33.Bölüm: Kafes Dövüşü

212 15 9
                                    

Oy kullanıp yorum yaparsanız çok sevinirim. Yorum ve oy yapmalarınız beni gerçekten çok mutlu ediyor. 

Yüzünü tavana çevirip gözlerini kapattı. Onu merakla izliyordum. Gözlerini açmadan. "Benim yaptığımı yap sende." En son bana bir sır verecekti şimdi yaptı şey ne?

Dediğini yapıp gözlerimi kapattım. "Şimdi ne yapacağım?"

"Gözlerini açmadan beni dinle." Sanki beni görüyormuş gibi başımı sağladım. 

"Kendini o boşluğa bırak." Ne dediğini anlamamıştım.   

"Nasıl yani?" 

"Belirsizlik boşluğuna." Bir şey sormadan beni anlıyor. Ama nasıl yapacağım? 

"Hayatımız boyunca hep seçim yaptık. Bazen de belirsiz kaldık. Ama hep yaptığımız seçimleri sorguladık doğru mu yada yanlış mı. Acaba o seçimi yapsaydım hayatım daha iyi mi olurdu deriz." Şuan ne yapmam gerektiğine dair hiç bir fikrim yok.

"Daha önce bunu duymuş muydun bilmiyorum. Belirsizlik boşluğuna düştün de, O zaman seçimi hislerin yapmasını izin ver. Mantık seni yanıltır bu konuda." Anıl'ın değdi gibi.

"Bugün birisinden daha duydum bunu ama farklı biçimde. Kalbini dinle aklını değil. Mantık şaşar hisler hep doğruyu söyler. Demişti." Sanki gülümsemiş gibi hissetim. 

"O çözmüş kendini desene." Şuan hiç anlayamıyorum onu her şey birbirine girdi. 

"Anlayamıyorum seni." Dedim. Biraz sessizlik oluştu. Uyuya mı kaldı bil düşündüm. Ama gözlerimi açmadım doğrusu açamadım. Açarsam tavanların beni geçmişe götüreceğinden korkuyorum. 

"Anlaman biraz zaman alacak ama anlayacaksın zamanı geldiğinde. Şuan kendi adını bile sorgulayacak durumdasın." 

Yanımdan kalktığını hissetim. Gözlerim hala kapalı açmayı cüret bile edemiyorum.

"Kafandaki savaşı bitirmen lazım yoksa hayatın boyunca böyle yaşarsın." 

Kapı sesin açılıp kapattığını işittim. Çıkmıştı. Bana verecek olan sır neydi peki? 

Gözlerimin önünde belirsiz oluşan şekillere odaklandım. Gözünü kapatan herkes mi böyle şeyler görüyor yada karanlığın dibini görüyormuşçasına? Beni bu duruma sokan şey ne? Aşk mı? Aile mi? Yoksa geçmişin yara izler mi? 

Bir seneden uzun oluyor dışarı çıkmam. Eğer çıkmasaydım daha iyi mi olurdum? Yağız'la karşılaşmasaydım daha iyi mi olacaktı? Yada daha derine inelim. Birden ortaya çıkıp ve ortadan kaybolan Murat'la hiç karşılaşmasaydım hayatım nasıl olurdu? Ya o gece o olanları yaşamasaydım şimdi de normal bir hayatım olur muydu? Yağızdan başka birini seve bilir miydim? 

Hangi seçim bana daha iyi olurdu? Hatta daha da derine inelim böyle bir ailede doğmasaydım nasıl bir çocuklum olurdu. Ya daha beterleri olsaydı? Delirmene sebep olacak bir soru; Hangi seçenek daha iyi olurdu?

Ama Yağız'la karşılaşmamdan pişman değilim. Asla da olmayacağımı da biliyorum. O kokusunu, Kahve çekirdeği kadar yoğun olan gözlerini, Sarılmalarını, beni öpmelerini başka adamla takas edemem...

Aşkın gerçek hali nasıldır peki? 

Kavuşan var mı gerçekten? Yoksa  anlık bir şarkı gibi hayatından geçip gidiyor. Aradan bir müddet geçiyor sonra hiç beklenmedin bir anda aşina bir şarkı gibi zihninde canlanacak. En kötüsü de bu hissi en çok yüreğin hissedecek o zaman anlıyorsun ki onu asla unutmadığını...

Peki bunları hakkettik mi? Bu kadar acı çekmeyi... Biz o kadar kötü de değildik ki. Sadece dürüsttük, Saf bir aşka sahiptik...

Gözlerimi açtım. Ne yapmak istediğimi anladım. Tavanın artık beni ne kadar geçmişe götürmesi umurumda değil. Temiz bir aşkın kirletmesinin bedelini ödeyecek. Ben sebepsiz yere bedel ödeye biliyorsam oda ödeyecek. Hem de benden beter vaziyete.

Umut'lu Vaka ( Düzenlenip Devam ediyor.)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora