33

259 23 7
                                    

-Şehzade Ogeday

Himayemdeki bütün askerleri toplamıştım. Onlar iki tarafa sıralanmışken ortalarından yürüyor, hepsini tek tek inceliyordum. Yanımda da Atmaca ve Hüseyin Çavuş vardı.

"Paşalarla konuştum şehzadem, haber verdiğinizde askerleriyle birlikte emrettiğimiz yerde olacaklar. Onların kuvvetleri, sancak askerleri ve yevmiyeleriyle birlikte takriben elli bin kişilik bir ordumuz olacak," dedi Atmaca.

"Ala, Konya'ya yürüdüğümüzde yer yerinden oynamalı Atmaca. Şehzade Selim'in ordusunu ezip geçmeliyiz."

"İnşallah şehzadem."

"Selim'den bir haber var mı?" diye sordum ona dönerek.

"Tedbir amaçlı asker topladığını işittim lakin sizin kuvvetlerinize yaklaşık bir ordu kurması mümkün görünmüyor." Başımı salladım gülümseyerek.

"İnşallah rüzgar bizden yana esecek."

-Mahnisa Sultan

Şehzade Ogeday ile birlikte dairesinde otururken Lokman Ağa geldi. Elinde kocaman bir kutu tutuyordu. Kutuyu açtığında içinde, Hürrem Sultan'ın Şehzade Ogeday'a verdiği zırh duruyordu. Şehzade Ogeday yerinden kalkıp kutunun önüne geldiğinde ben de onun birkaç adım arkasındaydım.

"Bizi yalnız bırak Lokman."

Lokman Ağa selam verip çıktığında Şehzade Ogeday'a yaklaştım. O ise hala sıkıntıyla kutunun içindeki zırha bakıyordu.

"Validem bu günleri evvelden görmüştü."

"Duası hala üzerinizde şehzadem, bu zırh sizi koruyacaktır."

Sesimi duymasıyla bana doğru döndü. Gözyaşlarım benden bağımsız yanaklarımdan süzülüyordu. Ona bir şey olmasından ölesiye korkuyordum. Elini yanağıma koyduğunda benim de ellerim boynunu buldu.

"Geri döneceğim Mahnisa, sana söz veriyorum. Ben seni geç buldum, tez yitirmeyeceğim. Seni ve evlatlarımı asla yalnız bırakmayacağım."

Başımı salladıktan sonra dudaklarına yapıştım.

-Şehzade Ogeday

"Arslanlarım, yiğitlerim vakit geldi! Konya'ya doğru yola çıkacağız. Anadolu, Karaman ve Adana Beylerbeyi bütün kuvvetleriyle birlikte Konya Ovası'nda bize destek olacaklar! Ateşten bir yol var önümüzde, bu savaş masumların zalimlere karşı olan savaşıdır! Arslanlarım, Allah gazamızı mübarek eylesin!" Kılıcımı kınından çekip havaya kaldırdım.

Askerlerimin bir kısmını karşıma almış, Konya'ya gitmeden önce son kez onlarla konuşuyordum. Bir nevi onları motive ediyordum.

"Şehzade Ogeday çok yaşa!" Onlar da kılıçlarını kaldırıp hep bir ağızdan bağırdılar.

*

Atımın üstünde savaşın yapılacağı alana geldim. Atımdan inip karşıdaki Selim'in ordusuna baktım. Arkamda oğlum Orhan, Atmaca ve Hüseyin Çavuş da vardı. Onların arkasında ise bir ton askerim.

"Sayıları çok değil şehzadem, paşaların desteğiyle rahatlıkla alt ederiz," dedi Hüseyin Çavuş.

"Onlar nerede kaldı?" diye sordum gözümü karşımızdaki Selim'in ordusundan ayırmadan.

"Habercilerle konuştum şehzadem, gelmek üzereler."

Sokullu Mehmet Paşa'nın himayesinde, Selim'in tarafına bir sürü asker gelmesiyle sinirle onlara doğru yürüdüm. Ardından geri dönüp Hüseyin Çavuş ile Atmaca'nın yanına gittim.

İktidar Oyunları | ognis.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin