18. Ait Olduğun O Yer

20.2K 1.4K 1.2K
                                    

○●

Bölümler aksıyor biraz, yoğun bir hafta oldu benim için fakat önümüzdeki iki hafta daha rahatım, bölümler sıklaşabilir.


Beğenerek ve yorum atarak desteklerinizi göstermeyi unutmayın

İyi okumalar dilerim.


Bölüm On Sekiz

"Ait Olduğun O Yer."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Uygar'a, bana Meira'yı geri ver, diye haykırıp nefret kusmak istediğim, kendimi kaybettiğim saatlerimdeydim yine.

Kafamda yine bir milyon düşünce, her biri minik dikenler gibi beyin kıvrımlarıma saplanıp kalırken, geçmişimin hangi izbe köşesinden kopup geldiğini bilmediğim ruhsal sancıların pençeleri arasında kıvranıyordum çaresizce.

Tekrar tekrar gözümün önünden geçen sahnelerden kopamıyordum; Kamber'in bir hayvanmışım gibi bana takındığı tavırdan, ailemin korkunç insanlar oluşundan ve en nihayetinde Meira'nın bana yazdığı mektuptan bir türlü ayrılamıyor, o enkazdan toparlanamıyordum.

Her şey çılgın, yarım akıllı bir yazarın kaleminden çıkma bir trajedi kurgusunda olduğumu düşündürüyordu bana. Kim yazıyorsa beni, hiç acımıyor muydu bana?

Sıkkındım, bıkkındım, gece geç saatlerdi ve uykusuzdum ama Uygar ayakta olduğu için ben de ayaktaydım; hemen karşısındaki koltuğa yayılmış oturuyor ve yanağımı yumruk yaptığım avucuma yaslamış bir halde dışarıyı, bazen de Uygar'ı izliyordum.

Uygar ise son konuşmamızdan sonra beni tamamen yok sayarak, sanki burada değilmişim gibi görmezden gelerek o aptal ajandasını çıkardı, ona bir şeyler yazıyordu bir saattir. Günlük gibi kullanıyordu bu ajandayı ve kim bilir içine neler yazıyordu. Ah bir elime geçse, o şansı bulsam, Uygar'ın haberinin olacağını bile bile yine de o riski alır ve okurdum baştan sona!

Belki de o günlüğü elinden kaptığım gibi lavaboya koşmalı ve kapıyı kilitleyip hızlıca okumalıydım. Çıktığımda kesinlikle beni pişman ederdi buna ama hey, daha kötü ne olabilirdi ki zaten hayatımda?

Gerçekten, kurtulmak için çabalayıp planlar programlar yapıyordum ve deli gibi korkuyordum her ihtimalden ama zaten başıma en kötüleri gelmemiş miydi? Yıllardır uyuşturucularla zehirlenip uyutulan, hafızası sanki oyuncakmış gibi bir silinip bir geri yüklenen bir kukla olduğumu ne de çabuk unutuyordum bazen... Geçmişimi hiç hesaba bile katmadığım hali bir de bu!

Lilith'in GözyaşlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin