geldiiim. Hıağğğ mid taekookumu özlemişim, ama bölüm araları açılınca istemsiz paslanıyorum, eh bir de finale yaklaştığımız için dehşet ilham eksikliği yaşıyorum hüğğğğ.

Bölüm biraz kısa oldu, ama daha fazla bekletmek istemediğim için yazdığım gibi paylaşıyorum gecenin bu saatinde. Yazım yanlışlarım varsa affoluna, düzenlemeden paylaşıyorum çünkü. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

"Hmm sen beni hem kıskandın hem de bana kızdın. Pekâlâ seni kucağıma alıp, kendi ellerimle kahvaltını yedirsem affeder misin beni, canımın içi?" Sıcak ve şefkât dolu sesi içimi yumuşattı.

"Dudaklarındaki o minik gülücük affedeceğinin göstergesi, değil mi?" Yeni sorusuyla birlikte dudaklarımı birbirine bastırıp başımı ağır ağır olumlu anlamda salladığımda, yüzümü avuçladığı gibi ağzıma nazik bir öpücük kondurup geri çekildi.

"O zaman yakamoz güzeli sevgilimle, güzelce ilgileneceğim." dedi ve kalçalarımdan yakaladığı gibi beni zeminden kaldırıp aniden kucağına aldığında neye uğradığımı şaşırdım.

Refleksle tek elimi ensesine dolarken, diğer elim göğsünde tutundu alelacele. "Taehyung..." diye fısıldadığımda, kucağında benimle birlikte yemek masasına doğru zerre çekinmeden yürüdü.

Bizi izleyen arkadaşının bakışları beni deli gibi utandırırken, vücudumdaki tüm kanın yanaklarıma müthiş bir hızla pompalanmaya başladığını hissettim.

Bunu o da fark etmiş olmalı ki, uzanıp yara izime dudaklarını bastırdıktan sonra kuvvetle muhtemel kıpkırmızı kesilen yanağımı baskılı sayılmayacak ölçüde dişleriyle kıstırdı.

Dişleri arasında sıkıştırdığı tenimi kısa süre sonra serbest bıraktıktan sonra dişlerinin değdiği noktaya , nemli dudaklarını bir kez daha bastırdı.

O sırada yemek masasının önüne çoktan gelmiş ve duraksamıştı. Gözlerimi heyecanla kırpıştırırken kalbimin yerinden çıkacak şekilde çarpmaya başladığını hissettim.

"Güzeller güzeli sevgilimin en rahat yeri, benim kucağım." dedi bedenimi masaya çarptırmayacak bir özenle dönüp, az önce kalkarken geriye iteklediği geniş sandalyesine usulca oturdu.

Bacaklarım sandalyenin kolçağına sürtündüğünde, beni çevirerek kontrollü bir şekilde tamamen kucağına oturttu.

Sırtım, onun göğsüne doğru dönmüş ve karşımdaysa az önce yalnızca merhaba dediğim arkadaşı Minkyu vardı.

Yanaklarım patlayacakmış gibi kaşınıyordu.

Arkadaşına kendi elleriyle yemek yediriyor olmasını kıskanmıştım. Gerçekten de kıskanmıştım. Ama şimdi arkadaşının gözü önünde beni kucağında taşırken, sadece benimle ilgileniyor, gözü benden başka hiçbir şey görmüyordu. Ve bunu bana hissettirmeye çalışması gerçekten mutlu etmişti. İçimdeki o kızgınlık ve kıskançlık tohumları buhar olup uçmuştu.

"Taehyung, seni bu deli aşık hallerinde de görecek miydim ben ya? Vay canına, mest oldum cidden. Çok güzelsiniz." Minkyu'nun sözlerini işitince yanaklarımdaki sıcaklığın basıncı mümkünmüş gibi daha da arttı. Yüzüm, ensem, kulaklarım, hatta saç diplerime kadar sıcaklık dalgası derimi kapladı.

Minkyu'nun gözlerine bakamıyor olmama rağmen, Taehyung'a doğru dönebildiğim ölçüde dönmeye çabaladım. Yüzümü boynuna gömdüğümde, iç geçirerek dudaklarını saçlarımın arasına bastırdı.

"Benim güzeller güzeli bebeğim utandı."

-

Bir süre, soluklarımı düzene sokana kadar Taehyung'un boynunda dinlenmiştim.

MAFIA IN DANGEROUS • TAEKOOKWhere stories live. Discover now