Hafızasını kaybetmiş bir halde baş düşmanının evinde esir olarak uyanan Meira, geçmişte işlediği affedilemez bir günâhın bedelini ödüyor olduğunu öğrenir.
Meira uyandığında ona söylediği ilk sözü "Biz düşmanız" olan adamın, bir zamanlar gözlerinin...
Beğenerek ve yorum atarak desteklerinizi göstermeyiunutmayın <3
İyi okumalar dilerim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bölüm On Sekiz
MEİRA SHAVİT
2019 / Kasım Günümüz...
Sonunda kurtuluyorum bu cehennemden, Uygar!
Sarhoş kafamı toparlamaya çalışarak belki on defa, hazmedene kadar tekrar tekrar okudum o mektubu. Sonunda Khalil bana ulaşmıştı! Uygar'ın güzergâhını da öğrenmiş ve hemen plan yapmıştı. Isparta diyordu, orada beni bekleyeceği tam adresi bile yazmıştı kâğıda. Benim için bekleyen insanlar olacaktı orada ve tek yapmam gereken bir şekilde kaçmaktı, gerisini o halledecekti.
Yapabilirim!
Bir suçlu olduğum için kendi isteğimle kaçmayacağımı düşünüyordu Uygar. Haklıydı da. Khalil'e güvenmeseydim dışarısı benim için bir cehennemdi ve parmaklıklarla aramda duran tek şey de Uygar'dı ama Khalil şimdi bana bir kapı açıyordu. Çok uzun zamandır hiçbir türlü kaçışın, çözümün, yardımın olmadığı bu labirentte bir başıma ve çaresizdim. Öylece savrulup çırpınmıştım ama şimdi birinin bana yardım eli uzatıyor olduğunun düşüncesi içimdeki buzları eritmiş, en azından devasa yükümün bir kısmını üstlenmişti sanki.
Kalan küçücük aklımı da sevinçten yitirecektim şimdi. Gözlerim doluyor ve mektup artık okuyamayacağım kadar bulanık geliyordu fakat bu sevinci fazla uzun tutmuş, orada gereğinden çok oyalanmış olmalıydım. Kafam yerinde değildi ve dışarıdan Uygar'ın sesini duyduğum gibi telaşa kapıldım.
"Meira?"
Uygar!
Küçük kabinde birden telaşla kıpırdandım. Gidebileceğim bir yer varmış gibi kaçmaya hazırlanıyordum ve kâğıdı da düşürmek üzereydim. Kapının açılma sesini duymuştum, Uygar hiç çekinmeden içeri kadar girmişti.