20. Sıcak Temas

39.4K 2K 1.9K
                                    

○●

Oy ve yorumlarla desteklerinizi gösterirseniz sevinirim

İyi okumalar dilerim

İyi okumalar dilerim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bölüm Yirmi

"Sıcak Temas."

obsessed - zandros

Sonunda kurtuluyorum Uygar. Sonunda senden kurtuluyorum!

Belki on defa, hazmedene kadar ve sarhoş kafamı toparlayarak tekrar tekrar okudum o küçük mektubu.

Sonunda Khalil bana ulaşmıştı!

Uygar'ın güzergahını da öğrenmiş ve hemen plan yapmıştı! Isparta diyordu, benim için bekleyen insanlar olacaktı orada ve tek yapmam gereken bir şekilde kaçıp verdiği bu adrese gitmekti.

Yapabilirim, yapabilirim..!

Peşimde polisler olduğu için kendi isteğimle kaçmayacağımı düşünüyordu Uygar, haklıydı da, Khalil'e güvenmeseydim dışarısı benim için bir cehennemdi ama Khalil şimdi bana bir kapı açıyordu.

Çok uzun zamandır hiçbir türlü kaçışın, çözümün, yardımın olmadığı bu labirentte bir başıma ve çaresizdim, öylece savrulup çırpınmışım ama şimdi birinin bana yardım eli uzatıyor olduğunun düşüncesi içimdeki buzları eritmiş, en azından devasa yükümün bir kısmını üstlenmişti sanki.

Kalan küçücük aklımı da sevinçten yitirecektim şimdi! Gözlerim doluyor ve mektup artık okuyamayacağım kadar bulanık gözüküyordu gözüme.

Fakat bu sevinci fazla uzun tutmuş, orada gereğinden çok oyalanmış olmalıydım; kafam yerinde değildi ve dışarıdan Uygar'ın sesini duyduğum gibi telaşa kapıldım:

''Meira?''

Siktir, siktir, siktir...

Küçük kabinde telaşla kıpırdandım birden, gidebileceğim bir yer varmış gibi kaçmaya hazırlanıyordum neredeyse ve kağıdı da düşürmek üzereydim. Kapı açılma sesini duymuştum, Uygar hiç gücenmeden lavaboya kadar girmişti!

''Meira?'' diye seslendi yeniden. Neyse ki bir aptal gibi kitlenmedim de mektubu zarfıyla beraber klozete attım ve hemen sifonu çektim. Adres aklımdaydı, bütün mektup noktasına virgülüne kadar aklımdaydı hatta, hatırlamakta değil unutmakta zorluk çekerdim bu saatten sonra.

Kabinin kapısını açtım artık ve dışarıya çıktım. Uygar lavabodaydı, kaşlarını çatmış, yüzünde alttan alttan sorgulayan bir ifadeyle beni izliyordu. Dünyanın en iyi yalancısı bile Uygar'ın bakışları altında erir, iradesini yitirir ve kafasındaki yalanı çoktandır Uygar ile paylaştığı paranoyasının gerginliğinden saçmalardı. Bu yüzden ona yalan söylerken ve arkasından bir işler çevirirken asla yüzüne bakamazdım, ben daha ağzımı açmadan anlardı. Şüpheli görünmemeye çalışarak onu geçtim ve elimi yüzümü yıkadım ben de.

Lilith'in GözyaşlarıWhere stories live. Discover now