49

30.3K 2.2K 3.2K
                                    

Haiii, ben geldiiim. Ay havalar çok sıcak pişiyorum bölüm yazarken... Bölümler yaz boyunca sekteye uğrayabilir ve gelen bölümlerde kısa olabilir. Genel olarak tüm ficler açısından konuşuyorum sadece Mid için değil, haberiniz olsun.

Yazım yanlışlarım varsa affoluna, keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

"Jungkook, nasılsın?"

Taehyung'un beni okula getirirken çantama attığı muzlu sütümü gülümseyerek çantamdan çıkarttığım sırada işittiğim sesle başımı kaldırdım.

Başıma dikilen Seungwoo'yu görünce henüz açmadığım muzlu sütümü sıkıca tuttum. Okulda artık kimse bana bulaşmıyordu, ama benimle gelip sohbet eden bir kesim de çok olduğu söylenemezdi.

Bu yüzden insanların gelip benimle konuşmaya çalışması garip hissettirmişti. Alışılmışın dışında... Gerçi Seungwoo beni zorbalayanların arasında asla olmamıştı.

Ama daha önce de selam verdiği söylenemezdi. Bu bir ilkti.

"İyiyim." diye mırıldandığımda gülümseyerek saçlarıma uzanıp karıştırdı. "Artık yüzünü saklamadığın için mutluyum. Bilmeni isterim ki, hiçbir zaman senin çirkin olduğunu düşünen biri olmadım."

Sütümü masanın üstüne bırakıp ellerimi kucağımda birleştirirken başımı hafifçe geri çekip gülümsedim. Böylece saçlarımın arasındaki parmakları havada kaldı.

"Güzelliğimi görmemi sağlamak için bana ayna olan, hayatımdaki en değerli kişi sayesinde artık yüzümü saklamamayı öğrendim." diye mırıldanarak ona açıkladığımda genişçe gülümsedi.

"Vay canına, artık kekelemiyor olduğuna çok sevindim. Seninle önceden konuşmaya çalıştığımda seni zorbalayacağımı düşünerek benden de defalarca kaçmıştın. Ama biliyorsun, ben asla onlardan biri olmadım."

Yüzümü kapatan saçlarımdan veya taktığım şapkadan ötürü önümü doğru düzgün göremezken belki de bunu yapmış olabilirdi. Yani benimle konuşmaya çalışmış olabilirdi... Ama iletişim kurmaktan korkup herkesten kaçan biri olduğum gerçeği göz ardı edilemezdi. Ta ki Taehyung hayatıma girene dek...

Beni en derinliklerinde kaybolduğum o dipsizlikten çıkartmış, çektiğim sancılı kaygıların ızdırabından beni kurtarmıştı.

"Birkaç gündür okula gelmediğin için merak ettim seni. Ne olursa olsun okulu ihmal etmez, derslerden geri kalmazdın sen çünkü. İyi misin?" Seungwoo'nun sesi beni düşüncelerimin derinliklerinden sıyırdığında masama doğru dalıp giden boş bakışlarımı ona doğru çevirip başımı olumlu anlamda salladım.

"Açıklarımı toparlarım, hemen." dediğimde ensesini sıvazladı. "İstersen sana gelmediğin günlerin notlarını verebilirim."

Gözlerim irileşti. "Gerçekten mi?" diye heyecanla soluduğumda, dudaklarına bir gülücük yerleşti. "Gerçekten." dedi ve bana göz kırptı.

"Teşekkür ederim Seungwoo."

-

Okul çıkışında Seungwoo'yu beklemiştim. Çünkü kendi notlarının fotokopisini çektirip çoğaltmış ve onları dosyalayarak bana getirmişti.

"Al bakalım, temize geçersin istersen." diyerek bana uzattığında, mahcup bir şekilde eğilip ona teşekkür ederek dosyaları elinden aldım.

Gülümseyerek uzanıp yine aynısını yaptı. Saçlarımı sıvazlarcasına karıştırıp başımı okşadı. "Rica ederim, açsan bir şeyler yiyelim mi bir kafede?"

MAFIA IN DANGEROUS • TAEKOOKOnde histórias criam vida. Descubra agora