26.Bölüm SÖNMÜŞ ATEŞ

21.8K 601 116
                                    

26.Bölüm SÖNMÜŞ ATEŞ

Bölümü beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın.'

Duyduklarım ile Çağrı'yı üzmeyecek nasıl bir tepki vereceğimi bilmiyordum.

"Çağrı ben bilmiyorum." Diye fısıldadım. Çağrı'nın eli elimin üzerinde gider gibi olurken Çağrı'ya baktım.

"Yani anne olabilir miyim, buna hazır mıyım bilmiyorum. Kendimizi tanımıyorken anne baba olmak ne kadar doğru bilmiyorum."

Çağrı elini elimden çekerek vitesi değiştirdi ve bana döndü. "Ne biliyorsun sen?"

Yutkunarak kaşlarımı çattım. "Efendim?" Diyerek bakmaya başladım.

"Diyorum ki ne biliyorsun. Sürekli onu bilmiyorum, bunu bilmiyorum, yok seni tanımıyorum. Beren seni tanımaya çalıştığımın farkında değil misin sen? Sen buna senden bir çocuğum olsun istemiyorum diyeceğine, seni tanımıyorum şöyle böyle demene gerek yok!"

Çağrı'nın ani tepkisine şaşırsam mı cevap mı versem bilemedim ama en sonunda cevap verdim. "Sen ne dediğinin farkında mısın Çağrı!" Sesim istemsizce yükselmişti.

"Sesini yükseltme!" Gülerek kafamı başka bir tarafa çevirdim. "Benimle dalga geçtiğini söyle!" Diyerek Çağrı'ya baktım ama direksiyonu sıkan ellerinden şaka yapmadığını anlamak mümkündü. Fazlasıyla sinirlenmişti.

"Çağrı tamam birbirimizi tanımaya çalışıyoruz her gün farklı özelliklerimizi öğreniyoruz, öğreneceğiz ama şu an da tam manası ile tanımıyoruz. Senin şirketinin ne üzerine olduğunu bile bu sabah öğrendim ya ben!"

"Şu an konumuz benim şirketimin ne üzerine olduğu değil. Şu an ki konumuz benim baba, senin anne olman. Düşünsene, ne kadar güzel bir anne olur senden." Gözlerim dolu dolu ellerimi sıktım.

"Korkuyorum. Anne olmaktan, anneme benzemekten korkuyorum." Diye sesimi yükselttim. Yutkunmam zor olsa da kendimi kötü hissediyordum.

"Annene benzemek derken." Çağrı'nın dediği şey ile konuştuğum cümlenin sonu aklıma geldi. Yanlışlıkla ağzımdan kaçırmıştım değil mi? Yutkunarak bakışlarımı kaçırdım.

"Önemli bir şey değil. Ama inan bana şu an anne olmak istemiyorum." Çağrı'nın elini tuttum. "Gerçekten korkuyorum. Bebeğime anne olabilecek miyim, ona bakabilecek miyim? Korkularımı atlatmadan anne olamak istemiyorum Çağrı, lütfen beni anla."

Çağrı elini çekerek sadece kafasını salladı. "Sen ne diyorsan öyle olsun."

Ve son sözü bu oldu. Diyarbakır'dan, Mardin'e gelene kadar benimle başka tek bir söz bile konuşmadı, bir şey söylemedi.

Moralim bozuktu ve o bozukluğu ile hiç ummadan girmiştik Mardin'e şimdi ise araba konağın önünde durmuştu.

Durmamız ile kapı önündeki adamlar kapımı açmıştı. Çağrı'ya baktığımda bana bakmadan inmişti bile.

Bende arabadan inip çantamı aldım ve kapıya ilerledim. "İlyas, valizi sonra odamın önüne bırakırsınız." Diyerek Çağrı da yanıma geldi.

Kapıyı çalarak yanımda beklemeye başladı. "Küs müyüz?" Ellerime bakarak söylediğim cümleden sonra cevap alamamıştım. Kafamı kaldırıp Çağrı'ya döndüm.

Düz bir şekilde tahta kapıya bakıyordu. Bir şey diyecekken kapı açılmıştı.

Fatma abla bizi görür görmez gülümseyerek kenara çekilmiş "hoşgeldiniz ağam!" demişti.

KIRMIZI KUŞAK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin