9. Bölüm: İNTİKAM

439 20 1
                                    

Sabah yağıza gelen aramayla hızlıca arabaya bindik. Ne olduğunu bana söylemedi. Yüzünde korku ve endişe vardı. ilk kez onu bu şekilde görmüştüm ona o an sormak istedim ama çekindim. Şimdi hastanedeyiz. Yağızın yanına birisi geldi daha önce onu görmemiştim "Üzgünüm efendim. dün gece her şey ters gitti onların planı bizimle anlaşmaya varmak değildi" Adam başını eğmiş yağızdan özür dileyip duruyordu. "Size demedim mi tedbirli olun diye. Onların amacını bildim için söyledim defalarca tembih ettim sizi niye dinlemediniz lan" Adama bağırmaya başladı. Yağızı ilk defa böyle görmüştüm. Geçen gün bana kızdı gibi değildi sanki şimdi adamı parçalayacak gibi bir hali var. "Özür dilerim efendim." Yağız ellini kaldırıp duvara vurdu. Hızlı hareket edip elini tutum bana bakıp gözlerini kapatıp derin nefes aldı. "Cemin durum nasıl." Ne cem mı?

"Yoğun bakımdalar." Kafam çok karışmıştı.

"Nasıl? Ceme noldu?"Yağızın yanımdan ayrıldı solunda duran koridora gitti.Bende yağızın peşinden gittim.Cem karadağ. adı yazılı olan odanın yanında durdu. İçi gözükeçek camlı kısmında odanın içine baktı yanına yaklaştım. Cemi makinelere bağlı gördüm o mükemmel,yakışıklı Cem yerine solmuş biri vardı.Yağız elline cama dayayıp iç çekti.Mırıldanarak "Kardeşim niye onlara güvendin."Dedini duydum yanına yaklaşıp ellimi omzuna koydum.

"Merak etme iyileşecek"Diyip gülümsedim ona."İnşallah"Dedi.Aklıma sofiya geldi.sanırım hala haberi yok, olsaydı bizden önce olurdu. Acaba ona arasam mı ama sonra cemi bu halde görürse nasıl olucanı bildim için kararsızım. ama bilmeye hakkı var. Yağızı sorim En iyisi.

"Şey Sofiyaya haber verim mi."Bana bakmadan.

" Bilmem onu bu şekilde görse kaldıra bilir mi?"

"Ama bilmeye hakkı var.Sonradan öğrenirse kötü olur."

"Haklısın." Diyip arkasında olan koltuğa oturdu.Başını ellerin arasına almıştı.Onu bu şekilde görmek beni üzüyordu, Cemide.Cebimden çıkartım telefonu açıp rehber kısmına girdip Sofiyaya aradım.Çalıyordu ama açmıyordu gene klasik sofiya işte.sonra ararım diyip telefonu arka cebime koydum yağızın yanına oturdum,sırtını okşamaya başladım başını kaldırıp bana bakıp tekrar eski pozisyonuna geçti.Akşam olmuştu nerdeyse altı saattır buradayız umutla cemin uyanmasına bekliyorduk.Yağız ayağa kalkıp tekrar cama yaklaştı Bir elline cama koydu.

"Cemle ben birlikte büyüdük.Her sorunumda yanımdaydı onu bu şekilde görmek canımı acıttıyor."Yüzünü bana çevirip
"Onu kaybetmem dimi kiraz"Dedi.ayağa kalkıp yanına yaklaştım.Ellerini tutup gözlerine baktım Kahve çekirdeği kadar yoğun olan o mükemel gözleri dolmuştu.
"Merak etme iyileşecek.O göçlü biri kolay kolay vazgeçmicek.Bizde iyileşmesi için dua edelim en azından biraz katkımız olsun."
Eğilip başını omzuma koydu.Elimi başına koyup başını okşadım Kulağana sesizce "Geçicek"Dedim.

Gece On bir olmuştu.ikimz koltukta oturup ceme bakıyoruk.

"Ben bir şeyler alıp gelecem.Bir şey İstiyor musun.?"

"Hayır.Teşekkür ederim.Sen eve git ben buradayım yorgun olmalısın"

Evet yorgunum ama gidemezdim yağızı destek olmam gerek.
Bu olay yüzünden kendi derdimi unuttum .Babam olduğunu idda eden biri ve yıllarca bana yalan söyleyen anneme aklımdan çıkmışlardı.Şimdi oturup ağlaya bilirim bu konu yüzünden ama yapamazdım.şuan yeri değil diyip aklımdan atmaya çalıştım düşünmemeye çalıştım.Bütün dertler üst üste geldiler hangisi için endişeleniceğimi şaşırmışım ama umutluyum ilerde iyi şeylerin olucağını bildim için umutluyum.

"Yok.iyiyim ben."diyip omuzuna dokunup yanından ayrıldım.

Alt kata indim kafeteryadan bisküvi ,su aldım ve Bir bardakta kahve. Yağızın yanına gitmk için asansörün düğmesine bastım gelmesine bekledim.Arkadan birisi adımı çağırdı arkamı dönüp baktım.

Umut'lu Vaka ( Düzenlenip Devam ediyor.)Where stories live. Discover now