35

43K 2.7K 5.6K
                                    

Haiiii, ben geldiiim. Hıağğğ yeni yılın ilk bölümüüü. Elimden geldiğince bölümü uzun tutmaya çalıştım. 3300 kelimelik bölüm. Lütfen bölümün hakkını verecek şekilde bol bol satır içi yorum yapın. Oy vermeyi de unutmayııın! <3

Yazım yanlışlarım varsa affoluna, keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

**

Taehyung, Rowoon'a Mandy ve amcamın evlerine geri dönebileceklerine dair emir vermişti.

Araca bindiğimizden beri tek bir kelime dahi etmemiş ve sessizliğini korumuştu. Bense, araç yavaş gitmesine rağmen neredeyse tüm ağırlığımı kapıya verecek şekilde yaslanmış, sıkı sıkıya kapı kulpundan tutunuyordum.

Öfkelenmişti. Gerçekten öfkeliydi, ama her ne olursa olsun bu akşam ki fırtınada, kar soğuğunda onları dışarıda bırakmaktan vazgeçmişti.

Avuçlarım terlerken, araç ani bir fren yaptığında öne doğru savsakladım. "Düzgün sür şu siktiğimin aracını!" Taehyung sıktığı dişleri arasından şoföre bağırdı.

"Patron, sinyal vermeden önüme çıktı. Durmasam çarpıyordum, özür dilerim." Şoför kendini savunurken, omzumda sıcak bir dokunuş hissettim. Gözlerimi sımsıkı kapattığımı da ancak o zaman fark edebildim.

Kirpiklerimi kırpıştırarak gözlerimi usulca araladığımda, öfke bezenen gözlerinin bir nebze olsun sakinleştiğini görebildim. Neredeyse yumuşak bile sayılabilirdi bakışları.

"Gel buraya bebeğim." Kollarını açtığında dudaklarımı büktüm. "Kızgınlığın gitti mi?" diye fısıldadığımda çarpık bir şekilde gülümseyerek kollarını yavaşça geri indirdi.

"Ben sana kızmadım ki, sadece o kadının iki yüzlülüğü benim sabrımı sınadı biraz. Sana yaptıklarını, sana davranış tutumunu düşündükçe deliriyorum haliyle." dedi ve duraksayıp iç geçirdi.

Omzunun üzerinden bana doğru bakarken, dirseğini kapının koluna dayamıştı.

"Eh bir de senin sayende paçayı yırttılar, cezasız kaldılar, malum evlerine geri dönecekler." diye eklerken, az önce benim omzumu okşadıktan sonra gerisin geri bacaklarının arasına gelişigüzel bir şekilde duracak şekilde dönen elini oradan ayırıp burnunun ucunu hafifçe kaşıdı.

"Ben affettim Taehyung. İnan bana Mandy'nin en büyük cezası okula ayağıma kadar ağlaya ağlaya gelmesi ve önümde diz çöküp seni ikna etmem için bana yalvarması oldu." Bana attığı tokadın bedelini de önümde diz çöküp benden yalvar yakar özür dileyerek ödemişti.

Özür dilemek ve diz çöküp yalvarmak Mandy'e göre değildi, o kadar çaresiz kalmıştı ki, bunu yapmak zorunda kalmıştı. Ve ben o çaresizliğini görmüştüm. Tanrı bana onun en çaresiz anlarından birini göstermişti. Ben Mandy gibi olamazdım. En azından benim yüreğim, vicdanım rahattı. Ben bana yakıştığı gibi davranmıştım.

"Ciddi anlamda sana dua etsinler, güzeller güzelim. Bana kalsa gözlerinin yaşına bakmazdım." dedi derin sesi. Ardından ciddileştiğini fark etmiş gibi dudaklarını ufak bir tebessüm süsledi.

Bacağına pat pat vurdu. "Kucağıma gelmeyeceksin sanırım, yakamoz güzelim?"

Yapışıp kaldığım kapı kulpundan ayrılmak için kıpırdandığımda, parmaklarımın uyuştuğunu ve kendimi sıktığım için eklemlerimin kasıldığını idrak edebildim.

Benden önce davranıp uzandığı gibi beni yakalayıp kendine doğru çektiğinde terleyen avuçlarımı pantolonuma silme fırsatı bulamadan ellerimi ensesine dolayıp ondan tutundum.

MAFIA IN DANGEROUS • TAEKOOKWhere stories live. Discover now