30. Bölüm; "Vazgeçmeyeceğim."

2.5K 245 50
                                    

30. Bölüm

"Vazgeçmeyeceğim."

Ellerim titriyordu. Hoş bütün vücudum titriyordu ya neyse. Buz gibi suyun altında ona sımsıkı sarıldım. Başım çenesinin altında kalıyordu. Soğuk su önce ona çarpıyor sonra benim üstüme geliyordu. Benim ona sarıldığım gibi o da bana sarıldı. Bedenim iri bedenin yanında yok sayılırdı.
Allah var şimdi. Yakışıklıydı. Çok yakışıklıydı. Bakımlı ve hoş bir adamdı.
Dışardan bakılınca.
Ben çok iyi biliyorum o kabuğun altındaki yarayı. Nasıl acıttığını? Yaktığını?
Seviyorum. Çok seviyorum. Onu bir an bile hissedebilmek, varlığında kaybolmak, nefesinde yeniden can bulmak istiyorum. Açıkçası onun olmak istiyorum. Onu istiyorum. Geçmişte kalan yıllarımızda ondan bana kalan, güzel olan tek şey belkide birlikteliklerimiz. Benimle sevişiyordu. Kadınlığımı sonuna kadar hissedebildiğim tek yer yatağımızdı.
Çok özledim.
Bedenimi kollarına bıraktığım andan bu yana geçen dakikalar pişman olacaktı ama ben pişman olmayacağım. Hayatımın sonuna kadar ait olacağım adamdı. Ondan sonra hayatımda asla başka adam olmayacaktı. Hala kocamdı. Sevdiğim adamdı. Kendime daha fazla dur deyecek gücüm yoktu.

Üstümüzden akan su kesildi.

Beni saran kollarından birini aramıza soktu. Çenemin altından tutup başımı kaldırdı. Konuşmadım. Konuşabilecek kadar bile gücüm kalmamıştı. Gözlerimde gördüğünden memnun gülümsedi. Kalan aklımda uçup gitti.

Hazar kucağında Dilber ile banyodan çıktı. Kadını yatağa bırakıp altında kalan yorganı çıkarttı. Bir an bile düşünmesine izin vermeyecekti. Hemen karısının yanına uzandı. Havluya sarılı bedenlerini yorganla örttü. Kadını iyice kendine çekip yorgun bedenin biraz dinlenmesine izin verdi.

🍀

"Nişan mı yapacaksınız?"

"Evet yenge. Anam sonunda razı geldi."

"Çok sevindim Didar."

Dilber bir yandan kahvaltı hazırlamaya çalışıyordu diğer taraftan da görümcesi Didar ile telefonda görüşüyordu.

"Annemin onay vermesi çok önemliydi yenge. Nenemle babam ağız birliği yaparken annemin hayır demesi çok korkutuyordu beni."

"Hepsini boşver canım. Önemli olan sensin. Sen istiyor musun?" Görümcesine sormuştu soruyu ama hemen arkasında beliren ve beline sarılan Hazar işgüzarlık yapıp soruyu üstüne alınmıştı.Dilber'in bir elinde telefon diğer elinde çırpıcı varken adam eline geçen fırsatı değerlendirerek kadının kulağını dişleriyle çekiştirip öptü ve kulağına "evet istiyorum"diye fısıldadı. Kadının diken gibi olan tüylerinden emeline ulaştığını anlaması uzun sürmedi.

"Murat'ı tanımıyorum yenge ama nişandan sonra görüşmemize izin verirler. En azından telefonla konuşurum." Diyen kızın sözleri ağabeyi Hazar'ın kulağına da gitti. Hazar Dilber'i boynunu öptükten sonra bıraktı.

"Hakkınızda hayırlısı canım. Pazar günü nişanın var." Hazar mutfaktan çıkarken Didar'a sordu. "Alışverişe ne zaman çıkacaksın."

"Bilmiyorum yenge. Bir sürü ihtiyacım var. Kuaföre gitmem lazım. Hiç bir şeye karar veremiyorum. Neye baksam güzel geliyor."

"Dur dur. Sakin ol. Teker teker halletmeye çalış."

"Yarın alışverişe gideceğiz. Sen de gelsene."

"Olur canım çocuklar okuldayken bakarız bir kaç yere."

Kahvaltı sonunda hazırdı. Hazar ve çocuklar masanın etrafında yerlerini alırken Dilber son krebin hamurunu da tavaya döktü.

ÇELİŞKİ-İKİ YABANCIWhere stories live. Discover now