MAFIA IN DANGEROUS • TAEKOOK

68

Haiiii ben geldiiim! İyi bayramlar dilerim bayram şekerleriiim. Size bayram hediyesi mid yb getirmeyi başardım. Bu bölümü yazmak için biraz uykusuz kaldım,kıymetimi bilin! Xx

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

"Taehyung..." diye mırıldandım. "Efendim bebeğim, ne oldu yüzün niye asıldı senin bakayım?" diye sorarken yüzümü büyük avuçları arasına hapsetti.

"Biz evlensekte benim şahidim olacak kimse yok. Amcam şahitlik yapar mı..."

Kaşları havalanırken avuçları arasında tuttuğu yüzümü kendine doğru hafifçe çekti ve dudaklarımdan öpüp gözlerimin içine baktı. "O lanet herif hastaneden çıkmadı henüz, ayrıca sana yaşattıklarından sonra onun şahidinin olmasını istiyor olamazsın, yakamoz güzelim."

"Ama biliyorsun... Kimsem yok." diye mırıldanırken sesim titredi. "Şşşh." diyerek dudaklarımdan öperek beni susturan Taehyung yüzümdeki ellerini indirip kalçalarımdan yakaladığı gibi beni tezgaha oturttu ve bacaklarımın arasına girdi. Uzun parmakları uyluklarımdan sıkıca kavrarken, göz kontağımızı koparmadan söze atıldı. "Kimsem yok diye bir şey yok, orayı bir geç çünkü ben varım canımın en değerli parçası. Ayrıca evlilik için şahit en kolayı. Soobin var, Rowoon var, Jiyeon var."

"Aslında Yugyeom'da var." dediğimde kaşları çatıldı. "Şahit olarak onu mu seçeceksin?"

"Sen kimi seçeceksin?" diye sorusuna soruyla karşılık verdim. "Minkyu'yu seçeceğim ben, biliyorsun çocukluk arkadaşım. Tanışmıştınız, beni tatlı bir şekilde kıskanmıştın."

Dudaklarımı bükerek ellerimi boynuna dolarken bacaklarımı tutuşundan sıyırarak kalçalarına sarmaladım. "Yoo kıskanmadım."

"Bal gibi de kıskanmıştın da konumuz bu değil şimdi. Kusursuz bir evlilik töreni düzenleyeceğim. Her şeyi organize etmeye başladım." dediğinde boynundaki ellerimle ensesindeki saçlarını sıvazlayarak dağıttım.

O gün yaşananları anımsayınca, "Kıskandım evet, hıh. Çünkü o zaman kahvaltısını elleriyle ona yedirmenden bahsediyordu." diye homurdandım. 

Taehyung kısık bir sesle kıkırdayıp ağzını açarak burnumun ucunu hafifçe dişlercesine ısırdı ve sonra da dişlerini sert olmayacak şekilde sapladığı burnuma ufak bir buse kondurup başını hafifçe geri çekti. "Sonuç olarak kime parmaklarımla kahvaltı ettirip besledim?" 

Ellerimi boynundan çekip yanaklarını mıncırırken kalçalarını kıstırdığım ayaklarımı sevinçle salladım. "Bana."

"Çünkü sen benim en değerli varlığım, biricik sevgilimsin." diye hırıltılı bir sesle homurdanırken başını çevirip yanaklarını mıncıran bileklerimi kavrayarak bilek içlerime kuş tüyü kadar hafif öpücükler kondurdu ve sonra da ellerimi boynuna atmamı sağladı.

Kendi elleri de oturduğum mutfak tezgahına kalçalarımın iki yanına yerleşti. Kollarına abanarak üzerime eğilirken göğsü göğsüme çarpınca hafifçe geriye kaydım. O da başımın arkası mutfak dolabına yavaş yavaş yerleşene dek üzerime abanarak geriye kaymamı sağladı. 

"Yakında gerçek anlamda evli bir çift olacağız Tete." Boynunu kollarımın arasında iyice kıstırarak başımı bir sağa bir sola şirince sallayarak konuştum. "Gerçekten evleneceğiz..."

"Zaten evli bir çift gibi değil miydik?" diye sorduğunda gözlerim kısıldı. Sırıtarak uzandı ve yara izimin üstüne nazik bir öpücük kondurup oradan da çeneme kayarken söze atıldı. "Resmileştireceğimiz, gerçek bir evli çift olacağımız için deli gibi heyecanlıyım can tanem."