25. Bölüm Katran Gecesi Geceler

4K 169 83
                                    

"Hayat her şeye rağmen devam ediyor, unutursun" herkes aynı şeyi söylüyor. Öyle mi gerçekten. Tamam okula gidiyorum derslere giriyorum , hiç bir şey yapmak gelmiyor içimden. Okuldan direk eczaneye geliyorum. Bir nebze olsa oyalanıyorum eczanede. Ya eczane kapandığında kim yardım edecek bana. Her akşam saat 6 dan sabaha kadar kim ben çekyat ta bir o yana bir bu yana dönüp duruyorken yanımda. Artık sahile de gitmekten vazgeçtim.

          Ne yapabilirdim ki. Sinem gitmişti artık ne tek bir haber alabiliyordum, ne de haber yollayabiliyordum. Yasemin ile bir kaç kez daha görüştüm bu arada. Yasemin:

" Mustafa sen onu unut. Mutlu o. Sen de mutlu ol" diyordu her seferinde. Ama ben yapamıyordum.

Yasemin'e kolay tabi. Ben de mutlu olmak istiyorum. Ama nasıl, olamıyorum ki. Bir şey eksik yarımım.

          Günler geçip gidiyordu. Son sınavlar da bitti. Dersler bitti bitecek. Devamsızlık için devam ediyoruz okula. Hafta sonu da güçlü bir rakiple basket maçımız var. Öğle arasında son antrenmana çıkacağız. Emrah ve ben zaten bir önceki ders boş olduğu için basket sahasındayız.

          Emrah'ın canı sıkkındı. Bahar ile kapışmışlardı muhtemelen. Başka bir şey onun canını bu denli sıkamaz.

           Takılıyoruz , birbirimize pas atıyoruz. Koç geldi:

" Beyler erkencisiniz" dedi. Biz kendi havamızdayız cevap bile vermiyoruz ona. Hava sıcak ve üzerimizdeki atletler ıslak. Benim atletim sırtıma yapışmış halde. Koç sırtıma hafifçe vurdu dikkat çekmek için. Sert bir şekilde döndüm:

" Hayırdır koç bir sorun mu var" dedim sinirli bir şekilde. Zaten Sinem'den haber alamıyorum ve herkese çatmak için yer arıyorum. Emrah geldi yanıma :

" Hayırdır kanka. Koç bir derdin mi var senin"

" Hayır siz devam edin" diyerek uzaklaştı koç. Biz yine takılıyoruz sahada. Çoktan unuttuk koçu. Sonra okul duvarından dolayı gölge olan kısma bağdaş kurdum Emrah'ta yanıma gelip çömeldi. Elini omuzuma koydu.

" Kanka yok değil mi bir sorun. Sinem'in gittiğini biliyorum. Bana söylemeni bekledim ama söylemedin"

" Kanka evet gitti. Uygun zaman bekledim"

" Ne uygun zamanı lan o kadar hukukumuz var oğlum seninle. Söylemen gerekirdi. Seni yargılayacağımdan mı korkuyorsun. "

          Beni kızdırmaya çalışıyordu belli ki onun da canı sıkkın. Gökhan yanında bir kızla yanımızdan geçerken imrenerek baktım onlara. Emrah ayağa kalktı. Bir sorun çıkacağını sanıp kalkmak üzereydim. Emrah otur sorun yok gibi bir hareket yaptı. Konuşmadan da anlaşabilecek kadar tanıyorduk birbirimizi. Cebinden para çıkarıp Gökhan'a bir şeyler söyleyerek verdi. Bir kaç dakika sonra gelen döner ve kolaları şakalaşarak bitirdik. Öğle paydosu olmuştu bile. Basket takımı toplanıyordu.

          Koç gedi takım tamamen toplanmıştı. Antrenman bire bir pas ile potaya gitmeyi hedefleyen bir çalışmaydı. Emrah bir kaç pasımı kaçırdı. Koç:

"Emrah kendini topla toplamayacaksan çık git sahadan. Takım ruhunu yok ediyorsun" dediğinde Emrah hocanın üzerine yürüdü. Koç geri geri adım atarak uzaklaşırken Emrah:

" Değmezsin hoca. İşine bak" dedi.

" Takımdan atıyorum seni"

" Sen atamazsın hoca sen kendini kim sanıyorsun, ben kendim çıkıyorum takımdan" dedi. Koç yerdeki topu alıp bana attı ben tutmak yerine tekme attım topa.

MUSTAFA HAKKINDA HER ŞEY- DEVAMI "KUTUDAKİ SON KIBRIT ÇÖPÜ" KİTABINDA Where stories live. Discover now