8. Bölüm HÜZÜNBAZ

4K 215 63
                                    

Ben ne aptalım diye düşünüyorum kendi kendime herkes bana ve giden Merve'ye bakarken. Sonra hesabı istedim bir şey içmemiş olduğumuzu söyledi garson ve kalktım. Sinirliydim hem de çok, ama kendime. Ya sana ne arkadaş sana ne Mehmet itin kopuğun biri de sen öyle değil misin. Öyle değildim ben, kimseyi kırmak incitmek istemezdim. Mehmet ise kızları kandırıp onlardan faydalanan köpeğin biriydi, ama uyardım ben diye vicdanımı rahatlatmaya çalışmam bir şey değiştirmiyor.

Ne yapıp ne edip Mehmet ile konuşmalıydım. Merve'nin yaptığı harekete anlam veremiyordum. Benim umurumda değilken bana yaklaşan kendisi olmuştu ve şimdiki hareketi anlamsız geliyor bana.

Telefonun rehberine girip Merve'nin telefon numarasını sildim, silerken sanki onunla tüm anılarımı da beraberinde siliyor hissine kapılınca biraz buruklaştı için. Ben böyleydim işte. Bana yaptığı hareket , bana hakaret etmesi yada hiçe sayması değil de onunla geçirdiğim güzel anılar geldi aklıma.Keşke silmeseydim, belki o özel günlerden biriydi. Özel günü de ondan öğrenmiştim. bir gün sohbet arasında bu sinirliyken sormuştum. Utana sıkıla özel günümdeyim demişti bana be benden özür dilemişti. Özel günün ne olduğunu sorduğumda da git internete bak cevabını almış, gidip internete bakmıştım. Belki bu gün de o özel günlerinden birindeydi. Her neyse ne, olan oldu ben elimden geleni yaptım. Son bir görevim var o da Mehmet meselesi. Mehmet lise ikiye gidiyor , Fevzi Çakmak meslek lisesinde. Akşamları gece geç saate kadar dışarılarda, hafiften uyuşturucu da varmış. Mahalledeki arkadaşlardan İlyas ve Gökhan sağ olsunlar her şeyi öğrendiler.

Ben eczaneye devam ediyorum, kötünün iyisi günlerim oluyor. Bazen gülebilmek güzelmiş. Bir gün İlyas geldi eczaneye :

- Selamün Aleyküm.

-Aleyküm selam İlyas ne haber?

-Haberler iyi biraz dışarı gelir misin?

-Hayırdır İlyas?

-Musti Mehmet işi tamam bu akşam için plan yapıyoruz Gökhan'la. Senin hiç bir şey yapmana gerek yok.

-Tamam ben zaten akşam dışarı çıkamam, biliyorsunuz gece bekçiliği işi de yalan oldu.

-Tamam kanka sen merak etme.

-Tamam İlyas gözünü seveyim benim adım geçmesin bir de Merve hanımın dırdırıyla baş edemem.

-Tamam ben kaçar.

-Tamam İlyas selametle dedim ve girdim eczaneye. Şimdi bunlar iyi hoş çocuklar da yüzlerine gözlerine bulaştırmasınlar işi. Eczanenin kapanmasına daha bir saat var. Eczanede tezgahın arkasına geçip yeni gelen ilaçları dizerken Melis girdi eczaneden içeri:

-Mustafa ... marka ped var mı, Meltem soruyor da.

-Meltem kendisi neden istemiyor ki seni yolluyor.

Melis'in yüzü kızarmıştı belli ki kendisi için istiyordu

- Lütfen Mustafa acil varsa verir misin.

- Tamam al dedim ve uzattım parayı çabucak önüme bırakıp çıktı.

O gün o şekilde bitmişti. Eczanenin kepenklerini indirip kilitlediğim anda Melis ile Meltem gülüşerek pasajdan çıkıyorlardı.

- Kızlar hayrola? Melisin yüzü kıpkırmızı, Melteme pedin para üstünü uzattım.

- Bu ne Musti?

- Melis'i almak için yolladığın şeyin para üstü.

- Allah Allah ben seni neye yolladım kız?

MUSTAFA HAKKINDA HER ŞEY- DEVAMI "KUTUDAKİ SON KIBRIT ÇÖPÜ" KİTABINDA Where stories live. Discover now