37.Bölüm MUTLULUĞUMUZ BOZULMASIN

18.7K 552 174
                                    

37.Bölüm MUTLULUĞUMUZ BOZULMASIN
Bölümü beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın.'

Korkum bedenimi ele geçirmişken hızla kafamı kaldırdım. Çağrı sapa sağlamdı. "ŞEREFSİZ MİSİN LAN SEN! SANA KAÇ DEFA DEDİM BİR ŞEY YAPMAYACAKSIN DİYE!" Kendimi geri çektim. Bağıran kişi Çağrı değildi. Kafamı çevirdiğimde Emre ile göz göze geldim. Onun burada ne işi vardı ki? Hem bu adamlar kimdi?

O sırada önümden hızla giden Çağrı'yı tutamadım. Adama kafa atıp yere düşürürken bi yandan da bağırıyordu.

"SENİN ECDADINI SİKERİM LAN PİÇ! SENİN DERDİN MURAT'LA, BENİM OLANA DOKUNMAYI GEÇ ÜZMEYE ÇALIŞIRSAN SENİN BELANI SİKERİM!" Korkuyla olduğum yerde Çağrı'ya bakıyordum.

Adamlar silahları Çağrı'ya doğrulttuğu esnada Emre "indirin lan silahlarınızı!" Diye bağırdı. Gözlerim dolmuştu. Ben ne yaşıyordum şu an.

"Emre durdur onu öldürecek, adamı öldürecek. ÇAĞRI!" Adam Çağrı'nın üzerine çıkmış ve silahın kabzasını Çağrı'nın suratına vurmuştu. "Bişey olmaz." Diye mırıldanarak güldü Emre. He bişey olmazdı salak çocuk bir de gülüyor mal gibi. Adam kocamı dövecek bende izleyecektim öyle mi?

Hızla Çağrı'nın yanına koştum ve adamın elindeki silahı tuttum. "YETER ARTIK!" Diye bağırarak adamı itekledim. İki saattir Çağrı'nın dövdüğü adam benim dokunmam ile geri gitmişti. Nasıl başardığımı sormayın.

Çağrı dudağını tutuyordu. Hızla yanına oturdum. "İyi misin?" Çağrı bana baktı. "İyiyim." Dediğinde hızla ayağa kalktım ve adamın üzerine üzerine yürüdüm.

"Sen kim oluyorsun da bu saçma sapan hareketleri, yolun ortasında benim kocama yapmaya cürret ediyorsun! NE HAKLA!" Diye bağırdım!

Adam gülerek Çağrı'ya baktı. "Doğru söyle sen mi yetiştirdin, abisi mi?" Çağrı'nın kan revan bıraktığı suratının ortasına tokadı yapıştırdım.

Konuşacağım esnada Çağrı belimden tuttu. "Salak herif! Densiz! Bu şehirde adalet olsaydı eğer ilk seni şikayet ederdim. PİS VARLIK!" dedim bağırarak. Kaşlarımı çattım, dudağımı da büzerek ve Çağrı'ya baktım.  Gülümseyerek beni izliyordu

Hayır da az önce silahlar patlamadı mı, Çağrı bu adamı az kalsın öldürmüyor muydu? Çevremiz bile hala takım elbiseli adamlar ile doluyken Çağrı Ağa gülüyordu.

Kafamı başka bir yere çevirdim. "Senden de yardım isteyende kabahat! Az kalsın olmayacak varlık ölseydi ne olacaktı?" Kaşlarımı çattım. Acaba Emre'nin planı mı vardı?

Çağrı adamı öldürüp hapse girecek, bende kocasız kalmayım diye bana kocalık edecekti. Kesin böyle bir planı vardı. Sonuçta en son benden hoşlanıyordu.

Yutkunarak boynumu kaşıdım. Ben yine saçmalıyordum. Psikolojim iyice bozulduğu için ne dediğimin de, ne düşündüğümün de farkında olmuyordum bazen.

"Olaya beni karıştırmaman gerektiğini söylemiştim. Mardin ağalığı tam tamına bana geçtiğinde yapabilirsem bir şeyler yaparım." Çağrı sakince adamla konuşmuştu.

"O zaman çok geç olacak Çağrı Ağa!"

AZ ÖNCE BUNLAR KAVGA ETMİYOR MUYDU? Kaşlarımı çatarak Çağrı'nın elinin altından çıktım.

"Bi dakika bi dakika siz benimle dalga mı geçiyorsunuz? Birisi ölecek diye yaşarken ölüp ölüp dirildim ben, şimdi geçmiş sakince konuşuyor musunuz? Pes cidden hepinize de pes diyorum!"

Arkamı dönerek arabaya ilerledim. Çağrı arkamdan seslense de umursamadım. Arabanın arka kapısını açıp Çağrı'ya baktım.

Korumalar da dahil herkes beni izliyordu. Triple önüme döndüm ve arabaya bindim, arkamdan da kapıyı sertçe kapattım.

KIRMIZI KUŞAK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin