32.Bölüm HASTANE ODALARI

17.1K 549 185
                                    

32.Bölüm HASTANE ODALARI

Bölümü beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın.'

Gözlerim istemsizce açılmıştı. Güneşliğini kapatmadığım perdeden içeriye güneş sızıyordu. Karnımın ağrısı hafif kendini belli etse de dünden daha iyiydim.

Yatakta tek başımaydım. Çağrı gece yanıma gelmemişti galiba.
Oh olsun ona. Çokta umrumda olacaktı sanki. Gidip o kuzenim dediği zırvalığın yanına yatabilirdi.

Komodinde duran telefonumdan saate baktığımda daha 8.48 olduğunu gördüm.
Yataktan kalkıp banyoya geçtim.

Ilık bir duş aldım ve havluma sarılıp giyinme odasında üzerime bir şeyler giydim. Odaya girip yatağı topladım ve aynanın karşısında yüzüme kremimi sürdüm.

Telefon sesi ile kaşlarım çatılmıştı. Resmen aylar sonra ilk defa telefonum çalıyordu. Giyinme odasında bıraktığım telefonu elime aldığımda arayan kişinin Hümeyra olduğunu görmem ile daha da şaşırdım.

Hemen telefonu açıp kulağıma tuttum. "Alo." Sesim heyecanlı çıkmıştı. "Günaydın Beren, nasılsın?" Sesi durgun geliyordu. "Ben iyiyim asıl sen nasılsın?"
Hümeyra'nın bi süre sesi gelmedi.

Daha sonra hıçkırık sesleri ile gülen suratım düşmüştü. "Hümeyra bir şey mi oldu?" Sadece ağladığı sesler geliyordu.

"Beren abin-" tekrardan ağlamaya başlayınca içimde oluşan korku kendini daha da belli etmeye başladı. "Hümeyra noldu abime?" Korku ile bir o taraf bi bu tarafa gidiyordum.

"Abin vuruldu. Ameliyatta şu an. Babam sana da haber vermemizi istedi. Çağrı'ya ve Resul Ağa'ya ulaşamadılar." Kulaklarım çınlamaya başlarken geçmiş gözümün önünden bir bir geçmeye başladı.

"Hümeyra sen ne dediğinin farkında mısın?" Hümeyra ağlamaya devam ediyordu. "Biz şehir hastanesindeyiz. Sadece söylemek istedim." Telefonun suratıma kapanması ile titreyen ellerimi sıktım.

Göz yaşlarımın akmasını umursamadan odamdan çıktım ve merdivenlerden koşarak inmeye başladım. Bi an başımın dönmesi ile olduğum yerde kalsam da umursamadan aşağı indim.

Masada oturan aile üyelerine baktım. Herkes gülüyordu neden? Ben üzgünken gülmeye hakları var mıydı?
"Beren noldu?" Çağrı hızla ayağa kalkarak yanıma gelmişti. Yerimde oturmaya devam eden Rojda gülerek bana bakıyordu.

"Abim vurulmuş beni hastaneye götür." Diyerek tepkisine bile bakmadan merdivenleri inmeye başladım. Dış kapıyı açıp Çağrı'nın arabasına ilerlerken arabanın kapısı açılmıştı.

Ön koltuğa bindiğim esnada Çağrı da yan koltuğa oturmuştu. O gaza bastığı esnada Gökhan ile Kerem abi de arkamızdan geliyorlardı.

"Nasıl olmuş, ne olmuş?" Kafamı olumsuzca salladım. "Hiçbir şey bilmiyorum. Hümeyra aradı abin vuruldu dedi ameliyattaymış. Çağrı ona bir şey olursa yaşayamam ben. Benim tek ailem o yaşayamam bende ölürüm." Çağrı elimi tuttu.

"Beren sakin ol tamam mı güzelim hiç bir şey olmayacak abine. Biz hemen yanına gideceğiz bir şey olmayacak." Kafamı sallasam da ağlamaya devam ediyordum.

15 dakika içerisinde araba hastanenin önünde durmuştu. Hemen arabadan indim arkamdan Çağrı seslense de umursamadan acile geçiş yapıp danışmanın yanına gittim. "Murat Düzay, ameliyata alınmış galiba nerede haberiniz var mı?" Kadın önündeki bilgisayara bakıp "2. Katta ameliyathanede. Silahla yaralamadan gelmiş." Kafamı sallayarak arkamı döndüm.

KIRMIZI KUŞAK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin