18. Bölüm: Lunapark

238 16 1
                                    

Hoş kahve kokusu beni uyandırdı. Bu sefer yanımdaydı, gitmemişti. Yarı çıplak vücudu kusursuzdu. kasları çok belirgindi. Dağınık saçları yüzünü kapatmıştı. Bana kalırsa hep saçlarını dağınık olarak olmasını isterdim. Kendimi biraz yukarı doğrultup dirseğimin üstüne dengede durdum. Bir elimle Yüzündeki saçlarını çekip, kusursuz o mükemmel yüzünü ortaya çıkartım. Uyurken çok masum görünüyor. Yüzüne hafif dokunuşlarla dokundum, parmaklarımı dudağına koydum, öpme isteği uyandı içimde. Yüzüne eğilip dudağına bir öpücük kondurdum.

"Günaydın bay öküz."
Hemen gözlerini açtı. Yüzünde kocaman bir gülümseme belirdi. Bir eline belime koyup kendi üstüne çekip,

"Hayatımın en güzel günaydını." deyip gülümsedi. "Eğer her sabah beni böyle uyandıracaksan, bana taşına bilirsin çok isterim hanımefendi." Onu böyle görmek beni mutlu etmişti. Sanki dün gece olanların hiç biri olmamış gibi. Çektin acıları alıştın için artık canını acıtmıyor. Tam üzerinden doğrulup kalkacaktım ki beni tekrar üstüne çekmesiğiyle dengemi kaybedip, O kusursuz taş gibi göğsünün üzerine yapıştım." Yavaş ol öküz" Yüz üstü düştüm için burnum acıdı. Burnumu okşayarak. Üzerinden doğrulup geriye bağdaş kurup oturdum." İnsan düzgün tutar. Çekipte boşluğa bırakmaz." Sadece yaptı şey sırıtmak buda benim sinirimi bozmuştu. " Komik olan ne?" Hala sırıtıyordu yaptı başka bir şey yok.

İşaret parmağını burnuna sürüterek." Sinirli halin bile çok tatlı." deyip ani hareketle dudağıma yapıştı. Böyle yapması kalbimin hızlanmasına sebep oldu." Zalimin oğlu böyle devam edersen bir gün kalbimin durmasını sebep olacaksın." Deyip sırıttım.

Başımı okşayıp alnıma bir öpücük kondurdu." Hadi kalk giyin. Kahvaltı yapıp çıkalım." Çok acıkmıştım zaten Allahtan hatırlattı. " Peki nereye gideceğiz? Bugün çıkmayıp evde zaman geçirsek olmaz mı? Mesela film izlesek." Bugün hiç çıkasım yok bütün gün evde kalıp zaman geçirmek istiyorum. Ona sarılarak film izlemek.

" Bak şimdi evde kalıp film izlemek güzel bir fikir. Ama seni götürücem yeri daha çok sevecen." Derin nefes alıp. " Aşkım Gerçekten bugün sadece evde kalmak istiyorum ve film izlemek. Başka hiç bir şey yapmak istemiyorum." Burun kemiğini sıkıp, " Tamam sen bir kalk giyin, Kahvaltıyı yapalım sonra karar veririz."

"Ya ama gerçekten istemi..." İşaret parmağına dudağıma koyup. " İtiraz etme, hadi kalk bebeğim." Uflayarak kalkıp bir ayağımı yere vurdum. " Amman küçük kirazı uyandırdık." Deyip gülmeye başladı. Dahada sinirimi bozdu. Hiç bir şey demeden banyoya girdim.

Güzel bir duş alıp çıktım. Burada kaldığımı bildiği için bana giyebileceğim kıyafetler almıştı. Üstüme mor bir tişört Alta'da siyah kargo pantolon giydim. Saçlarımı kurutup, dağınık topuz yaptım. Hemen aşağı indim. Evde kimse yoktu Ama mutfaktan tabak çatal sesleri geliyordu. Mutfağı doğru ilerledim. Mutfakta o tatlı teyzeyi görürüm sandım. Oysa önlük giymiş kahvaltıyı hazırlayan yağız bey vardı. Beyaz tişört, gri eşofman giymişti. Saçları ıslaktı buda duştan çıkalı fazla olmadığını gösteriyor. Yanına gidip sırtımı Tezgaha yaslayıp Doğradı peynirden bir dilim aldım. Bir dilim daha alıp yedim. " Bir bekle bitsin yersin. Daha masaya götürmeden bittiricen."

Bir dilim daha ağızımı atıp. Dolu ağızımla." Yemek için varlar bırakta yiyim Açım zaten dünden beri. "

"Ağızındakine bittir önce sonra konuş." Ağızımdakileri bitirip bir dilim daha aldım. Yapma gibi bir bakış atıp. Belimden tutup tezgahın üstüne oturdu. Böyle yemek daha kolay olduğunu unutmuş sanırım. "Böyle yemek daha kolay." Dediğimde Bir dilim peynir alıp yedirdi. Yüzümde kocaman bir gülümseme oluştu. Böyle yapması hoşuma gitmişti. Bana gülümseyip. İşine döndü.

Umut'lu Vaka ( Düzenlenip Devam ediyor.)Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon