27. Bölüm; "Sen benim sadakatimi sorgulayamazsın."

4.3K 446 194
                                    

Bölümlerle ilgili alıntıları okumak bölümlerin ne zaman geleceğini öğrenmek ve bana istediğinizi sormak için takip ederseniz sevinirim

@fleurlibre000

Başlamadan bölümü oylayalım lütfen bol bolda satır arası yorum yapalım. 😘

27. Bölüm;

"Sen benim sadakatimi sorgulayamazsın."

Karanlık!

İçinde acayip bir boşluk vardı. Üşüyen bedeni battaniyenin altında çaresizce titriyordu. Çaresizlik öylece işlemişti ki içine ne yapsa çözüme ulaşamıyordu. Salonda herkes yatana kadar oturup ev halkı birer birer odasına çekilince oturduğu koltuğa kıvrıldı. Yukarıda karısı ve çocukları vardı. Fakat merdivenlerin bir basamağını bile çıkacak gücü yoktu. Bir kez daha itilmeyi kaldıracak gücü yoktu. Bir kez daha istenmediğini açıkça gösteren gözlere bakacak gücü yoktu.

Bir saat önce uyuduğunu zanneden karısı elinde getirdiği battaniye ile üzerini usulca örtüp minik adımlarla yanından uzaklaşmıştı. Bir an aklından geçen ile kadını tutup kendine çekmek ve itirazlarını görmezden gelip soluğunu ısınana kadar içine çekip kendine ait kılmak istemişti. İtirazları bir kaç dakikadan fazla sürmezdi. Teslim olacağından adım gibi emindi. Ne zaman direnebilmişti ki? Ne zaman itiraz etmişti? Ne zaman karşı koymuştu?

Kadın, elini her uzattığında yanındaydı.  Bir nefeslik mesafede usulca beklerdi. Kollarına almasını beklerdi. Sarılmasını, sarmasını beklerdi. Öpücüklerini beklerdi. Kendinden geçince söyleyeceğini bildiği güzel sözleri beklerdi.

Ulaşamıyordu!

Mesafeleri kısaltamıyordu. Günden güne açılan, açıldıkça adamı çaresizliğe sürükleyen mesafeler sonunda gözünü korkutmaya başlamıştı.

Kadın mutluydu.

Kadın adamsız çok mutluydu.

Karşısında artık kesinlikle eski kadın yoktu. Kadın değişiyordu. Güzelleşiyordu. Güçleniyordu. Uzaklaşıyordu.

Kaçmıyordu.

Yanıbaşında ulaşılmaz oluyordu.

Dilber artık onu umursamıyordu.

Hazar gerçeği görmeyi inkar ettikçe bir yere varamayacağını anladı. Dilber yanı başında bambaşka birine dönüşüyordu.

&

Dilber değişmiyordu!

Kadın aynı kadındı. Fakat adam aynı adam değildi. Sadece farkında değildi. Adam kadına olan bakış açısının değiştiğini göremiyordu. Üzerine giydiği bir parça kıyafet miydi kadını başkalaştıran? Artık her an hazır vaziyette beklemeyişi miydi? Yoksa karşısında konuşuyor olması mıydı?

Kadın aynı kadındı. Sadece adam şimdiye kadar görmek istemediklerini görmeye başlamıştı. Maalesef hala farkında değildi.

Evetlerin yerini hayırlar almıştı. Karşısında konuşan kadın telefonun öbür tarafındaykende güzel sövüyordu. Adamın bir bakışı için çok giyinmişti. Adam için çok kere süslenmişti.

Adam bilmiyordu.

Kesilen, ateşe verilen kaç takım gecelik vardı? Hiç üstüne geçirmeden kaçını parçalara ayırmıştı. Şimdiye kadar kadın kendisi için giyinmesi gerektiğini bilmiyordu. Kadın sadece kendisi içinde yaşaması gerektiğini öğrenmişti. Sabah kalktığında kendisi için de aynanın karşısına geçmeyi, dolabı açtığında nasıl olsa Hazar yok diye düşünmeyi bırakmayı, arkasına bakmadan yürümeyi, geçmişi düşünenden gülmeyi öğrenmişti.

ÇELİŞKİ-İKİ YABANCIDonde viven las historias. Descúbrelo ahora