5. Bölüm

34.4K 1.3K 71
                                    

Yusuf'u uyuturken uyuya kalmıştım. Saate baktığımda iki saat uyuduğumu fark ettim. Zaten buraya gelmesi, eşyaları yerleştirmesi ve uyuduk derken neredeyse akşam olmuştu. Hâlâ uyuyan Yusuf'u rahatsız etmeden yerimden kalktım. Hastalığı sebebiyle vücudu çabuk yoruluyordu ve uzunca uyuyordu. Bu içimi paramparça ederken alnını öperek üzerini örttüm ve odadan çıktım.

Akşama ne giyeceğimi henüz bilmiyordum ve karar versem iyi olurdu sanırım. Emir Asaf'ın nerede olduğunu bilmediğimden temkinli bir şekilde girmiştim odaya. İyi ki de öyle yapmıştım. Zira odadaki koltukta oturmuş ve tabletiyle ilgileniyordu. "Uyanmışsın... Yusuf uyuyor mu hâlâ?" Kafamı sallayıp odadaki lavaboya girdim. Yüzüme su çarpıp kendime geldiğimde odaya geri döndüm. "Bir saate çıkarız. Hazırlan istersen." Giyinme odasına giderken konuştum. "Bunun için geldim zaten."

Ilımlı konuşmaya çalıştığının farkındaydım. Fakat üç sene sonra bu durumda olmak bana keşkeden başka bir şey dedirtmiyordu. Keşke daha önce ılımlı olsaydın Emir Asaf...

Sıkıntıyla nefesimi verip seçeceğim kıyafete odaklandım. Mavi, askılı kalem bir elbise tercih ettim.

Oyalanmadan eşyalarımı alıp Emir Asaf'a bakmadan banyoya girip kapıyı kilitlemiştim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Oyalanmadan eşyalarımı alıp Emir Asaf'a bakmadan banyoya girip kapıyı kilitlemiştim. Kısa bir duşun ardından giyindim. Elbise bedenime tam oturmuştu. Emzirmeyi daha yeni bıraktığımdan göğüslerim dolgunluğunu hâlâ koruyordu. Belli ki bozulmasına fırsat kalmayacaktı zaten. Zira pek yakında yeni bir hamilelik bekliyordu bedenimi.

Banyodan çıkıp kısa bir arayışın ardından kurutma makinesini buldum ve saçlarımı kurutmaya başladım. Emir Asaf'ın gözlerini üzerimde hissediyordum. Nedense bu beni rahatsız etmemişti. Kurutma işim bitince yeniden saçlarımı taradım ve şekil verdim. Sıra makyaja gelirken, pufa oturdum. Bu sırada Emir Asaf da kalkmış ve banyoya girmişti. Benim aksime yanına eşya falan almamıştı.

Makyajımın son dokunuşlarını yaparken o da banyodan belinde bir havlu ile çıktı. Dikkatimi ona vermeden makyajımı bitirdim. Yusuf'u hazırlamam gerekiyordu şimdi de. Odadan çıkmak üzere ayağa kalktığımda Emir Asaf da giyinme odasından çıkmıştı. Bakışları beni baştan aşağıya süzerken çoktan oda kapısına varmıştım bile.

Yusuf hâlâ bıraktığım gibi uyuyordu. Birkaç sesleniş ile uyandırmıştım. Bir süre kendine gelmesini beklemiş ve ardından onu da hazırlamıştım. "Neye didiyoz anne?" "Babanın ailesi ile tanışacağız oğlum."

"Baba neyde?" Kapıya bakarak konuşmuş ve ardından bana dönmüştü. "Bilmiyorum annecim. Bakarız şimdi." Saçlarını da taradığımda hazırdı küçük adamım. Elimi tuttuğunda birlikte çıktık odadan. "Babaa. Neydesiiin?" Bir üst kata ait olan merdivenlerden gelen ayak sesi ile oraya döndük. Emir Asaf sakin adımlarla iniyordu. Fakat Yusuf onun kadar sakin değildi. "Babaaamm!" Koşarak kendini Emir Asaf'ın kucağına atmıştı. Son anda tutmuş ve kucağına almıştı Yusuf'u. "Merdivende koşmamalısın Yusuf." "Tamam toşmam." Birlikte merdivenleri inmiş ve çıkışa yönelmiştik. "Dilek!" Dilek koşarak gelmiş ve Emir Asaf'a bakıyordu. "Buyrun efendim."

Bî- misâl HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin