44

28.8K 2.2K 2K
                                    

Haii, ben geldiiim. Ah mid taekookum göz bebeklerimi özlemişim. Saatlerdir yazıyorum bölümü, yeni bitirebildim. Bu yüzden de bitirdiğim gibi geldim, ancak bu saate kaldı ehehe ^^

Gececiler umarım buralardadır. Yazım yanlışlarım varsa affoluna, düzenlemeden paylaşıyorum. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

Bacaklarımı sıktıkça, ağrıyan kısımlar nedeniyle dudaklarımdan yükselen iniltileri ağzıma kapanan dudaklarıyla baskılamıştı.

Bacaklarım onun parmaklarının uyguladığı kontrollü kuvvet sayesinde sıkıldıkça yumuşamış, kaslarım gevşelmişti.

Gözlerim bu akımın etkisiyle kapanırken, dudaklarımı kımıldatarak tüm çaylaklığımla öpücüğüne karşılık vermeye çalıştım.

"Efendim ördeklerden biri-çok özür dilerim." Personelin söylediği cümlesi bizi öpüşürken gördüğü anda değişirken, başımı geriye çekerek dudaklarımızın ıslak bir sesle ayrılmasını sağladım.

"Ördekler çıkarsa haber vermemi istemiştiniz, sevmek için. Böldüğüm için üzgünüm." diyerek ayakkabılarının tabanlarını yere vura vura uzaklaşmaya başladığında tek gözümü utançla açıp arkasından bakmaya yeltenmiştim.

Bazen onunlayken zaman duruyor gibi hissediyordum, dünya dönmeyi bırakıyor , bir tek dünyada ikimiz kalıyormuşuz gibi...

"Bebeğim, bak şu köşede ördek." Taehyung, utancımdan beni çekip çıkartmak ister gibi sol köşeyi işaret ettiğinde gözlerimi kırpıştırarak onun gösterdiği noktaya baktım.

Yeşilbaş ördeği görünce neşeyle ağzım aralandı. Suya geri dönmeden onu hemen gidip sevmem gerekiyordu.

Kucağına attığı bacaklarımı sırasıyla indirip ayak tabanlarımı zeminle buluşturdum. Ayağa kalkmak için hamle yapacağım sırada parmakları filtrumuma uzandı.

Parmağının kenarıyla filtrumumu nazik bir şekilde silip dudaklarından bulaşan ıslaklığı temizledi.

Gülümseyerek parmağına dudaklarımı bastırıp öpücük bıraktım. "Gidip ördeği seveceğim Taehyung." diye heyecanla soludum.

Ben konuşurken o da parmaklarıyla dudaklarımı okşadığı için dudaklarım her bir kelimemde onun tenine sürtünmüştü.

Dudaklarındaki içimi ısıtan yumuşacık gülümsemesiyle beni izlerken başını ağır ağır beni onaylarcasına sallayınca hızlıca ayağa fırladım.

"Sev bakalım, yakamoz güzelim." diyerek kalçama elinin ayasıyla sert olmayacak bir baskıyla çarptığında kalçamı tutup alt dudağımı ısırarak başımı çevirip ona utangaç bakışlarla baktım.

Bana göz kırpıp, parmağını sallayarak önüme dönmemi işaret etti. "Önüne bak güzelim, düşeceksin şimdi."

Dudaklarımı sarmalayan utangaç bir gülümseme eşliğinde başımı önüme çevirip ördeğin yanına gittim.

"Merhaba şirin ördek." diyerek önünde çömeldiğimde vaklayarak bana doğru yürüdü. Gagasıyla elimi kokladığında ona yemek vereceğimi düşündüğünü anladım. "Aç mısın?"

Sanki sözlerimi anlamış gibi elimi gagasıyla dürtmeye son verip başını kaldırarak gözlerime baktı. Bana verdiği tek cevap 'vakvak' olmuştu.

"Seni sevebilir miyim? Biraz seveyim lütfen. Söz karnını doyuracağım."

Gagasını aralayarak vaklarken paytek paytek adımlarla bana biraz daha yaklaşıp ayakkabımın etrafında dolanıp bacağımın iç kısmına girdi.

MAFIA IN DANGEROUS • TAEKOOKWhere stories live. Discover now