9.Bölüm

5.7K 382 13
                                    

Merhaba herkese...

Geç atıyor olacağım büyük bir ihtimal ama bir ara yazarken tıkandım ve o yüzden ara verdim. Sonrasında devam ederek yazdım.

Biliyorum bölüm kısa nerede tıkandın diye düşünebilirsiniz ama ben o anda ne yazmak istiyorsam öyle yazıyorum. O yüzden bölüm aksıyor.

Bu açıklamam birine sitem olarak algılanmasın. Bu benim kendi açıklamamdır.

Okunma bini aştı ve iki bine gidiyor. Bir anda böyle çıkması beni mutlu etti.

Yorum yapıp yapmamak size kalmış mesele ama yıldıza basarak oy vermeyi geçmeyin lütfen.

Eğer istediğiniz bir yer yada olay varsa buraya yazabilirsiniz.

Hepinize iyi okumalar;

Açık olan kapıdan girerken Rana abladan gözlerimi kaçırmıştım. Şu an kimseyle göz göze gelebilecek durumda değildim çünkü daha çok heyecanlanıyordum. Girdiğim gibi gözüme çarpan kalabalık olmuştu. Heyecanım dahada artarken hepsinin adını unutmuştum. Fark ettiğim şeyle biraz daha çekinmeye başlamıştım. O kadar ezberlemiştim oysaki. Gözlerim etrafta gezinirken annem ve babamın burada olmadığını anladım. Burada olsalardı iyi olurdu aslında. 

"Merhaba herkese." Sırtımda Rana ablanın elini hissederken sesine hepsi bu tarafa dönmüştü. Hepsinin yüzünden okunan heyecanla kendimi tutamadan gülmüştüm. Yüz ifadeleri çok komikti. Gözlerini açan mı dersin heyecandan elleriyle oynayan mı yoksa yüz ifadesini her saniyede değiştiren mi...

"Bu kadar güzel olacağını düşünmemiştim."

"Aynı Maral ablam sadece saçlarının şekli farklı."

"Gülüşü bile can yakıyor lan."

"Sanırsam kız ablası olmak güzel bir şey ha."

Dedikleri utanmamı sağlarken gözlerimi kaçırarak koltukta rahat bir şekilde oturan Melih abiye baktım. Bana gülümseyerek sadece göz kırpmıştı. Ona tepki bile veremezken dudaklarım kitlenmiş gibi hissediyordum. Şimdi ne konuşmamız gerekiyordu ki? Ben böyle şeylerden anlamazdım.

"Merhaba güzellik, ben büyük ablan Maral. Abilerin ve ablan şaşkınlar bu yüzden bu konuşma vakti uzarda gider. Sen iyi misin? Olanları duyduk." Kahverengi saçları omzundan arkasına atarken bana doğru yaklaşmıştı. Ayağında topuklularda olsa benden uzun olduğu belli oluyordu. Üzerindeki krem rengindeki uzun elbise ise yakışmıştı. Sanırsam her zaman bu kadar güzeldi.

"İyiyim, sorun yok. Şey... sadece biraz heyecanlıyım. Ve sizin adınızı bu yüzden unutmuş olabilirim." Burnumu kırıştırırken gözlerim hepsinin üzerinde gezmişti. Birisinin gülmeye başlamasıyla kaşlarım çatılmıştı. Bana mı gülüyordu acaba?

"Abi bu kız çok tatlı yaa. Güzelim sen gerçeksin dimi? Çiçeğim benim. Sen yanımızda ol bize yeter be." Hala gülmeye devam ederken yanıma gelerek kollarını belime sarmıştı. Şaşkınlığımı gizleyemezken ne yapacağımı şaşırmıştım. "Bu Mediha'ya abilik yapılmıyor. Evren'de zaten zehir gibi sürekli bana laf sokuyor. Seninle çok iyi anlaşacağız."

GÜZ'ÜN UMUDUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin