9. Siyah Kuğu

30.2K 1.8K 1.8K
                                    

Beğenerek destek verebilirsiniz <3

○●

Bölüm Dokuz

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bölüm Dokuz

''Siyah Kuğu.''

''Türkiye genelinde şok yarattı diyor ama doğru düzgün haberi bile yapılmadı. Zenginler yine iş başında, olayın üstünü örtüyorlar apaçık!''

''Kız bulunamadı değil de biz tutuklamadık deyin bari!''

''Kızın İsrail'e kaçtığı söyleniyor yoksa nasıl bulunamayacak şu ana kadar? Ailesinin parasına dokunamaz, ayrıca bütün akrabaları da İsrail'deymiş, burada sığınabileceği, yardım alabileceği birileri yok. Eğer Türkiye'de olsaydı şimdiye bulunurdu! Kesinlikle İsrail'e kaçmış!''

''Kısaca akrabaları örtbas etmiş demek çok mu zor?''

''Kız kesin malum partiden.''

Koltuğun kenarına kıvrılmış, üzerime attığım battaniyenin altından telefonu kontrol ediyor, internette benim hakkımda yazılmış olan yorumları dehşet içerisinde okuyordum. Pek de haber yoktu zaten, çoğu silinmişti.

Salondaydım ve şömineyi yakmıştım, Uygar ise saatlerdir yukarıda bağlıydı, neredeyse sabahın 4'üydü saat fakat hiç yukarıya çıkasım yoktu. Onunla yüzleşmek istemiyor, aklımdaki fikirleri gerçekleştirecek cesareti bulamıyordum. 

Telefonda bakacak pek bir şey yoktu, rehberinde sadece Mert'in ve birkaç yabancının numarası kayıtlıydı, mesajlar kısmı boştu, son arananlar kısmında kaydedilmemiş fazla numara vardı, galerisi boştu, notlara da takvime de herhangi bir şey kaydetmemişti. Yalnızca iletişim amacıyla kullanıyordu telefonu belli ki ve düzenli olarak iletişim kurduğu tek kişi de Mert'ti. Kaydedilmemiş numaraların işle alakalı olduğu belliydi. Ailesi veya başka arkadaşları yoktu ve bu oldukça garip bir durumdu. Uygar bu kadar yalnız biri miydi?

Telefonunda gezinecek bir şey olmadığından tekrardan internete girdim, haber sitesine yeni bir mesaj geldi mi onu kontrol ettim, elbette gelmemişti, başka bir sayfa açtım ben de. ''Suçsuzluğumu nasıl ispatlayabilirim?'' yazdım, arattım, bir şeyler okudum dalgın dalgın, sonra, ''Sonuçlanmış dava nasıl tekrardan açtırılır?'' Gittikçe daha da ümitsizleştim okudukça. ''Ceza muhakemesinde ispat ve delil.'' Ve bir noktada kabullendim. ''5 kişiyi öldürme suçu nedir?'', ''Yakarak adam öldürme canavarca hislerle işlenmiş suçlara mı girer? Cezası kaç yıl?'', ''Pişmanlık ve ceza indirimi için şartlar nelerdir?''

Can sıkıntısıyla yüzümü koltuğa gömdüm, uykusuzdum, yorgundum, belki en azından birkaç saat da olsa uyumalıyım diye düşünerek gözlerimi kapattım. Uykuya dalabilmek için zihnimi boşaltmak adına hiçbir şey düşünmemeye başladım. Cezamın anca giderek katlanacağını söyleyen siteleri düşünmemeye çalıştım, herhalde yüz defa okuduğum haberi, babamın fotoğrafını ve elbette yorumları da aynı şekilde. Haberin altına yapılan yorumlar. Yorumlar.

Lilith'in GözyaşlarıWhere stories live. Discover now