25. Bölüm; Kör aşık.

3.1K 352 272
                                    

➡️Sınırım zurnanın zırt dediği noktaya geldik. Çok uzun zamandır bekliyorsunuz biliyorum o yüzden uzatmayacağım. Arkadaşlar ben avukat değilim boşanmış biri hiç değilim bir boşanma davası seyiri nasıl oluyor da bilmiyorum biraz internetten araştırmaya çalıştım ama hiç bir şey anlamadım hatta kafam çok karıştı ve okurken bazı yerlerde yanlış yaptığımı bile anladım o yüzden dava anı ile ilgili detay yazmayacağım hiç fikrim yok çünkü.

➡️Bölüm sonunda görüşelim💚

➡️Bölümü oylamayı unutmayalım bol bolda yorum yapalım💙

İyi okumalar. 😘😊😂😳😜🤣

25. Bölüm;
Kör aşık.

"Muhabbetiniz daim olsun. Kahkahalarınız nerdeyse dışarıdan duyuluyor Dilber Hanım."

Hazar Demiroğlu.

Onun kadını başka bir adamın karşısında ağız dolusu gülümsüyordu. Şimdiye kadar hiç görmediği, duymadığı güzel bir tınıydı. O güldürmüyordu kadınını. Şimdiye kadar ne zaman güldürebilmişti. Güldürmeyi becerebilmiş miydi? Güldürmek için çabalamış mıydı?

Öfkeliydi.

Kadınını güldüren adama öfkeliydi. Onu güldürmesine izin veren kadınına öfkeliydi.

"Hazar bey..
Hoş geldiniz." Asrın gözlerinden öfkesi okunan adamı resmen meydan okurcasına selamladı.

Dilber ise birden bire karşısına dikelen adama hayretle baktı.

Takip etmiş olamazdı değil mi?

Hazar Asrın'ı görmezden gelerek Dilber'in yanındaki sandalyeyi çekip oturdu.

"Oturmaz mısınız?" Dedi Asrın alaylı bir ifadeyle. Adamın zaten oturduğunu görmesine rağmen. 

"Ön duruşma buradaydı da benim mi haberim yoktu?"

"Asrın beyle dava hakkında konuşuyorduk Hazar. Malum kendisi benim avukatım olur."

"O kadar komik olan neydi acaba?Sesin sokaktan duyuluyordu. Anlatında beraber gülelim."

"Biz güldük, geçti Hazar."

"Beni çıldırtmaya mı çalışıyorsun Dilber. Benimle düzgün konuş."

"Hazar bey..." diyerek araya girmeye çalıştı Asrın ama Dilber onun sözünü kesti.

"Görüşmemiz sona ermişti zaten biz de kalkıyorduk."

Asrın mesajı almış gibi ayaklandı. Biraz ileride duran garsona seslendi.

"Hesap lütfen."

Garson hızlı adımlarla masaya geldi.

"Hesap ödendi efendim." Dedi Hazar'ın gözlerine bakarak.

"Misafirimize hesap ödetecek halimiz yok ya avukat bey. Siz yiyin, için, gezin. Memleketimizin güzel havasını soluyun. İnsanlarımızı tanıyın. Kimsenin çatısının altındakine el uzatılmayacağını öğrenin.
Hesaplar bizden olsun."

Dilber Hazar'ın ne yapmaya çalıştığını anladığında avukatın ardından ayaklandı. Hiç istifini bozmadan Asrın'ın yanına geçti.

"Gidelim Asrın Bey. Daha fazla geç kalmak istemiyorum."

"Dilber ben seni götürürüm Avukat beye zahmet olmasın." Diyerek tekrar söze atıldı Hazar.

"Biz gidebiliriz. Yanlış hatırlamıyorsam adliyeye çok uzak değiliz."

ÇELİŞKİ-İKİ YABANCIOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz