1.Bölüm: Yeni Bir Başlangıç

3.2K 95 9
                                    

Canlarım bu benim ilk yazdım kurgu. yazım hatam olabilir. Umarım beğenip anlayışla karşılaşırsınız.  Oy kullanıp yorum yaparak bana destek olursanız çok sevinirim. Şimdiden herkese çok teşekkür ederim ( Acemi olduğum için ilk bölümler çok yetersiz. Bölümler tekrar düzenlenecek. Bu düzenlemeler kurguyu değiştirmeyecek sadece eksik ve yanlış yazılan kısımlar düzenlenecek)

Başlama tarihinizi buraya yazmayı unutmayın☺️

iyi okumalar dilerim :)

Başkaların oluşturdukları depremlerin enkazı olan herkese  ve ruhunu kaybedenlere gelsin bu kitap.


Bugün burada son günüm hiç ama hiç gitmek istemiyorum. Ben buraya ahidim, buraya alıştım, buradan gidemem. Doktorlarım benim artık iyi durumda olup gerçek dünyaya adım atmam gerektiğini söyleseler de.
Ben hala hazır olduğumu düşünmüyorum. Kimse beni dinlemiyor.

"Kiraz neredesin? "

Ses tonunda Arkadaşım sıla olduğunu anlamıştım. Ses çıkarmadım çünkü buradan gitmek istemiyorum.

" kiraz gene kendini lavaboya kapattın demi? Kapıyı açar mısın? "

Kapıyı açıp açmamakla tereddütlüyüm.

"Kiraz aç kapıyı benim sıla. "

"Git buradan, konuşmak istemiyorum.
Buradan gitmek istemiyorum."

"Anlıyorum seni. Kapıyı açta konuşalım." Daha fazla İnatlaşmak istemediğim için,
Kapıyı açtım. Yanıma oturup göz yaşlarımı sildi.

"Her şey düzelecek merak etme. hem dışarıda yeni insanlarla tanışacaksın
Belki 'de aşık olursun, gerçek aşkını bulursun. "

"Ben buraya alıştım, ya dışarıda yapamazsam. Panik atak geçirirsem"

"Paniklediğin zaman ona kadar say ve bir şey yok de tamam mı? Seninle bunu daha önce konuşmuştuk.
Hem sen çok şanslısın. Buradan kurtuluyorsun. "

"Hiçte bile bu benim en büyük şanssızlığım. "

"Kendine güven kiraz. Yapabilirsin. Tekrar hayatı yaşaman için bir şans. Keşke bende bu şansa sahip olsaydım . Şimdi hadi kalk buradan, çıkman için hazırlan." Ne kadar gitmemek için uğraşsam da nafile.

istemsizce toparlandım. Çıkmak için gereken işlemleri yapmaya başladılar.
Her saniye kalbim daha da hızlı atmaya başladı. Artık nasıl hayatta kalacağımı? nasıl yaşayacağım? nasıl olacağı hakkında hiç bir fikrim yok. Ya yapamazsam?
Kafamın içi bu sözlerle doluydu. Düşünmekten az daha delirecektim.
Taki omuzuma biri dokunana kadar. Aniden kafamdaki her şey yok oldu.
Kimin dokunduğunu görmek için arkama döndüm.
Aman hiç görmek istemediğim biri şu an karşımda.
Bir yandan da ona teşekkür etmek isterdim, beni bu kafamdakilerden kurtardığı için.
Ama sonra vazgeçtim yoksa ona teşekkür ederek beni onun kölesi olduğumu düşünürdü.

" Hey kiraz nereye daldın? "

"Buradayım. Bir yere daldım yok. "

"Tamam. sakin ol. bir şey demedim sinirlenme. Sadece veda etmek için geldim."

"kamil. Senin burada olman bile beni sinir ediyor."

"Bir şey mi dedin?"

Gülümseyerek "Hayır. " diye bildim çok şükür. Hemen yanından gitmeliyim yoksa birazdan beni çileden çıkartırdı. Buda iyi alametlere vesile olmaz.

"Neyse benim gitmem gerek."

"Bize ziyarete gel"

"Seni tekrar görmemek için buradan çıktım için bir nevi mutluyum." Birde ziyarette gel diyor.

Yanıma bir hemşire gelip bana çıkış belgelerimi ellime verdi.
" Çıkma vaktin geldi tatlım. "

Kağıtları sıkıca tutup çıkışa doğru adım attım. Beni annem gelip alacağını biliyordum. Gene de mutsuzdum bu durumdan.
Çıkış kapısına geldim. bir adım daha atarsam, gerçek dünyaya girmiş olurum . Yeni insanlar ve yeni kelimesine bağlı olan bir çok şey hayatıma girecek. Sahi, hep yeniliklere açık mı olmamız gerek? Yoksa aynı şeye kalıp kendimizi üzmeden kalmalı mıyız? Bence ikinci seçenek daha mantıklı.

Bütün cesaretimi toplayıp, adım attım.
Dört yıl sonra ilk kez dışarıdaydım.
Birden kalbim hızlıca atmaya başladı.
Panik atak geçiriyordum ne yapacağımı unutmuştum.
Annem ortalıkta yoktu.
Nefes alamıyordum ne yapacaktım ben.
Son anda aklıma sılanın ona kadar saymamı istediğini hatırladım.
Saymaya başladım. Sayıların yerini karıştırdım
Kulaklarım duymamaya başladı.

1,2,3,4......10
Derin bir nefes aldım. Hemen çantamdan su çıkartıp içmeye başladım. Yere yığılmış bir şekildeydim.
Birisi kolumu tutup beni kaldırdı.
Kim olduğunu bakmak için kafamı yukarıya doğru yöneltim. Annemi gördüm endişeli bir şekilde beni kaldırdı. Bu kadını ilk kez benim için endişelendiğini görüyorum. Yada buda yapmacık oyunlarından birimi?
Bana bir şey demeden arabasına doğru yürüdük. Hala aynı kırmızı arabasını kullanıyor. Benim bildiğim bileli aynı araba. Arabanın arka koltuğuna geçtim. Bagaja çantamı koyduktan sonra oda arabaya bindi bana arkasını dönüp niye önde oturmadım diye bakış attı. Aman ne güzel bir şey. daha fazla böyle bakmaya devam ederse gerçekten arabadan çıkacağım. Resmen gözleriyle benle konuşuyor. Yere yığılmışken bir iyi misin sormadı. Sanki yerden kedi alıyormuşçasına beni kaldırıp arabaya oturttu.

"Pardonda ben gözle konuşmanızı sadece başını anladım. Onun dışında boş bakıyorsunuz." yada ben anlamıyorum. Bana bir şey demeden önüne dönüp arabayı çalıştırdı.

Yol boyunca hiç konuşmadık . Sessizlik yemini içmiş gibiydik.
Tam konuşmak için ağzımı açarken birden araba durdu. Hep oldu gibi gene bozuldu. Annemle arabadan indik .
Annem servise aramıştı.
bende etrafımı bakıyordum. Bu yollardan defalarca geçmeme rağmen bana yabancı geliyorlar.

"Şu ana kadar o kadarda kötü değil gerçek dünya." Annem bana tip tip bakıyor. Anlamıyorum bu kadını gerçekten.

"Şu ana kadar iyileştiğini sanmıştım. Bakıyorum da hala kendinle konuşmayı kesmemişsin." ne yani kendi kendimizle konuşmak sorun mu? Bence değil.

"Bu çok normal bir şey. Sadece siz abartıyorsunuz." Evet bazen bir çiviyle bile konuştuğum oldu ama normal bir şey. Bana bir şey demeden arabanın yanına gitti.

Etrafımı bakmayı aynı şekilde devam ederken. İlerden motorla gelen bir kaç kişiyi gördüm. Tanıdık değiller ama bu benim kötü hissetmemi sağladı.

"Daha yeni çıktım kurban olduğum rabbim. Lütfen bunlarla hiç muhatap olmayayım"

İlk bölüm bu kadar. Kısa olduğu ama diğer bölümler daha uzun olacak. Umarım beğenmişsinizdir. Diğer bölüme kadar sağlıkla kalın canlarım. O tatlı yanaklarınızdan kocaman öpüyorum<3

Umut'lu Vaka ( Düzenlenip Devam ediyor.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin