7. Bölüm

6.2K 356 45
                                    

İyi okumalar;

3 gün sonra;

Üstümdeki elbisenin eteklerini düzelterek yatağımın üzerine koyduğum bez çantayı aldığım gibi odadan çıktım.

Abimle gezdiğimiz günden sonraki sabah beraber yatakta uyanmıştık. Ben abime kedi gibi sırnaşırken, abim beni sarıp sarmalamıştı. O gün içinde abim Tumay Hanım ve Turgut Bey'e resimlerimi göstermiş. Hep beraber eski dizilerden birini izlemiştik. O günün ardından nenemin Tumay Hanım'a ısrarı sonucunda kendimizi mahallenin gününde bulmuştuk. O sırada dedemlerde Kazım Amcanın yanına gideceklerini söylemişlerdi. Aslında dedemlerle gitmek daha cazip gelsede Tumay Hanım'ı yalnız bırakmak istememiştim. Dün ise hep birlikte dışarıya çıkıp gezmiştik. Ve bugün kahvaltıda testin çıktığını haber veren telefonla birlikte hastane için yola koyulacaktık.

Oturma odasına girdiğim gibi herkes ayaklanırken kapıya doğru ilerlemeye başladım. Şu âna kadar kimseyle konuşmamış sanki ses orucuna girmiş gibiydim. Spor ayakkabılarımı giyer giymez kapıdan çıkarak dedemin arabasına yöneldim.

"Orada buluşuruz." Dedemin söylediklerine karşı tarafta bir şeyler söylesede pek dikkat edemediğim için duymamıştım. Arkaya benimle beraber nenem de binerken sessizce yolun bitmesini diliyordum.

"Kuzum benim. Gel bakim kollarımın arasına." Nenemin açtığı kollarına direkt sığınırken başımı direkt göğsüne yasladım.

"Karar verdin mi güzelim? Onlar hakkında ne düşünüyorsun?"

"Nene çok korkuyorum." Nenemin ellerini saçlarımda hissederken daha çok sarıldım.

"Neyden korkuyorsun?"

"Ya ailem çıkmazsa? Onlara çok çabuk alıştım. Nasıl bu kadar çabuk olduğunu bilmiyorum ama çok sevdim ben onları. Ya değilsem? Hadi diyelim ben onların kızıyım, peki siz? Siz ne olacaksınız? Ben sizsiz bir yere gidemem." Nenemin beni göğsünden çekmesiyle oturduğum yerden diklenerek ona baktım.

"Bir kere onların dediklerini hatırlıyorsun dimi? Melih abin seni çok sevdiğini ne olursa olsun sana abi olmak istediğini. Ve onlarla gitsen bile biz senin için her zaman buradayız. Biz senin hala nenen ve dedeniz. Bırakmayız ama senin ailenle gitmen gerekiyor." Dediklerine karşılık kafamı sallayarak ona sımsıkı sarıldım.

Dakikalar içinde hastaneye varırken doktorun odasına gelmiştik. İçeri giren doktor ile oturduğum yerden kalktık. "Merhaba hepinize. Şimdiden hepinize bunca yaşadığınız şeyden dolayı geçmiş olsun diyorum. Gelirken rapolara baktım ve Güz kızımızın sizin kızınız olduğu onaylandı. İsterseniz testlere buyrun bakın."

Duyduğum şeylerle bir yanım sevinirken bir yanım üzülmüştü. Elindeki kağıdı uzatmasıyla abim eline alırken dolu olan gözleriyle bana bakmasıyla direkt gözlerim sulanmıştı. "Güz'üm. Yavrum benim."

Tumay Hanım'ın yanıma gelerek sarılmasıyla kollarımı ona doladım. "Buldum seni bebeğim, buldum."

Kollarını sıklaştırırken bakışlarımı Turgut Bey'den ve Melih abiden alamıyordum. Onların yüzünde olan gülümseme benide gülümsetirken Tumay Hanım'ın kollarının arasından sıyrıldım.

Yanaklarından akan yaşları avuçlarımla silerek yüzümde oluşan gülümsemeyle gözlerine baktım. "Belki zor alışacağım ama sizi her zaman seveceğim. Gerçekten bak. Her zaman sizi düşünerek yaşadım ben. Hep yanımdaydınız. Belki fiziksel olarak yoktunuz ama ruhsal olarak hep yanımdaydınız... anne."

GÜZ'ÜN UMUDUWhere stories live. Discover now