3. Bölüm

37.9K 1.2K 162
                                    

Uğur'un odasına girerken ellerim titriyordu. Kendime hakim olmaya çalışarak girdim içeriye. Tabii yanımda Emir Asaf'la. "Hoş geldiniz."

Emir Asaf, Uğur'un uzattığı elini sıkarak yanımdaki sandalyeye oturdu. "Demek Yusuf babasına benzemiş." Ortamı yumuşatmak adına böyle konuştuğunu biliyordum lakin şu an buna tahammülüm yoktu. "Uğur... Direk konuya girsek?"

"Pekâlâ. Üzgünüm Hira... Ne yazık ki Emir Asaf beyle de uymadı ilik..."

Zaten dolu olan gözlerimden yaşlar akarken elimi de ağzıma kapatmıştım. Göz yaşlarım beni ele geçirirken Emir Asaf yüzümü elleri arasına alarak ona bakmamı bekliyordu fakat tek bir noktaya odaklanmış gibiydim. "Hira."

"Hira bana bak." En sonunda sesi yükseldiğinde gözlerimiz buluştu. "Hira!"

"Bulucam tamam mı? Bir yolunu bulucam." Ağlamam şiddetlenirken kafamı göğsüne yasladı. Saçlarımı öperken onun da bedeni son derece gergindi. "Aslında bir yolu daha var.."

Kafamı hızla kaldırıp Uğur'a dönmüştüm. Emir Asaf da aynı şekilde Uğur'a bakıyordu. "Şöyle ki... Eğer bir kardeşi olursa kesin sonuç elde edebiliriz..."

Emir Asaf'a gözlerim kaydığında onun da bana baktığını gördüm. Uğur boğazını temizleyerek yerinden kalktı. "Siz baş başa konuşup karar verin." Odada yalnız kaldığımızda ne söyleyeceğimi bilmiyordum. Evet ben oğlum için her şeyi yapardım. Bunu da tereddütsüz yapardım fakat... Fakat Emir Asaf ne derdi bilmiyordum. Sonuçta iki sene boyunca oğlunu hiç görmemişti bile. "Ben kabul ediyorum..."

Reddedileceğime o kadar inanmıştım ki bu sözü duymak dumura uğratmıştı. "N-nasıl?" "Kabul ediyorum işte Hira. Tabi sen oğlunu hâlâ kurtarmak istiyorsan."

Söylediği sinirlenmeme sebep olurken hiddetle kalktım yerimden. "Sen ne dediğinin farkında mısın?! Ben oğlum için her şeyi yaparım. Sakın... Sakın beni bununla sınama. Duydun mu?!" O da ayağa kalkmıştı. "Neyi düşünüyorsun o zaman?"

"Senin için her şey çok kolay değil mi? Üç sene önce olduğu gibi yine birlikte olursun ve olur biter. Bense ikinci bir çocukla daha hayatıma devam etmeye çalışırım. Beyimiz yine yaptığı halt umrunda olmayarak sorumluluk kabul etmez ve olan yine bana olur değil mi?!"

Şimdi o da sinirliydi. Öfkeyle dibime kadar girdi. Yüzüme eğilerek adeta tıslayarak konuştu. "Sen ne saçmaladığının farkında mısın? Tamam seneler önce yedim bir halt ama kalkıp şimdi iki çocuğumu birden bırakır mıyım sanıyorsun?" Alayla gülerek konuştum. "Ha bir tane olsa bırakılıyor yani?"

Mümkünmüş gibi daha da yaklaşmıştı. "Saçmalamayı kesecek misin?" "Ben nereden bileyim yine ortada kalmayacağımı?" Şimdi ise o alayla bakıyordu. "Karımı ortada bırakır mıyım sence?" "Ne?"

Karım mı demişti o?!

Ne karısı?

Kim karısı?

Bulunduğumuz konumu fark edip göğsüne elimi koyarak ittim. "N-ne karısı?" Gerizekalı! Niye kekeliyorsun?!
"İkinci çocuğu da yapacağız madem, evleneceğiz."

Yapıcaz falan şeklinde konuşmasa olmaz mı?

"Evlenmeden de çocuk yapılabiliyor hatırlarsan." Gülerek yüzüme baktı. "İnan bana çok iyi hatırlıyorum." Ardından ciddileşerek konuştu. "Ciddiyim Hira. İki tane çocuk yapıp ayrı olmamız saçma. Çocuklarım varken başkasıyla evlenemem değil mi? İlla evleneceksem bunun çocuklarımın annesi ile olmasını tercih ederim."

"Senin tercihlerin için evlenecek miyiz?!"

"Bir de çocuklar için tabii." Sanki çok düşünüyor da! Götlek herif!

Bî- misâl HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin