19. Bölüm: Şans

236 16 2
                                    

Hayatının daha başındayken vazgeçmeyi planlıyorsun. Çektin acıların son bulması için hemen pes ediyorsun. Oysa gelecekte karşılaşacağın o güzel şeyleri düşünmeden hareket ediyorsun. Daha bir kaç ay önce hayatımı son vermek istiyordum. Hiç bir şeyin beni mutlu etmeyeceğini düşünmüştüm. Neden yaşadığımı sorgulamaya kalkmıştım. Bir gün bu dertler bitecek mi? yoksa ömür boyu böyle acı mı çekecektim? Bilinmezlik bir boşluktaydım. Anlatılamazdım. Şimdi beni seven, destekleyen arkadaşlarım var. Korkmadan, utanmadan yaşaya bilmemi öğrettiler Ve hayatımın aşkıyla tanıştım. Aslında yıllar önce tanışmıştım, şimdi tekrar yollarımız kesişti. Çektim bütün acıların telafisiymiş gibi. Çok acı çektin gel bana yaslan der gibi...

"Biraz daha böyle beni sıksan nefesiz kalırım, Kiraz hanım." Bütün gücümle ona sım sıkı sarılmıştım. Kollarımı gevşetip ondan biraz uzaklaştım. "Benden habersiz spor yapmayı mı başladın? Benden daha güçlüsünde." Gözlerimi kısıp onu baştan aşağı süzdüm. 1.90 boylu. Tişörtün altından bile belli olan kasları. Onu gören biri korkudan yaklaşmaz... Ve benim ondan daha güçlü olduğumu söylüyor. Hiç bozuntuya vermeden, Omuzlarımı dikleştirip." Ben doğuştan güçlüydüm bayım. Bilirsiniz bana bahşedilen bir lütuf bu." Deyip kollarımı göğsüme bağladım. Gururlu bir şekilde kaşlarımı havaya kaldırdım. Burnumu çekip ,"Diyorsun." Dedi. Ellerini belime koyup beni kendisine çekti. Başımı göğsüne koyup kokusunu içime çektim. Bana huzur veren tek şey olabilir. Aslında gülüşü de var ama Gözleri de muazzam...

Başıma bir öpücük kondurup." Ne mırıldanıyorsun sen bakim." Deyip. Düşüncelerimden kurtuldum. Ona tekrar sarılıp." Hiç bir şey." Deyip kocaman gülümsedim.

"Hadi gidip binelim." Dedim.

Başını evet anlamında sağlayıp. "Hadi" Deyip uzaklaştı. Elini elimle birleştirip. Lunaparkın girişinden içeriğiye girdik. İçerisi boştu. zaten yıkım aşamasındaydı. Artık nasıl yaptıysa Küçüklümdeki gibi hala. İstemsizce gözlerim dolmuştu. Bende sulu gözlü çıktım. Duraksayıp. Tamamen bana döndü. Gözlerimin dolmasını görüp bana yaklaştı." İyi misin?" Dedi

Küçüklüğümde nadiren beni mutlu eden şeyler dışında. Her gece ölmeyi dileyen kiraz. bir sapığın hayatımı çalması. annem benden nefret edip, oysa gerçekten beni sevmesi. Yıllarca ortada olmayan bir adamın ortaya çıkıp babam olduğunu söylemesi. Yağızın düşmanı yüzünden ölümden dönene kadar dayak yemem ve kalbimin binlerce parçaya ayrılması dışında mükemmelim. Sadece gülümseyip. "İyiyim dedim." Tatmin olmamıştı. gibi ama üstüme gelmek istemedi için sadece başını beni onaylarcasına sağladı.

"Kiraz hanım artık büyüdünüz. Hız trenini bine bilirsiniz." Dedi. En son bindim hız trenini hatırlayınca yüzüğümü ekşitip. "Biz en iyisi atlı karıncayı binelim." Tekrar bayılmak istemiyorum. Gülerek. "Ama küçükken baya ısrarcıydın." Dedi. ona gözlerime kısıp. " Sabah zaten azcık bir şeyler yediğim. onu da kusmak istemiyorum." Kaşlarını havaya kaldırıp. "Azcık şey mi yediğin? İzin verseydim beni de yiyecektin." Kollarımı göğsüme birleştirip "Sen benim lokmalarımı mı sayıyorsun? Yazıklar olsun sana." Deyip yüzüğümü yana çevirdim. bileğimden tutup beni kendisine çekip Diğer elini belime dolayıp yüzüğüme yaklaşıp, "Balım bir kerede sözümü başka yere çekmesen olmaz mı?" Gözlerimi kısıp, "Sen o şekilde dediysen ben niye yanlış anlayım." Derin nefes alıp." Tamam artık hiç bir şey demeyeceğim." Onla uğraşmak kadar güzel bir şey yok. Dudaklarımı büzüp " Niye şimdi kızdın?" Dedim. Oysa içimde kahka fırtınası kopuyordu. gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Bir kaşını havaya kaldırıp. "Benimle uğraşmak hoşuna gidiyor demek. Birazda ben uğraşım." Deyip sinsice güldü. İyi bir şey olmayacağını biliyordum, Hemen geriye gidip. Koşmaya başladım. Benden hızlı olduğunu biliyordum. Ama hemen yakalanmamak için her şeyi yapardım.

Umut'lu Vaka ( Düzenlenip Devam ediyor.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin