28

415 33 33
                                    

Bundan sonra bölümler bir sorun olmadıkça her cuma gelecek aşklarım, bir sıkıntı olursa söylerim zaten size. Bölüme yorumlarınızı bekliyorumm 💖😍 

-Şehzade Ogeday

Rüstem Paşa'nın beni dairesine çağırdığını söylediklerinde ayağa kalkıp dairesine doğru yürüdüm. Rüstem Paşa dairesinde yalnız değildi. Validem, Mihrimah ve lalamla birlikte bekliyordu beni.

"Hayırdır, ne maksatla toplandınız böyle?" diye sordum hepsine tek tek bakarak.

"Şehzadem bunca yıldır yanınızdayım, pek iyi anlaşamadığımız aşikar. Hatta çoğu zaman öfkenizden nasibimi aldım lakin bilin ki ne yaptımsa sizi tahta hazırlamak içindi zira biliyorum, istikbalde o taht sizin hakkınız," dedi lalam.

"Esas mevzuya ne zaman gireceksiniz, çok merak ediyorum doğrusu."

"Lala Mustafa'yı Şehzade Selim'in yanına tayin ediyorum, böylelikle Düzmece Mustafa olayında olduğu gibi arkanızdan iş çevirmeye cesaret edemeyecekler." Rüstem Paşa'nın söyledikleriyle lalama baktım. O da başını salladı.

"İyi düşünmüşsün, Selim'in neler yapabileceğini tahmin etmek güç. Menfaatleri için her türlü yalana ve hileye başvurur."

"Şehzadem Selim tahminimce artık uslandı, rahat duracaktır. Lala Mustafa'nın Manisa'daki varlığı yalnızca bir tedbir," dedi validem.

"Lala Mustafa yanındayken Şehzade Selim bilecek ki, nefesimiz her daim ensesinde, gölgemiz her daim üzerinde olacak."

-Mahnisa Sultan

Hürrem Sultan'ın kapısının önüne geldiğimde derin bir nefes alıp kapıyı çaldım. İçeriden buyur geldiğinde girdim. Önce ona ardından da yanında oturan Mihrimah Sultan'a selam verdim. Hürrem Sultan'ın eliyle yanındaki sediri göstermesiyle oraya oturdum.

"Seni buraya niçin çağırdığımı merak ediyorsundur Mahnisa," diye konuştuğunda başımı salladım merakla.

"Bizim geçen günkü konuşmamızdan valideme bahsettim. En iyisini yaptığımızı, Ogeday için artık birleşme zamanı diye düşünüyoruz."

"Öyle, artık birleşeceğiz. Maziye sünger çekeceğiz zira mazi, mazide kalır. İlk başta inanmıyordum lakin yıllar içinde senin de Ogeday'ı en az bizim kadar sevdiğine inandım Mahnisa. Onun arkasında duracağını biliyorum artık." Hürrem Sultan'ın söylediklerine tekrar başımı salladım.

"Yakında sancağınıza döneceksiniz lakin ondan önce halletmemiz gereken bir husus var. Seni esasen ondan çağırdık buraya zira yanımızda olman gerekiyor şu an." Kaşlarımı çattım. Mihrimah Sultan'ın söylediklerinden hiçbir şey anlamamıştım.

"Nasıl yani, neyi halletmemiz gerekiyor? Nurbanu'yu mu?" diye sorduğumda ikisi de aynı anda başlarını iki yana salladılar.

"Nurbanu şimdilik senin rakibin değil. Senin rakibin, Ogeday'ın şehzadelerinin validesi zira sen valideleri değilsin lakin seni de en az valideleri kadar sevdiklerini işittim torunlarımın. Ben Mahidevran'dan kurtulmadım da neler oldu, gördün. Sen benim yaptığımı yapmayıp yılanın başını küçükken ezeceksin."

"Benden Rana Hatun'u öldürmemi mi istiyorsunuz?" diye sordum şaşkınca. Böyle bir şeyi zinhar yapamazdım.

"Hayır tabii ki. Sen bir sultansın, kimseyi kendi ellerinle öldüremeyeceğini biliyorum. O yüzden bunu sana söylemeden kendim hallettim. Şimdilerde haremin merdivenlerinden biri onu itmiştir bile. Herkes hamamda, etrafta kimse olmadığı için ne gören olur ne de ona yardım eden."

İktidar Oyunları | ognis.Where stories live. Discover now