7. Bölüm

33K 1.2K 43
                                    

Artık ben de bir DAĞLI olmuştum. Bu soy isim bana neler katardı bilmiyordum. "Niye burada tek başına oturuyorsun?" Arkamdan gelen ses Emir Asaf'ın annesi Feride hanıma aitti. "Bilmem.." Gelip yanıma oturmuştu o da. "Anlıyorum seni. Bocalıyorsun, hatta ne yapacağın hakkında hiçbir fikrin yok belki de. Benden sana tavsiye güzel kızım düşünme, mutlu ol. Oğlumu tanıyorum. Anladığım kadarıyla sen de yaralı bir serçesin. Belki de bu evlilik vesilesi ile birbirinize iyi gelirsiniz."

"Keşke tek derdim evliliğim olsaydı.. Yusuf varken en son derdim bile değil sanırım."

"E bu yüzden konuşuyorum ya güzelim. Anne ve babasını mutlu görmeyen torunum nasıl sağlıklı bir şekilde iyileşebilir?" Dönüp gözlerinin içine baktığımda gözlerinde anne şefkatini görmüştüm. Bu zamana kadar asla annem tarafından tanık olmadığım bakışlar..

"Haklısınız sanırım.. Teşekkür ederim." Şimdi gözleri gibi dudakları da kıvrılmış gülüyordu. "Ne teşekkürü canım benim. Annen her zaman yanında." Dolan gözlerimi fark etmemiştir değil mi?

Feride hanımla birlikte yeniden içeriye dönmüştük. Herkesin keyfi yerindeydi. Yusuf teyzesi ve halalarının arasında dolanıp duruyordu. Eğlenceleri yapmışlardı çocuğumu. "Yusuf gel annecim." Yusuf da bunu bekler gibi koşarak yanıma gelmişti. "Niye aldın şimdi Hira ya?"

"Niye mi? Bir de soruyor musun İpek? Çocuğumun hâline bak, her yeri ruj olmuş oğlumun." Kucağımda Yusuf'la yukarıya çıkmıştım. Odasına girdiğimizde bir ıslak mendil alarak oturdum. Yusuf'un yüzünü silerken Emir Asaf gelmişti. "Napıyorsunuz burada?"

"Kızlar her yerini ruj yapmışlar. Onu temizliyorum." Çarpık gülüşü ile yanımıza yaklaştı. "Babası gibi yakışıklı olunca..." Onu takmayarak Yusuf'a yönelik konuştum. "Aman yakışıklılığına güvenme oğlum. Malûm ne yakışıklılar var da..." Çatılmış kaşları ile dibime girmişti beyimiz. "Eee Hira?" Omuz silkerek ona döndüm. "Hiiç. Boşver."

"Şimdilik boşverelim bakalım.."

Tekrar aşağıya inmiştik. Sohbet muhabbet eşliğinde biten akşamın ardından herkes gitmişti. "Başka bir isteğiniz var mıydı Hira hanım?" Doğru ya artık bu evin hanımıydım. Ne mutlu bana! "Hayır Dilek'cim teşekkürler. Dinlenin siz de." İyi geceler dileyerek ayrılmıştı yanımdan. Salonun ışıklarını kapatarak yukarıya çıktım. Yusuf yatakta uyumuş ve Emir Asaf da yanında oturarak onu izliyordu. "Yoruldu bugün." Sesimi duyunca bana dönmüştü. "Evet yorulmuş. Sen üzerini değiştir, ben de yatırıp geleyim." Kafamı sallayıp giyinme odasına gittim. Üzerime siyah bir gecelik giyerek odaya döndüm. Camın önündeki koltuğa oturarak dizlerimi de kendime çektim. Uçsuz bucaksız geceyi izlerken Emir Asaf'ın ne ara geldiğini fark etmemiştim bile. "Ne düşünüyorsun?" İrkilerek ona döndüğümde karşıma oturdu. Omuz silkerek konuştum. "Korkuyorum... Her şey çok hızlı ilerliyor Emir Asaf ve ben buna yetişemiyorum... Kendi hayatımı geçtim artık, senin hayatın da bir anda bambaşka oldu."

"Buna razı olduğumu biliyorsun Hira." Burukça gülerek kafamı dizime yaslayıp ona baktım. "Ben anne olmayı kabul ettim Emir Asaf. Sense üç sene önce başka bir seçim yaptın. Tamam şimdi fikrinin değiştiğini söylüyorsun ama... Ama ya pişman olursan? Ya vazgeçersen? Ben bunu kaldıramam Asaf... Bu sefer kaldıramam..." Yerinden kalkıp önüme gelerek dizleri üzerinde çöktü. "Böyle bir şey olmayacak Hira. Bunu düşünmeni sağlayacak bir şey mi yaptım?"

"Hayır... İnkar edemem, geldiğimizden beri beklediğimin çok daha ötesinde davranıyorsun."

"O hâlde bundan sonra düşünme. Düşünme ve bana bırak. Anlaştık mı?" Kafamı salladığımda kalkarak beni de kucağına aldı. "Sen hep böyle sulu göz müsün?" Omzuna vurarak konuştum. "Hiç de bile!" Yatağa ulaştığımızda beni yatağa bırakmıştı fakat üzerimden çekilmemişti. "O zaman cidden ilk gecede oldu yine."

Bî- misâl HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin