13. Bölüm: Geçmişin Mutluluğu

282 16 0
                                    


1 hafta sonra

"Kiraz. Çabuk ol. Hala bitmedin mi?" Bir türlü ne giyeceğimi karar veremedim için. Geç kaldım.

"Az Kaldı. Bekle çıkacağım." O günün üzerinden neredeyse bir hafta geçti. Sofiyada kafa dağıtalım deyip. Bir balo düzenledi herkes karşı Gelse de. Ama kimse söz geçiremedi ona. O gece yağız, Yılarca bekleyip.
Unutmak için çabalayan o küçük Kızın karşısına çıkıp geldim diyor. Beklemiyordum. Ama ona karşı bir şeyler hissediyordum. O günden sonra Sofiyanın yanında kaldım. Ailemden bir haber almadım. Onlarla konuşmak için Daha hazır değilim.

Kapıyı tıklayıp, sofiya" içeri giriyorum. Artık geç oldu. " Ona bir şey demediğim. Odaya girdi. Üstünde sarı minik bir elbise vardı. Etek kısmı kabarıktı. Saçların önlerini örüp arkaya doğru bağlamıştı. geri kalan saçını açık bırakmıştı. Çok tatlı görünüyordu.

Beni baş aşağı süzdükten sonra" Bu ne güzellik." Dedi. Ben pek rahat değildim. Üstümde onun seçti askılı Kırmızı saten bir elbise. Sade olmasına rağmen çok güzeldi. Siyah topuklu ayakkabı giymiştim. Makyaj fazla yapmadım. Kırmızı ruju uyumlu buldum için sürdüm. Sadece küpe taktım. Saçımı dağınık topuz yapmıştım.

"Senin kadar olmasamda idare eder."

Eliyle kulağını çekip kapıyı vurdu "Maşallah. Nazar değmesin" Dedi. O hali ikimizide güldürdü.

"Kızlar hadi çıkalım." Ela içeriye girdi.

Onun üzerinde mor uzun bir elbise vardı. Göğüs dekoltesi ince taşlarla doluydu. Geri kalan kısımlarsa sade mor bir kumaş kulanılmıştı. Elbisesine uyumlu makyaj yapmıştı.

Ona dönüp" üçüncü prensesimizde geldine göre gidebiliriz. "

Sofiya" Ayy bizimkiler gözlerini bizden alamicak."
Hepimiz son kez aynaya bakıp çıktık. Baloyu Sofiyanın evinde almıştık. Evleri büyük olduğu için başka yerde tutmak istemedi. Bence en iyisini yaptı. Yoruldum zaman hemen kendimi üst kata atıp uyurum.
Sağ koluma Sofiya, sol kolumada Ela girdi. Üçlü bir şekilde merdivenlerden indik. Herkes güzel elbise giymişti. Salonun içi rengarenkti. Bizimkilerin masasına doğru ilerledik. Sofiya saçlarını arkaya savurup dik bir şekilde ilerliyordu. Elada aynı şeyi yapmıştı. Sadece masum köylü olan ben. Düz ilerliyordum. Hatta omuzlarımı düşürmüşte olabilirim.

"Güzel üçlülere bak sen. " cemin bize olan bakışı çok Tatlıydı.
Beyaz takım giymişti. Damatlık gibi. Ama yakışmıştı ona. Saçlarını yukarıya doğru kaldırmıştı.

Sofiya sinirli bakışlarıyla ceme bakıyordu "Ya ben sana beyaz takımı giyme demedim mi?"

" Niye yavrum? yakışmadı mı bana? "

"Yakışmaz olurum ya. Yanına birde gelin koysak tam olur." çok kızmıştı. Ama kız haklı gerçekten.

"Yani diyorsun benim yanıma gelin olsa olur yani. Başka birinin yanımda olması sorun etmezsin demi?" Sofiya Bir ayağını yere vurup.

"Ben öyle bir şey mi dedim? " Sinirli olmasına rağmen çok tatlıydı.
Herkes bıyık altından gülmeye başlamıştı.

"Hele öyle bir şey olsun. Allah şahidim olsun ki İkinizi de öldürürüm."

Ceme bakıp "Enişte. Bittin sen. Artık nasıl gönlünü alacaksan." sofiya başını yan çevirmiş kollarını birbirine bağladı.

"Ya kızım öyle demek istemedim ben."oldu yerden gelip. Sofiyanın önünde durdu.

" Şimdi de kızın oldum he demi?" Pis trip atıyor. Allah herkesi korusun onun tribinden.

" Ya öyle değil. Bebeğim, Bir tanem ,canım, balım. Başka ne diyeyim. Alt tarafı şaka yaptım. Hemen alındın. Bak çok güzel giyinimişiz. Bu geceyi bozmayalım." Sofiyanın alttan bakmış gibi yapıp.

Umut'lu Vaka ( Düzenlenip Devam ediyor.)Where stories live. Discover now