39

31.3K 2.5K 4.5K
                                    

Haiii, ben geldiiim. MID Taekookumu özlemişim aww. Yoon'un bugün albüm öncesi MV'si People2 geldiii. Stream lütfen!! Neredeyse 12 saat olacak ama hâlâ 4 milyon izlenme :( Hakkını verelim, destek olalım lütfen!

Yazım yanlışlarım varsa affoluna, keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

"Sevgiline sarılmak yok mu yahu?" diye hayıflandı saçlarıma soluklarını salarak.

Kısık bir sesle kıkırdayarak yüzümü boynundan bir santim bile ayırmaksızın ellerimi kaldırdım ve ensesine sıkıca dolayıp ona sarıldım.

O sırada derin sesi kulaklarımı doldurdu. "Şu gömleğin içinde ve kollarımın arasındayken bana kafayı yedirtirsin güzelim... Cidden kafayı yedirtirsin..."

Beni kolları arasına hapsetmiş olmasına rağmen, omuzlarından tutunarak yüzümü boynundan ayırdım.

Gözlerimi kapalı tutmaya devam ederken dudaklarımı büzüp beni öpmesi için bekledim. Taehyung, bel boşluğumda birleştirdiği parmaklarına asılıp beni kendi bedenine bastırırken, dudaklarıma nazik ve ıslak öpücükler bıraktı arka arkaya.

Ardından belimdeki elleri kalçalarıma kaydığı gibi ayaklarımı yerden kesmesi bir oldu. Beni aniden kucağına alması sebebiyle gözlerimi kırpıştırarak açarken, Taehyung üstünden kayıp düşmemi engellemek ister gibi bacaklarımı kalçalarına dolamamı sağladığında ona yardımcı oldum.

"Gömleğim o kadar çok yakışmış ki güzeller güzelim." diye fısıldadı dudaklarıma soluklarını salarak.

O sırada ayağıyla aralık kapıyı iyice açmış ve kucağında benimle birlikte odamıza geri dönmüştü.

Sözleriyle birlikte kaşınan yanaklarım alev çemberinin ortasında sıkışıp kalmışım gibi baskı uyguladı.

Hâlâ daha onun gömleğiyle olduğum gerçeği kafama dank edince, mümkünmüş gibi sıcaklık daha da yoğunlaştı.

"Çıkarsam... Şey çıkarsam iyi olacak." diye mırıldandığımda yatağın çaprazında kalan koltuğa dönüp yavaşça oturdu. Otururken beni yere indirmediği için, o koltuğa, bense onun kucağına yerleşmek durumunda kaldım.

Onun bel boşluğu ve koltuk arasında sıkışan bacaklarımı kurtarmaya yeltendiğimde , benden önce davranıp çıplak dizlerimi onun kalçalarının iki yanında koltuğa yaslamamı sağladı.

"5 dakika daha kalsa?" diye fısıldadı alnını alnıma yaslayarak. Utangaç bir şekilde gülümsediğimde, bunun bir kabulleniş olduğunu anlayıp burnunu burnuma sürttü.

Derimin içinde kıvılcımlar yerleşmişti sanki. Yanaklarım nabız gibi atarcasına zonkluyordu.

Dizlerimin iç kısmından tutan nemli, uzun ve kemikli parmaklarıyla beni kendine yeterince yakın değilmişiz gibi biraz daha çektiğinde nefesim tekledi.

"Güzelliğin gözlerimi kamaştırıyor, inci tanem." dedi ve duraksayıp iç geçirdi. Solukları doğrudan dudaklarımı sıyırıp geçti.

"Sadece şöyle kucağımda otursan bile rahatlayabilirim." diye hırıltılı bir sesle konuştu kısık bir şekilde, sesi normalde olduğundan çok daha boğuk bir tınıda çıkmıştı.

Afallamış bir şekilde gözlerimi kırpıştıra kırpıştıra ona bakarken, "Ne?" diye fısıldadığımda çarpık bir şekilde gülümsedi. Dudaklarının aheste aheste yukarıya kıvrılışı seyrettiğimde sertçe yutkundum.

Kalın dudakları kiraz gibi parlıyordu, nemli dudaklarını dili yardımıyla ıslatmıştı ve bu yüzden dudaklarına biraz daha parlaklık kazandırmıştı.

MAFIA IN DANGEROUS • TAEKOOKWhere stories live. Discover now