25.Bölüm AĞIR DUYGULAR

23.5K 626 106
                                    

25.Bölüm AĞIR DUYGULAR
Bölümü beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın.'

Gözlerim şaşkınlıkla açılmıştı. Çağrı'nın ölen abisi mi vardı? Ve bende geçip sevdiğimi mi söyledim?
Bi dakika büyük bir pot kırdım.
"Ö-ölen abin derken?"

"Ne duyduysan o! Kerem abimin ikizi vardı. Eren abim, askerdi ve 6 sene önce şehit oldu." Gözlerim kocaman açıldı.

"Ben bilmiyordum, onu sen olarak biliyordum ben-" konuşamıyordum bile. Böyle bir şeyi neden söylediğimi düşünmeye çalışıyordum ama olmuyordu. Ben onu Çağrı'nın odasında görünce Çağrı sanmıştım.

Resmen ben kocamın abisinden hoşlanmışım da haberim yokmuş. "Eğer hayatta olsaydı şu an onunla evli olurdun. Ve inan bana benden daha iyi davranırdı sana!"  Diyerek sinirle ilerlemeye başladı. Elindeki sigara çoktan yok olmuş gitmişti.

Onun arkasında şok olmuş bir şekilde kalmıştım. Hızla peşinden gidip kolunu tuttum. "Daha dakikalar önce beni sevdiğini söylüyordun Çağrı! Şimdi geçmişsin hayatta olsaydı abim seni daha çok severdi diyorsun."

Kolunu tutmayı bıraktım. "Ben şu an da seni seviyorum. Duydun mu beni? Önceden abinden hoşlanmamın, hiç önemi yok!"

Cümleler ağzımdan zar zor çıkıyordu. Çağrı dudaklarını yaladı ve sırtımdan tutarak bedenimi kendine yaklaştırdı.
Anlımdan öperek sıkıca sarılmaya başladı.

"Biliyorum ama yediremiyorum. Senin benden başkasını sevdiğini duymak istemiyorum, bu abim olsa bile." Gülerek kafamı kendime çektim.

"O zaman İrem ile yaşadıklarına verdiğim tepki az olmuş." Bi anda aklıma İrem'in gelmesi brni sinirlendiriyordu.

Gülümsememi söndürüp Çağrı'yı iteklemeye çalışarak arkamı döndüm ama elleri hala belimdeydi ve adım dahi atamıyordum.

Neyseki burası pek işlek bir yer değildi ve kimse yoktu çevremizde. Her tarafta ağaçlar ve aralarında mesafeli bir şekilde banklar ve çardaklar vardı.

"Bırak beni!" Diyerek sinirle tısladım. Arkamdan yaslanmış, vücutlarımızı resmen bir etmişti. Çağrı boynumu öptü. Yeni çıkmış sakalları yüzünden huylansam da kımıldayamıyordum. Çağrı bedenimi tekrar kendine döndürdü ve yanağımı öpmeye başladı.

"Kendini böyle affettireceksen boştan yere uğraşma. Hem ben ne bileyim ki senin abin olduğunu. Hayır yani diyorum da 8-9 yaşındaydım diye. O zamanlar aşk ne demek bilir mi insan? Her şeyi geçiyorum bi kaç dakika önceye kadar seni sevdiğimi söylüyorum be adam! Yoksa dinlemiyor musun dediklerimi sen benim?" Çağrı kafasını çekmiş beni izliyordu.

Çağrı gülmeye başlayınca kaşlarımı daha da çok çattım. "Komik bir şey yok! Çekil kenara yoksa üzerine atlayacağım göreceksin." Çağrı kafasını kulağıma yaklaştırdı.

"Atlasana üzerime!" Bahsettiği şey ile gözlerimi kocaman açıp omzuna vurdum ve bedenimi ellerinden kurtardım. Daha doğrusu kurtarmama izin verdi yoksa yine kurtulamazdım.

"Sapıklaşma Çağrı Ağa!" Diye tek parmağımı salladım. "Ne sapıklaşması. Sen benim karım değil misin? Üzerime atlamak istiyorsun bende atla dedim."

Sinirle gözlerimi kapattım. Az önce kavga ederken şimdi sakinleşmiş, beni delirtmeye çalışıyordu.

Gözlerimi açıp Çağrı'yı süzdüm. Üzerine atlasam ne kaybederdim ki?
Daha doğrusu neyim var da kaybedeyim. Ama böyle bir rezilliği yapmazdım.

KIRMIZI KUŞAK Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang