43.Bölüm CANIMDAN KOPAN CAN

15.7K 566 333
                                    

43.Bölüm CANIMDAN KOPAN CAN
Bölümü beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın.'

Kan, gözümün önünde kan vardı. En son kanla buluşmuştum ve bütünlemiştim. Kendi kanımla boğulmuş gibiydim. Bana ne olmuştu ki? Yaşıyor muydum ya da ölü mü?

İçimde taşıdığım can yaşıyor muydu?
Bebeğim, babası yüzünden ona bir şey olmuş muydu?

Ben bebeğimin kanıyla mı yoksa kendi kanımla mı boğulmuştum?
Bu soruların cevabını bir tek gözlerimi açarak bulabilirdim.

Korku vardı içimde.
İnsanların en nefret ettiği duygu belki de.
Korkuyordum, o kadar çok korkuyordum ki yaşıyor muyum bu bile belli değildi. Ama korkuyordum işte. Gözümü açmaktan, duyacağım gerçeklerden korkuyordum. Ona birşey olmasından korkuyordum.

Yavaşça göz kapaklarımı kaldırdım ve gözlerimi açtım. Bembeyaz tavan ile bakışıyordum. Boş bakışlarım ile etrafı, kaldığım hastane odasını süzdüm.

Yattığım yatak dışında, uzun ikili, iki tane koltuk ve küçük bir masa, orta boylarda yeşil uzun bir çiçek vardı. Bir de yanımda öten cihazlar.

Kımıldamaya çalışınca kasıklarımdaki acı ile gözlerimi hızla kapatıp derin bir nefes çektim içime. Canım fazlasıyla yanıyordu. İyi de neden canım acıyordu?

Aklıma gelen ihtimal, dolu gözlerimle kafamı hızla sallamama sebep oldu. Öyle bir şey olamazdı. Bebeğime bir şey olmuş olamazdı. Yataktan acı ile ayağa kalktım.

Ayaklarımın titremesi ile yere düşerken acı ile bağırdım. Bulunduğum odanın kapısı hemen açıldı. İçeriye amcamlar, Resul Ağalar ve diğer kişiler girdi. Tek bir kişi hariç
Çağrı Saraç.

"Bebeğim, bebeğime bir şey mi oldu? Canım yanıyor, neden? NEDEN CANIM YANIYOR!" Bağırarak odadaki insanlara tek tek baktım. Hepsi bana acıyarak bakıyordu. Fethiye Hanım bile. İyi de neden?

"NE BAKIYORSUNUZ? Noldu bebeğime?" Zeynep ile Gökhan kollarımdan tutarak yavaşça ayağa kaldırdılar. "Sakin ol tamam mı? Sakinleştiğinde her şeyi söyleyelim." Kafamı hızla salladım.

"Bebeğime bişey olmadı değil mi? Bana doğruyu söyle Gökhan lütfen bişey olmadı de!" Ama Gökhan susmuştu.

"Doktor Hanım sana ne olduğunu söyleyecekmiş bizim söylememiz doğru olmaz!" Resul Ağanın konuşması ile kafamı salladım ve gözyaşımı sildim. "Tamam tamam doktor söylesin bana, bebeğimin iyi olduğunu söylesin! Ama hemen söylesin, beklemeyeyim."

Kafamı hızla sallayarak mırıldanıyordum. Amcam, yengem, Leyla, Mustafa abim, Heja, abim, Ahmet Ağa, Hatice Hanım, Rojda, Fethiye Hanım, Resul Ağa, Gökhan, Zeynep hepsi buradaydı ama Çağrı yoktu.

Odaya giren doktor ile heyecanla doğrulmaya çalıştım ama canım tekrardan acımıştı. "İyi misiniz Beren Hanım?" Dedi durgun sesi ile.

"Biraz canım acıyor ama iyiyim. Bebeğim iyi mi? Ona bir şey olmadı değil mi?" Doktor yutkunarak elindeki kağıtlara baktı.

"Çok fazla kanamanız olmuş, geldiğinizde her şey için çok geçti-"

"BEBEĞİM!"

KIRMIZI KUŞAK Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang