39. Bölüm; "Masum Çocuklar."

1.9K 302 41
                                    





39. Bölüm;

"Masum çocuklar."

"Öyle saçmalık mı olur abla? Lütfen inanma sakın. Senin üzerine oynuyor. Böyle yaparak seni baskı altına almaya çalışıyor."

"Dur artık Diyar. Hazar'a inandım demedim."

" 'Ama' diyorsun abla aklında soru işareti bırakmış. İstediğini elde etmiş."

"Safım ama o kadar da saf değilim ablacım. Araştırmadan Hazar'ın sözüne inanacak değilim."

"Of ya araştıracağım nedir? Resmi nikahın bittiğinde imam nikahı da düşer. Mahkeme kararı ile evleniliyor, boşanılıyor. Şöyle düşün Şeriata göre kadınlar boşanmak istediğinde nasıl ki kadı boşuyorsa onların yaptığını şimdi devletin mahkemesi yapıyor. Adam boşanmak istemiyor diye kadın ömür boyu onun yanında kalmak zorunda değil."

"Orasının öyle olduğunu biliyorum. Hazar'ın söyledikleri umurumda değil. Sadece emin olmak için bir hocaya sorayım dedim."

"Tamam abla. Ne istiyorsan yap. Sana ne dersem diyeyim bildiğini okuyacaksın."

Dilber kafasında ki karmaşayı durduramadı yetmiyormuş gibi bir de kendini anlatmaya çalışınca iyice karışıyordu. Diyar'ın öfkesini anlıyordu ama birileri onu da anlasın istiyordu.  Gece sabah olmak bilmezken ertesi gün sabahın erken saatlerinde soluğu cami hocasının yanında aldı. Hazar ile olan imam nikahı düşmüş olmalıydı. Hazar istemiyor diye ömür boyu adamın nikahında kalacak değildi ya.

"Buyur kızım." Dedi hoca efendi onu bekleyen kadının bir kaç adım gerisinde durarak.

"Hocam rahatsız ediyorum. Biraz ısrar ettim ama kusuruma bakmayın."

"Ne demek kızım. Buyur."

"Hocam ben boşandım. Mahkeme beni eski kocamdan boşadı. Fakat eski kocam olacak adam benden boşanmak istemiyordu. Mahkeme beni haklı buldu. Boşadık. Ama eski kocam imam nikahımızın düştüğünü kabul etmiyor. Şimdi benim nikahım düştü mü? Düşmedi mi?"

"Kızım mahkeme seni haklı bulup boşadığında imam nikahın da düşer. Kocan olacak adam diretip seni boşamıyorum desede sözünün bir hükmü olmaz. Sen şu anda hem dinen hemde resmen boşanmış oluyorsun."

"Eminsiniz değil mi?"

"Aklında şüphe kalmasın kızım nikahın düşmüş sayılır."

"Sağolun hocam."

Dilber aklındaki şüphelerden kurtulduktan sonra derin bir nefes aldı. Hazar'ın elinden geleni yapıp ona huzur vermemek adına her şeyi yapacağını elbette biliyordu. Yaptıkları az mı geliyordu? Daha ne yapacak bu gün karşıma neyle çıkacak diye beklemekten başka bir çaresi yoktu. Hazar'ın ikisini de içine çektiği bu durum elbette ki Dilber için günden güne katlanılmaz bir hal alıyordu. Etrafında ona karşı olan herkesten acıkça nefret etmeye başlamıştı. Çocuklarını ondan uzak tutanlara karşı içinde beslediği nefretin hududları oldukça genişti.

Her şeyin zamanı gelecek.

Sabır bu hayatta en zor ama mükafatı en güzel olan erdemlerden bir tanesidir. Sabretmek her zaman kolay olmuyor. Hiç kolay olmuyor.

İçeride ne yangınlar var ya bilen yok. Gören yok. Duyan yok.

Bazen kadere kendimiz yön vermemiz gerekiyor. Her şeyi akışa bırakmak gerekmiyor.

Dilber için günün ikinci durağı Hazar'ın ofisi oldu. Onunla konuşması gerekiyordu. Her istediğinde karşısına dikilip, istediği gibi konuşup, dokunamazdı. Aklına geldiğinde tüyleri diken diken oluyordu.

ÇELİŞKİ-İKİ YABANCIحيث تعيش القصص. اكتشف الآن