16. Timsah Gözyaşları

19K 1.4K 1.1K
                                    

○●

20 bin olmuşuz, destek veren herkese teşekkürler:)

Dikkat: Bu bölümde uyuşturucu kullanımı gibi hassas içerikler bulunmaktadır! Bu kitabın yalnızca yetişkinler için olduğunu unutmayın.

Not: Uygar'ın ağzından okuduğumuz geçmiş sahnelerini Meira bizim gibi görmüyor, ya parça parça kendi anılarından hatırlıyor ya da hiç hatırlamıyor. Dolayısıyla ikisinin anılarının birbirinden bağımsız olduğunu unutmayın.

Yorum yaparak ve paylaşarak destek olabilirsiniz ^^

İyi okumalar diliyorum.

İyi okumalar diliyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm On Altı

"Timsah Gözyaşları."

Meira Shavit

Günümüz...

2019, Ekim Ayı...

Uygar.
Benim felaketim.

Hayatımı, aklına dahi nasıl geldiğini kestiremediğim uçuk eziyetlerle mahvettikten sonra nasıl böyle rahat rahat uyuyabilirdi karşımda?

Gece gördüğüm kabustan sonra uyuyamamıştım bile, yalnızca etrafımda dönüp durmuş, pencereyi izlemiş, devasa geminin çıkardığı ürkünç sesleri ninni gibi dinlemiş ve arada küçük uyuklamalarla geceyi atlatmıştım.

Sonuç: Oldukça soğuk bir sabaha Uygar'ın kolları arasında uyanmak.

Dehşet bir ateş içerisinde kıvrandığım gecenin sabahıydı; her yerim ağrıyor, enseme balyoz yemişim gibi başım dönüyordu. Dün gece neler yaşandığını parça parça hatırlamaya başladığım vakit yüzüm buruştu detaylarla beraber.

Masayı birbirine katışım,

Uygar'a vuruşum,

Önüme gelene küfür edişim ve yaka paça oradan uzaklaştırılışım... Kafamı yerinden kopartma isteğiyle derin bir nefes aldım utançla.

Uygar, bir kolunu belime atmıştı, göğsüne çok yakındım ve artık boğulacaktım fakat yerimde biraz olsun kıpırdandığımda belimdeki el bedenimi iyice kendine doğru çekti. Onda da bir hareketlenme yaşandı ama gözleri kapalıydı. Huysuzlanmaya başlıyordum, göğsünden onu ittirerek kendimden uzaklaştırmaya yeltendim lakin eli yukarılara çıktı, alnıma ulaştı ve elinin tersiyle ateşimi ölçtü.

Kaşlarımı çatarak hâlâ gözlerinin kapalı oluşunu izledim. ''Daha iyi,'' diye mırıldandı boğuk bir sesle. Bu uykulu halinde bir şey vardı beni çeken; belki de hastalık içinde çırpınırken zayıf düşen irademin bir oyunu, her şeye rağmen benimle ilgileniyor oluşunun verdiği güven hissiyatı ve uzun zamandır sahipsiz bırakılan benliğimin o korunma iç güdüsünü tetikliyordu bir şekilde.

Lilith'in GözyaşlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin