KIRMIZI KUŞAK

31.Bölüm SÖZDE GELİN

31.Bölüm SÖZDE GELİN
Beğeni ve yorum yapmayı unutmayın.'

"Çağrı uyan artık gitmemiz gerek." Çağrı mırıldansa da uyanmıyordu. "Bana başka bir çare bırakmadın kocacığım."

Çağrı'nın üzerinde duran battaniyeyi alıp yere attım. Battaniyeyi atmam ile gözlerini hafif açıp kapattı. "Ne yapıyorsun ya?" Mızmızlanması ile gülmemek için kendimi zor tuttum. Çağrı'yı süzdüm, eşofmanı vardı sadece altında. Gülümseyerek tam kucağına oturdum.

"Ne yapayım?" Çağrı kucağına oturmam ile gözlerini hemen açtı. Sadece beni izliyordu. "Ne yapalım karıcığım?"

Dudaklarımı ısırıp üzerine uzandım. Göğüsüm göğsüne gelmiş Çağrı gözlerini yutkunarak kocaman açmıştı.

"Hiç bir şey?" Çağrı tek kaşını kaldırarak ellerini belime sardı. "Ne demek hiç bir şey?" Dudaklarımı süzerek konuştuğu cümle ile dilimi ısırdım. Bi an gülümseyerek baktım. Dudaklarıma yaklaşırken omuzlarından tutup yatağa bastırdım ve gülümsememi söndürdüm.

"İki saattir sana sesleniyorum. Gece sen beni yormuş olmana rağmen resmen yatağa yapıştın kaldın. O kadar kahvaltı hazırladım senin için ama beyefendi hala uyuyor. İşimiz var diyorum, gücümüz var diyorum yine dinlenmiyorum. Ama konu başka başka konulara gelince hazırladığım kahvaltı boşa gidiyor. Çağrı ağanın aklı maşallah başka başka yerlerde geziyor. Ne yani bu beni se-"

Çağrı'nın dudakları yüzünden konuşamadan öylece durdum. Çağrı uzunca öpüp geri çekildi.

"Güzelim, sabah sabah bıdı bıdı, bıdı bıdı çok mu konuştun? Bence çeneni başka şeylere yormalısın." Kaşlarımı çatarak doğruldum ve Çağrı'nın omzuna sertçe vurdum.

"Sen bana geveze mi diyorsun?" Çağrı dalgınlıkla gülünce sinirle omzuna vurdum."Geveze değilim ben bi kere. Konuş konuş dediğin günleri de göreceğiz Çağrı Ağa, o zaman da ben seninle konuşmayacağım."

Çağrı'nın üzerinden kalkıp ilerleyeceğim esnada Çağrı beni hızla kucağına alarak havaya kaldırmıştı. Kulübeyi benim çığlıklarım doldururken Çağrı sadece gülüyordu.

"Bak bak bak kendisini ilk başta geveze yaptı, beni suçladı sonra da trip mi atıyor benim karım?" Dudaklarım büzüldü. "Sensin geveze!" Çağrı tekrardan kahkaha attı.

O gülünce istemsizce bende güldüm. "Tamam en geveze benim ama sonra da sensin." Kafamı sallayarak onu onayladım.

Çağrı içeri girince etrafta sönmüş mumlar, güller ve balonlara tekrardan baktım, hala çok güzellerdi. Kulübenin içinde mutfak ve yatak odası da bulunuyormuş bunu dün gece geçte olsa öğrenmiştim.

Dışarısı hafif soğuk olsa da iyi gözüküyordu.

"Bize kahvaltı hazırladım tabi sen duymadığın için." Çağrı yanağıma sertçe öpücük bıraktı. "O zaman kahvaltı yapalım. Sonra ben sana doğum günü hediyeni vereyim." Diyerek gözlerimi süzdü.

Şaşkınlıkla kaşlarımı çattım. "Ne hediyesi? Hem sen bana evlenme teklifi ettin!" Dedim parmağımdaki yüzüğü göstererek.

"Çok güzel bir gece geçirdik, her şey çok güzeldi. Daha hediye mi vereceksin bana?" Çağrı kafasını salladı. Boynuma öpücük kondurup bedenimi sandalyeye bıraktı.

"Sana asıl hediyeni vermedim. İlk başta kahvaltı sonra hediye. Hem evlenme teklifi etmediğim için ettim güzelim." Kafamı sallarken ne hediyesi alabileceğini düşünmeye başladım.

"Ne aldın ki?" Çağrı sandalyemi kendisine çekince bacaklarım, bacaklarının arasına gelmişti. "Önce kahvaltı." Diyerek dudaklarıma fısıldadı. Yutkunarak kafamı salladım. Önce kahvaltı, önce kahvaltı...