MAFIA IN DANGEROUS • TAEKOOK

43

Haiii, ben geldiiim. Hıağğğ MID taekook bebeklerimi çok özlemişim çoook, pamuk oldum yine bölümü yazarken ayyy :')

Yazım yanlışlarım varsa affoluna, keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

Taehyung, dalgınlığa düşmüş ve korumalara bana eşofman almaları için haber vermeyi biraz geciktirmişti.

Bu esnada onun eşofmanının içinde, sıcacık bacaklarına temas eden bacaklarım eşliğinde, kucağında uzanmaya devam etmiştim.

Haber verdikten kısa bir süre sonra Soobin gecenin bu vaktinde olmasına rağmen bana siyah bir eşofman bulup getirmişti.

Soobin içeriye girdiğinde ise, Taehyung sanki üstüm açıkmış gibi pikeyi üstümüze çekip örtmüştü.

Soobin, "İyi geceler." diyerek çıkarken ona el salladım. "İyi geceler, çok teşekkür ederim."

Sesimi duyduğu anda duraksadı ve eğilip gülümseyerek başını salladı. "Ne demek." diye mırıldanarak dudaklarındaki gülüşü eşliğinde önüne geri dönüp görüş alanımdan çıktı.

Saniyeler sonrasında otel odasının yavaşça kapanan kapı sesi kulaklarımda aksetti.

Taehyung, kulağımın arkasına naif bir öpücük kondurup kulağıma fısıltısını bıraktı. "Hadi eşofmanını giy bebeğim."

İlk başta utanmış ve delicesine çekinmiş olsam da, şimdi onun sıcacık ve rahat kucağından ayrılmak istemiyordum. Ama Soobin benim yüzümden gecenin bu vaktinde açık bir butik bulmakta zorlanmış olmalıydı. Bu saatte eşofman almak için uğraşmıştı, bu yüzden eşofmanı giymeliydim.

Hem de böyle uyuyamazdık ki, Taehyung benim yüzümden kıpırdamadan duruyordu resmen. Onun da eşofmanı yırtılmadan içinden çıksam iyi olacaktı.

Ama Tanrı şahit, az önceki oyuncu ayak hareketlerimizle inanılmaz eğlenmiştim. Bu beni mutlu etmişti. Taehyung beni daima mutlu etmenin yollarını buluyordu, hem de hayatımda hiç mutlu olmadığım kadar mutlu oluyordum onun yanında.

Yanımda olduğu için hayatım boyunca ona minnettar olacaktım.

"Sanırım böyle daha rahat ettin ve hoşuna gitti, hmm?" Taehyung ellerini pikenin üstünden karnıma sıkıca dolarken, gecenin sessizliğine uyum içerisinde konuşunca düşüncelerimin derinliğinden beni müthiş bir hızla çekip çıkarttı.

Gözlerimi kırpıştırarak, "Şey çıkacağım şimdi." diye mırıldandığımda kısık bir sesle kıkırdayarak kulağımın üstüne ve peşi sıra kulak mememe dudaklarını bastırdı. "İstersen böyle kalabileceğimizi biliyorsun, söylememe gerek yok."

Başımı olumlu anlamda salladım. "Biliyorum." Başını çevirerek bu kez dudaklarımın ortasından öptüğünde kıkırdadım. Gülüşümle birlikte boynum hafifçe geriye kayınca dudaklarımız otomatik olarak ayrılmak durumunda kaldı.

"Eşofmanımı giyeyim, Soobin'i o kadar uğraştırdık bu saatte." dediğimde, tembel bir şekilde gülümseyip burnunun ucunu burnuma sürttü. "Sen nasıl istersen güzelim."

Kollarının altında kalan pikeyi üstümüzden çekiştirmeye yeltendiğimde, karnımı saran tutuşu yerini boşluğa bıraktı ve pikeyi yatağın kenarına doğru fırlatırcasına atıp üstümüzü açtı.

Sağ ayağımı eşofmanın lastiğinden yukarıya çekmek için hamle yapacağım sırada ayak tabanım onun ayağına sürtündü.

"Dur, yardım edeyim bebeğim." Taehyung'un derin sesi sonrasında büyük elleri belime yerleşirken, eşofmanın içindeki bacaklarımı sırasıyla çekip çıkarmama yardımcı oldu.