MAFIA IN DANGEROUS • TAEKOOK

25

Haiii, ben geldiiim. Softirik mi softirik bir bölümle işte geldim buradayımmm :') Dün duyuruda Mid kazandı bu yüzden ona yb yazdım ve yetiştirebildim şükür. Umarım bölümü seversinizzz<33

Bol bol oy ve yorum isterim, yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

**

Tam onu sevdiğimi söyleyeceğim,ona karşı hislerimin olduğunu ve bunu itiraf edeceğimi dile getireceğim sırada benden önce söze atıldı. Hırıltılı sesi kulaklarımı doldurdu.

"Bundan sonra her ağladığında seni gıdıklayarak cezalandıracağım güzeller güzelim."

Başımı boynundan çekerek ayırdığımda gözlerimi araladığım gibi bakışlarımız orta yolda çakıştı.

"Taehyung ben..." dedim ve duraksadım. Ufak ufak düzelmeye başlayan soluklarım yeniden düzensizleşirken, kalp ritmim yine hırçınlaştı.

"Efendim bebeğim, sen ne?" diye sorarken, burnunu yanağıma sürtmeye son verip dudaklarını yara izimin üstüne bastırdı.

Sıcak dudaklarının nemli baskısıyla birlikte kirpiklerimi titreştirerek burnumdan derin bir nefes çektim. Cesaret nefesiydi bu. Ondan hoşlandığımı söylemek, bunu yapmak istiyordum. Gerçekten bunu dile getirmek ve ona itiraf etmek istiyordum.

"Ben sana şey..." Tanrım... Ben hayatım boyunca birine özel bir şeyler hissetmemiş, duygular beslememiştim ki... Bu yüzden kaygılarımı bastırıp ondan hoşlandığımı kabullensem de dile dökmek konusunda çekinceliydim.

Tırnaklarımı montunun üstünden tenine saplarken vücudum gerginlikten kasılmaya başladı. Sanırım bunu yapamayacaktım...

"Söyle sevgilim, sıkma kendini. Bak yine kasıyorsun kendini, gevşe." dedi ve uzanıp dudaklarını sol göz kapağıma doğru bastırdığında gözlerim otomatik olarak kapandı.

Önce sol gözüme, ardından sağ gözüme ve hemen sonra da kaşlarımın ortasına dudaklarını bastırıp tenimi öpücükleriyle süsleyip alnını alnıma yasladı.

Sıcak solukları dudaklarımı sıyırıp geçerken, göz kapaklarıma sinip kalan dudaklarının sıcak hissi eşliğinde gözlerimi aralayıp ona baktım.

Göz bebeklerinde kendi yansımamı görmek muazzamdı. Bu his... Bu his çok güzeldi. Onun parlayan göz bebeklerinin içinde kendimi görebilmek muhteşem hissettiriyordu. Gözlerinde kaybolmak istiyordum.

Taehyung, sırtımı sıvazlayarak tenime pat pat vurup gerilen vücudumu rahatlatmaya çalışırken, "Gevşe..." diye fısıldadı dudaklarıma, son derece dingin bir şekilde.

Karşıma çıktığı ilk günden beri olduğu gibi, yine yanımda olduğunu hissettirdi bana. Beni kaygılarımdan uzaklaştırabilen, o derin dipsiz çukurdan çekip çıkarabilen kişinin benim için ne kadar özel olduğunu artık itiraf etmek istiyordum.

Sevgilimdi ve ben onu kabul etmiştim. Ve artık ona aşık olduğumu da dile getirmeliydim. Yapabilirdim. Bunu başarabilirdim, çünkü o yanımdaydı.

Çünkü güvenli yerim, sığındığım limanım yanımdaydı.

Daha fazla düşünmeyi keserek zihnimdeki tüm sesleri susturdum ve kendimi sıkmaya son verip aldığım derin nefesle birlikte söze atıldım.

"Seni seviyorum..."

Gözlerinin içine baka baka konuşmuş, başarmıştım. Tanrım, gerçekten de yapabilmiştim. Üstelik kekelemeden bunu başarmıştım!

Taehyung sözlerimi duyduğu anda yüzü şokla çarpılırken, gözleri irileşti ve ağzı kocaman açıldı. Hızla alnını alnımdan ayırdı. "Ne? Siktir ne? Hasiktir. Çok sikt-" Avcumu dudaklarına bastırarak onu susturdum.