45.Bölüm VEDA GÜNÜ

14.7K 575 240
                                    

45.Bölüm VEDA GÜNÜ
Bölümü beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın.'

Çağrı'nın uzun bir mektup yazmasını beklerken zarfın içerisinden sadece isim, telefon numarası ve adres yazmasını beklemiyordum.

Bu ne demekti ki? Çağrı yaşıyor muydu, yoksa gerçekten öldü mü? Bu adres neyin nesiydi?

Buna ne kadar şaşırsam da bu adrese gidecektim hemen. Zarfı çantamın içerisine koyup, üzerimi çıkarttım. Üzerime rahat bir elbise giyip altıma beyaz spor bir ayakkabı giydim.

 Üzerime rahat bir elbise giyip altıma beyaz spor bir ayakkabı giydim

Ops! Esta imagem não segue nossas diretrizes de conteúdo. Para continuar a publicação, tente removê-la ou carregar outra.


Çantamı da alıp odadan çıktım. İstediğim yere taksiyle gidecektim. Bu evdeki hiçbir insana güvenemezdim çünkü hepsi birbirinin arkasından konuşan ve kuyusunu kazmaya çalışan insanlardan farksızlardı.

Avluya indiğim zaman beni gören Demet abla yanıma geldi. "İyi misin Beren? Bir yere mi gidiyorsun?" Kafamı sallayıp çantamın içinden telefonumu çıkardım.

"Birkaç işim var onları yapmam gerekiyor ve iyi olduğumu düşünmüyorum. Ama bebeğim için olmaya çalışacağım." Demet abla gülümsedi ve kolumu sıktı.

"Bebeğin hayırlı olsun bu arada. Bebek haberi ile sevinecekken." Deyip durdu. Gözlerimin dolması ile dişlerimi sıktım. Ağlamayacaktım.

"Neyse Demet abla benim şimdi acil bi işim var gitmem gerekiyor." diyerek gülümsemeye çalıştım. Demet abla "İhtiyacın olan bir şey varsa bana söyleyebilirsin. Her daim yanında olacağız." Sadece kafamı salladım ve bir kat daha aşağı indim.

Telefonla taksiyi arayıp evden çıktım ve kapının önünde beklemeye başladım. Kapının önünde bekleyen İlyas bana baktı. "Bir şeye mi ihtiyacınız vardı hanımım?" dedi kafamı olumsuzca salladım.

"Teşekkürler İlyas taksimi bekliyorum." diyerek gülümsedim ve önüme döndüm. Hanım mı olmuştum şimdi de.

Çağrı olmadıktan sonra gözüm ne hanımlıktaydı ne de para puldaydı.

Kapının önünde beklerken hiç beklemediğim o insan gelmişti, Cenk, Hümeyra'nın kocası.
Bana bakıp "mirasın hayırlı olsun Beren hanım!" diyerek güldü. Suratımı buruşturup Cenk'i süzdüm.

"Ne saçmalıyorsun sen?" Cenk, İlyas'a bakıp bana biraz yaklaştı ve "Amacına ulaşmış olmalısın değil mi?" diye fısıldadı.

"Cenk elimden bir kaza çıkmadan defol git bence bu kapının önünden! yoksa-"

"-Yoksa ne beni kovar mısın konağının önünde?" Gülümsedim ve kafamı salladım. "Aynen öyle yaparım." diyerek bir adım geri çekildim. O ise aksine bir adım daha yanaşıp kolumu tuttu.

"Kocan ölür ölmez süslenip püslenip dışarı çıkmasına çıkıyorsun ama!" Elimi kaldırıp şiddetle suratının ortasına sert bir tokat attım.

KIRMIZI KUŞAK Onde histórias criam vida. Descubra agora