ÇELİŞKİ-İKİ YABANCI

16.Bölüm: "Yeni evimiz hayırlı olsun."

Güzel yorumlarınız için teşekkür ederim. Hepsine tek tek cevap vermek isterdim. Ama kimseyi ne kırmak istedim ne de uğraşmak.

Hepiniz düşüncelerinizi dile getirmekte özgürsünüz. Eleştirilerinize sonuna kadar açığım ve kabul ediyorum.

Size Dilber'i savunmayacağım.

Kendimi neden böyle bir karakter yazdığım için savunmayacağım.

Size bir çift sözüm var.

Düşenin dostu olmaz.

16.Bölüm;

"Yeni evimiz hayırlı olsun."

Hazar Dilber'in elini bıraktı. Kadın giderken senelerdir yaptığı gibi arkasından izledi.

Karısı hep çabalamıştı. Önce Hazar için. Hazar'ı kazanabilmek için. Hazar'a kendini kabullendirebilmek için. Sonra çocukları için. Sevilmek için. Sevilmeyeceğini anladığında çocukları için dayanabilmek için.

Hep suçlayacak birilerini bulmuştu Hazar. Hiç kabahati kendinde aramamıştı. Hiç hatalı, haksız olabilceğini kabul etmek istememişti.

Dilber'i görmekten hep kaçmıştı. Onu gözüne sokmaya çalışan herkesden kaçmıştı. Hep karşısında güçlü bir Dilber olduğunu görmekten kaçmıştı.

Dilber'in hamile olduğunu öğrendiğinde içi öfke ile dolmuştu. O baba olmak istemiyordu. Kimse neden ona ne istediğini sormuyordu? Umursamadığı bir kadının çocukları mı onu baba yapacaktı?

Karısının doğumuna az kaldığı haberini aldığında annesinin bütün ısrarlarına rağmen dönmedi. Oğlunun doğduğunu öğrendikten iki hafta sonra eve döndüğünde odasında küçük beyaz bir beşiğin içinde minicik bir burnu, varla yok arası bir ağzı, sıkı sıkı yumulmuş gözleriyle yatan bebeği görmüştü. Onun oğluydu. Onun canının bir parçasıydı.

Dilber'i görmekten kaçarken oğlunun kucağında ne kadar güzel durduğunu görmüştü. Sabahlara kadar koynundan çıkamadığı kadına biraz daha bağlanmıştı. Bir çentik daha atılmıştı yüreğine.

Aras.

Pişmanlığın acısı her yüreğine yerleştiğinde daha çok kaçtı. Onu çıkmaza sürekleyen her şeyden herkesten kaçtı. Hayatın ona yüklediği sorumluluklardan kaçarak kurtulabileceğini zannetti.

Uzaktayken çocuklarını Dilber'i özlediğini hissederdi. Dilber'e duyduğu özlemi önemsememeye çalışırdı. Dilber'i umursamamak için başka kadınlarla yakınlaşırdı. Onun için kendine kadının önemsiz olduğunu göstermeye çalışırdı.

Larissa ile de böyle bir boşluğun içindeyken yakınlaşmıştı. İlk zamanları genç kadınla konuşmak hoşuna gidiyordu. Her konuda sohbet edebiliyorlardı. Hazar anlatıyor Larissa dinliyordu. Larissa onu anlıyordu. Sıkmıyor, üzerine istemediği sorumluluklar yüklemiyordu.

Zamanla Larissa'nın da istekleri çoğalmaya, büyümeye başladı. Yalnız geçirdikleri zamanlar azalmaya sürekli kalabalık, tanıdık insanların içine sokmaya başladı genç kadın onu. En başından evlenmeyi düşünmediğini söylediği halde her lafın sonu evliliğe gelmeye başladı. Hazar'a aynı evde yaşamayı istediğini söyledi. Romantik yemekler, özel süprizlerle kendince Hazar'ı kendisine bağlamaya çalışıyordu.

Larissa'ya dokunmak Dilber'e dokunmak gibi heyecanlandırmıyordu Hazar'ı.

Dilber'e dokunduğu an titremesi, saç diplerine kadar ürpermesi, her seferinde ilkmiş gibi heyecanlanması... Dilber başkaydı. Hissederek sevişiyordu. Hissederek dokunuyordu.