MAFIA IN DANGEROUS • TAEKOOK

27

Haiii, ben geldiiim. Huh bölümü geciktirmeden getirdim bu kez, 2 günde yb geldi eheheh. Oy ve yorumlara yüklenirseniz 28. bölümü de yazmaya başlar, hızlıca sizleri kavuşturabiliriiim! <33

Bol bol oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Yazım yanlışlarım varsa affoluna, keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

**

"Eşim, Taehyung! Taehyung'dan uzak duracaksın yoksa seni mahvederim!" Öfkeyle burnundan soluyan kadının sarf ettiği sözler beynimde çalkalanırken, kalbimde büyük bir sancı belirdi.

Sırtım duvarla birleşirken başımdan aşağıya kazanlarca kaynar sular dökülmüş gibi sarsıldım. Biri kibriti çakıp üstüme atmıştı sanki. Taehyung... Evli miydi?

Şok içinde kadının söylediklerini hazmetmeye çalışırken, sarışın ve beyaz tenli kadın önüme varıp çakıyı aniden gırtlağıma dayadı.

"Duydun mu beni seni para avcısı! Kocamdan uzak duracaksın, yoksa gırtlağını keserim!"

Hıçkırarak başımı iki yana sallamak istesem de, boynuma bastırdığı çakının soğuk ve keskin yüzü nedeniyle kıpırdayamadım bile. Kocam demişti. Evliydi. Taehyung evliydi ve bana söylememişti.

O an ciddi anlamda dünya başıma yıkılmış gibi hissettim. Mafya olduğunu öğrendiğim an hissettiğimden bile çok daha canım acıyordu. Kalbim... Kalbim sancıyordu. Sevdiğim adam aslında bir başkasının eşiydi...

"Şimdi defolup gidiyorsun buradan ve bir daha asla... Asla Taehyung'un karşısına çıkmıyorsun. Taehyung'un senin gibi bir para avcısıyla değil, ben ve oğluyla ilgilenmesi gerekiyor. Onu istemediğini söyle, onu sevmediğini söyle, ne söylersen söyle ama onu kendinden uzak tut!"

Darbe üstüne daha büyük darbe yerken çığlık ata ata ağlamak istedim. Ama tek yaptığım gözlerimi sımsıkı yumarak sessizce hıçkırmak oldu. Kadının sözleri boğazıma dayadığı çakıdan bile daha çok acıttı canımı. Taehyung evliydi ve bir de çocuğu vardı.

"Bil-bil-bilmiyordum." Sesim fısıltıdan öteye tırmanamadı. Boğazıma yasladığı çakının ve duyduğum sözlerin o yoğunluğu karşısında konuşabilmek çok zordu.

"Artık öğrendin gerçekleri. Şu saatten sonra kocamdan uzak durmazsan, gerçekten çok kötü şeyler olacak!" Tehdit dolu sözleri beni zerre korkutmadı. Çünkü bedenim kalbimin ağrısına yenik düşmüştü.

Çakıyı boğazımdan indirdiğinde, zangır zangır titreyen ellerimle boynumu tutarak hıçkırdım. "Şimdi defol! O gelmeden terk et burayı!" Beni iteklediğinde ağlaya ağlaya kapıya güçlükle tutundum.

Dizlerim deli gibi titrerken zorla kapıyı açıp koridora attım kendimi. Tek güvendiğim, tek sığındığım insan evliydi. Huzuru iliklerime kadar hissettiğim, benim için özel biri haline gelen, aşık olmaya başladığım adam bir başkasıyla evli ve çocuğu vardı...

Hayatımın en büyük darbesini yemiş gibi hissediyordum. Gücüm yoktu.

Evliyken neden... Neden bana yaklaşıp yardım ederek umut vermişti... Neden bana bunu yapmıştı. Ben hayatımda ilk kez sevildiğimi iliklerime dek hissetmiştim, değerli olduğumu düşünmüştüm. Bana yuva olsun istemiştim. Ama onun zaten bir yuvası vardı... O ben değildim. Benim evim olmasını istediğim adamın evi bir başkasıydı...

"Beyefendi iyi misiniz?" Garsonlardan birisi beni koridor çıkışında durdurduğunda hıçkırarak başımı iki yana salladım. Ona cevap vermeden koşar adımlarla çıkış kapısına yöneldim.

Ailemden sonra Taehyung'da terk etmişti beni... Aslında hayır, bana hiç gelmemişti ki, hep başkasındaydı ama benden bunu gizlemişti. Tıpkı mafya olduğu gerçeğini sakladığı gibi evli ve üstelik bir çocuğu olduğunu benden gizlemişti.