14 Bölüm Yeni Çocuk

4K 194 126
                                    


Lise İkinin ilk günüydü. Sinem'de bizim okuldaydı artık. İlk gün onu yalnız bırakamazdım. Sınıfımı da merak ediyordum. İlk günkü müdürün sıkıcı konuşması. Sonrasında ise Sinem'i gördüm ve yanına gittim.

''Hangi sınıftaymışsın ?'' diye sordum.

''9 A sınıfındayım ama bilmiyorum nerede olduğunu'' dedi bana.

Ona yardımcı oldum. Ona yardımcı olduktan sonrada kendi sınıfıma doğru gittim. Sınıfa girdim. Çoğu 9C sınıfındaki arkadaşlarımdı. Aynı sınıfa düşmüştük. Nedense bir rahatlama oldu bende. Taki yerimde bir çocuğun oturduğunu görene kadar. Saçları üç numara. Belkide daha kısa. Kısa boylu gri takım elbisesi siyah kravatı ve güneş gözlüğü ile oturan ilgi çekmeye çalışan bir tip. Acayip uyuz oldum. Gökhan ve İlyas ile selamlaştıktan sonra, bu çocuğun başına dikildim.

'' Burası benim yerim müsaade et '' diye söze girdim. Güneş gözlüklerini gözünden çıkartırken eli sarılıydı. Gözleri mor rakuna benziyordu.

'' Burası mı senin yerin '' dedi benim gözlerimin içine bakarak.

'' Evet '' dedim sinirli bir şekilde.

'' Artık burası benim yerim ve seni yanımda istemiyorum '' diyerek kafasını çevirdi.

'' Kalksana '' diye sert yaptım. Ayağa kalktı. Benden kısaydı. Dövebilirim diye düşünüyordum.

'' Sakın bir daha bana emretme. Kalkar mısın '' diyeceksin. İlyas ve Gökhan'da bu tartışmayı görüp yanıma geldiler benden yana olduklarını biliyordum. Ben tek başıma da halledebilirdim ama onların olması güven vermişti bana.

'' Kalkar mısın birader ''

'' Kalkmıyorum '' dedi. Gözlerimin içine bakarak. İlk günden çatmıştık belaya. İlk günden kavga etsem babama gidecekti direk bu. Babam ile de arayı daha yeni yeni düzeltiyordum. Fakat herkes bize bakarken geri vites atamazdım. Kolundan tuttum ve "kalkacaksın" dedim. Kolunu kurtardı ve göğsümden ittirdi beni ve

'' Sakın bir daha bana dokunma '' diyerek tavrını koydu. Kavga geliyorum demez. Saldırmak için hamle yaptım. Vurmak için. Gökhan ve İlyas tuttular beni. Sakinleştirmeye çalışıyorlardı.

''Bırakında şuna gününü göstereyim '' diye bağırıyordum. '' Bırakın '' . O ise oralı bile olmadan oturmuştu tekrar yerine. Sonra beni iki ön sıradaki volkan'ın yanına oturttular. Çok pis uyuz olmuştum bu çocuğa. İki sene bu çocukla nasıl geçecek diye düşünmeye şimdiden başlamıştım. Gıcık avrupai havalı bir tipi vardı. Serseriydi birde. O lafları hareketleri tavırları hiç bir yerde eşine benzerine rastlanmamış cinsteydi.

Sınıf öğretmeni içeriye girdi. Matematik hocası sınıf öğretmenimiz olmuştu. Babacan tavırları ile gönlümü ilk günden fet etmişti. Sonra tek tek tanışmaya başladık. Sıra uyuz olduğum çocuğa gelmişti. Ayağa kalktı. Ceketinin önünü filanda iliklemedi. O günü hiç unutmam. Şöyle bir konuşma geçti matematik hocamız ile kendisi arasında.

''Adım Emrah, Bu okula yeni geldim. Herkese selamlar ''

Matematik Öğretmeni '' Bu suratının hali ne ''

'' Önemli bir şey değil. ''

Sonra sıraların arasında gezinirken Matematik öğretmeni o çocuğa dikkatlice bakıyordu.

'' KRAL EMRAH'' dedi. Herkes döndü Emrah'a doğru baktı. Emrah'ın suratında hiç bir ifade yok. Ne gülümseme ne üzülme. Benimle konuştuğu ses tonu ile

'' Nerem kral benim '' diye cevap verdi. Herkes öğretmene şirin gözükmek isterken bunun hiç böyle bir derdi yoktu. Öğretmen ise

'' Çok rahatsın. Suratın çarşamba pazarına dönmüş ama okula gelmeye hemde ilk günden cesaret etmişin. Bir hafta yoklama olmaz senin gibi biri bilir. Ayrıca çok dikkatlisin. Ve sanki hiç bir şey olmamış gibi konuşuyorsun benimle '' Önemli bir şey değil '' diyorsun. Yeni çocuk durdu. Öğretmenimize dik dik baktı.

'' Ne deseydim. Kız gibi ağlayıp dayak yedim diye kollarına mı sığınsaydım '' dedi. Ben dahil tüm sınıf bu cevap karşısında şok olmuştu. Kızlar kendi arasında fısıldaşmaya başlamıştı. Öğretmen ise

'' İşte bu yüzden kral '' diyerek konuyu kapattı. Vay be dedim içimden. Adamdaki öz güvene bak. Bütün ilgiyi tek başına almıştı. Hemde bir kaç söz ile. Ben olsam o halde bir kaç günü geçtim yaralarım iyileşmeden hayatta okula gelemezdim. Ama o çok rahattı çok sakin. Aradan günler geçti. Ben ve Emrah hala konuşmuyoruz. Fakat sınıf arkadaşlarım adama tapıyorlar. Kral yukarı kral aşağıya. Gökhan ve İlyas

'' Amma taktın sende aranızdaki ufak tartışmayı '' diyor.

Fakat gurur yapıyorum. Bir kere uyuz olmuşum. Yeni çocuk benim bütün neşemi sevincimi alıp götürmüştü resmen, okul çokuşlarında gizliden gizliye takip ediyordum onu. Okuldan çıkınca direk lunaparka gidiyor, orada çarpışan arabaların biletlerini topluyor ve eğleniyor görünüyordu. Onu eğlenirken görmek hepten sinirlerimi bozmuştu. Hemen hemen her akşam takip ediyordum Emrah'ı. Hiç bir ters hareketi olmamasına rağmen, her geçen gün ona olan sinirim azalmıyordu. Hani derler ya bir kaşık suda boğma. Elimden gelse bir kaşık suda boğardım onu. Bir kaç kez göz göze geldik ve benim ona baktığım gibi dikkatle baktı o da bana. Ama ne bana doğru gelip bir harekette bulundu ne de başka bir şey. Umursamıyor gibiydi. Bu daha da kötü sinirleirmi bozuyordu ya zaten. Emrah'ın neler yaptığını , nasıl zaman geçirdiğini tamamen öğrenmiştim neredeyse. Tamamen zıt özelliklerde idik onunla. Onunla kesinlikle anlaşamayacak ve hep kavga edecektik, böyle düşünerek eczaneye doğru gittim. O gece nöbetçiydik. Ben gelince Gülderen abla iyi akşamlar dileyip çıktı.


.......

Arkadaşlar Merhaba. Bu bölüm biraz kısa oldu. Bu bölüm Emrah ile ilk tanışmamız ve onun ile ilk sürtüşmemiz olan zaman dilimini kapsasın istedim. Umarım yazılarımı ve hayatımı beğenerek okuyorsunuzdur. Okuma oranı, beğeni ve yorumlar çok az olmasına rağmen okuyan belirli bir kitle olduğunu görmekten memnunum.

Saygılarımla

Mustafa E.

MUSTAFA HAKKINDA HER ŞEY- DEVAMI "KUTUDAKİ SON KIBRIT ÇÖPÜ" KİTABINDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin