GÜZ'ÜN UMUDU

Gelecekten Kesit ♡

Aşk neydi?

Adamın, sevdiği kadın için kendinden bile vazgeçmesi mi?

Kadının, adam için her zaman arkasında dimdik durması mı?

İki tarafında birbiri için bir şeyleri feda etmesi mi?

Ölümüne sevmek mi?

Severek ölmek mi?

Veya yere göğe sığdıramadığı aşkını hiçkimseyi umursamadan etrafa duyurarak yaşamak mı?

Aşk kaybettiklerimiz mi?

Kazandıklarımız mı?

Bir adam vardı. Gözleri, karşısına çıkan onca kadının arasından sadece elleri, kolları, o bal yanakları boya lekeleriyle dolu olan kahkaları bütün duyan kişilere melodi olan kıza tutulmuştu.

Bir kız vardı. Kendi dünyasını kurmuş olduğu alanda özgürce dolaşıyordu bir serçe gibi.

Etrafta uçuşan Manolya kokusu iki kişinin ilk defa göz göze geldiği ana şahitlik ediyordu.

Adam anlamıştı, hayatının kraliçesini bulduğunu...

Kız anlamamıştı, bir çift çakır göze ilk defa neden bu kadar tutulduğunu...

İki yürek bir araya gelince oluşan yeni hayat aslında aşkı temsil ediyordu ama aşk o kadar naif, temiz bir duyguydu ki bunu anlamak için iki kalbin bir araya gelerek ritmine ayak uydurmak gerekiyordu. 

Ve bir serginin ortasında karşı karşıya kalarak birbirinin gözlerinde takılı kalan iki kişi bu duyguyu en saf ve temiz haliyle birbirine karışarak anlayacaklardı.

•••••

Merhaba güzellikler, Güz'ün Umudu'nun artık ailesinden bir parça olanlar...

Vallaha planlamamda böyle bir şey yoktu ama bir şarkı ile aklımdaki şeyler birleşince neden böyle bir kesit atmayayım dedim.

İleri ki zamanı şuan iple çekiyorum. Çok güzel olacak aaaahhh.

Öyle bir naif bir aşk okuyacağız ki...
Bir İstanbul Aşkı okuyacağız...

Naif bir kıza, Güz'ümüze;
İstanbul Beyfendisi bir adam yakışır ama...

Düşünceleriniz neler?

İleri ki bölümleri heyecanla bekliyor musunuz?

Bu arada merak etmeyin bu bölümler baya ileride olacak. İlk başta ailemizi bir araya tamamiyle getirelim.

Haftasonu bölüm gelecektir. Bunu da unutmadan söyleyeyim.

Hepinize iyi haftasonları...
Herkesin gününün güzel geçmesi dileğiyle Manolya'larım.

:)