29 Sözlü Sınav ve Yaz Tatili Başlar

3.9K 146 83
                                    

Okulların kapanmasına az bir zaman kaldı. Eczaneye daha fazla zaman ayırmaya çalışıyorum. Ders notlarım ortalamanın üzerinde teşekkür garanti ama takdir zor. Okulun son zamanları yaklaştıkça hem sıcaktan hem de sınavlar bittiği için sıkıyor okul beni. Bir iki ders notunu biraz daha düzeltebilirim umudu ile giriyorum derslere işte. Matematik vasat yine benim. Yazılıların ortalaması 60 ile 65 arası tam hatırlamıyorum onu 65 in üzerine çıkarıp 3 almayı umuyorum. Matematik hocası bayan ve bana gıcık kapmış. Bir gün tek yakalaıp nedenini sormuştum:

" Hocam bana neden ters davranıyorsunuz size karşı bir hareketim oldu mu "

" Mustafa derse katılmıyorsun hiç bir varlık göstermiyorsun ama notlarına bakınca bunun tersi. Sınavlarda hep gözüm üzerinde olmasına rağmen seni yakalayamadım. Sende bir şey var. Kesin kopya çekiyorsun. Bulacağım. Sözlü notu vermek için hiç el kaldırmadın. Sözlüne sıfır verdim. Eğer kendin sözlüye kalkmazsan notun 2 olacak. İster çalış kalk ister böyle sus pus otur."

Yakalayamadın hocam kopya çekmediğimden olabilir mi demek istiyorum ama hoca hepten gıcık olacak bunun yerine:

" Hocam istediğiniz zaman kaldırın, kaldırdınız kalkmadım mı" dedim ve sinirle oradan uzaklaştım.

Kendini ne sanıyor bu kadın. Sözlüye kaldırmadan sıfır vermek ne demek oluyor ki. Sevmiyorum dersi doğrudur. Sevmiyorum diye de kopya çekmek zorunda değilim ki. Tamam bazı derslerden eskiden kopya çekmişliğim var. Yok demiyorum. Ama kopyadan yakalanana kadar kopya çekmiş sayılmazsın. Böyle düşünüyordum o zamanlar. İyi bir şey mi hayır ama benim ne işime yaramayacak diye o zamanlar o kadar matematik o kadar karışık rakamlar. Şimdi ise hiç ummadığım yerlerde işime yaradığına şahidim. Neyse yapacak bir şey yok.

O gece tüm kitabı, tüm notlarımı gözden geçirdim. Bugüne hazırlandım. bir sonraki ders matematik. Emrah kantine indi kanka sen rahat rahat sözlüye kalk ben kantine iniyorum diyerek. İddiaya girmiştik. Ben sözlüden 50 alırım demiştim, Emrah 100 bakalım ne olacak kendi kendime kafamda gerçekten ya 100 alırsam diye düşünürken hoca geldi sınıfa. Sınıfta on, on beş kişi ancak var.

" Evet Mustafa Efe gel bakalım" dedi.

Ben çok heyecanlandım. O şekilde çağırmasa da zaten kalkacaktım. Her ne kadar sınıfta az kişi olsa da, bunlar sınıf arkadaşım olsa da, birilerinin önünde olmak ve tüm gözlerin bana çevrildiğini görüp çekinmemek imkansız benim için. Bana bakıp gülüyorlar gibi geldi. Sırtım sınıftakilere dönük. Dönüp baksam belki gülmediklerini göreceğim ama bakamıyorum. Hoca akşamdan hazırlanmış. Bana 5 tane soru sordu. Hepsi de alengilli. 3 tanesi sinüs kosinüs tanjant ile ilgili diğerlerini hatırlamıyorum. Tebeşir terli ellerimde kara tahtanın her yerini doldurdum. Çözümleri zor olsa da benim için değil di. Çalıştığım yerlerden sorulmuştu sorular. Şimdi o formüllere gerek yok tabi hesap makinalarında hatta cep telefonlarında bile bunları kolayca yapabiliyorsunuz. Bitirip hocaya döndüğümde hoca dikkatlice sonuçları inceliyordu. Tatmin olmamış olacak ki en öndeki oğrencinin yanına geçip oturdu ve nereden baksan on dakika inceledi. Bir yanlış arıyordu sanki. Ama ben kendimden emindim.

" Bravo Mustafa 90 geç yerine"

" Hocam bir yanlış mı gördünüz puan kırdınız"

" Tamam 90 dedim biraz daha düşürttürme de geç yerine."

Yerime geçmiştim. Emrah'a sürpriz olacaktı. Ben o sınıftayken daha fazla heyecanlanmayayım diye inmişti aslında kantine ama böyle bir not beklemiyordu belki de bekliyordu beni gaza getirmekti 100 demesi her neyse. Notumu düzeltmiştim işte. Başka da ders yoktu bu gün son iki ders var dı aslında ama hoca yok rapor almış uyanık. Teneffüs ziliyle fırladım koridora Emrah kapıda gülüyor. O da arkadaşına güveniyor belli. Keşke Sinem'de burada olsaydı onunla da paylaşsaydım sevincimi.

MUSTAFA HAKKINDA HER ŞEY- DEVAMI "KUTUDAKİ SON KIBRIT ÇÖPÜ" KİTABINDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin